Yaaaaaa biz geldik 😍 Birde duygusalım ki sormayııınnn!
Bölümü bitirdikten sonra önceki bölümlere dönüp okudum. Benim çılgın çiftim nereden nereye gelmiş, baksanıza şimdi bebekleri olacak. Böyle de değişik bir durum işte, kurgularıma duygulanabiliyorum 😄😄Neyseeeee bu kadar duygusallık yeter!
Size güzel bir haberim var, tatlı bebek bir okuyucumuz Yunan Heykeli'mize instagram hesabı açmıış 👇🏻
baris.ozyurtt
Bence bir bakıınn, hatta takip edin yahu!
Hatta ve hattaaaa oradan benim instagrama da geçebilirsiniz 😍 çünkü biliyorsunuz ki sizinle iletişim halinde olmaya resmen aşığııımmm 🤭Hadi hepinizi bekliyorum 🙋🏼♀️
Sizi çok seviyorum ballarım 💛
İyi okumalar 🍯 🍯^^^^^^^^^^^^
Çöl toprakları gibi olan tenime sekiz yüz yirmi altıncı kat cilt yağını sürerken kendi kendime de söyleniyordum.
Evet, cildim çok kuruydu. Evet, ben hamileydim. Ve bu kurulukla gidersem çatır çutur çatlayacaktım.
Ah, işte biz kadınlar...
Ne mucizevi bir yaratılışa sahibiz. Baya baya içimizde bir can taşıyor ve ona nefes oluyoruz.Hamilelikte bozulan bedenlerimiz, çektiğimiz acılar, uykusuz geçen geceler...
Diğer yanda da bizim kıymetimizi bilmeyen hödük herifler...Ay nasıl sinir yüklendim bak şimdi!
Neyse, en iyisi düşünmeyeyim ben bunları.Tişörtümü kaldırdığımda avucuma döktüğüm yağı karnıma yavaş yavaş sürmeye başladım.
"Bana bak ufaklık," diye girdim söze. "Her kadının mucizevi biri olduğunu, onlara değer vermen gerektiğini öğreneceksin. Ona göre yani!"
Bütün dişlerimi göstererek sırıttım, "Gerçi ben babana benzeyeceğinden eminim ama... neyse!""Bak sen!" diyen Barış'ı duyduğumda kafamı kaldırarak mutfak kapısında elindeki meyve tabağıyla dikilen Yunan Heykeli'me baktım.
Yanıma gelerek tabağı yere bıraktığında sedirlere oturdu. "Belki sana benzeyen bir kızım olacak, ne biliyorsun?"
"Bilmem," dedim gülerek. "Ben öyle hissediyorum."
Kaşlarını sorgularcasına kaldırdığında daha çok kıkırdadım.Beni dikkatle kucakladığında oturduğum yerden kaldırarak bacaklarının arasına aldı, sırtımı göğsüne yasladığında ellerini karnımın üstüne koymuştu.
"Sen annene bakma güzelim," dediğinde eli tişörtün altındaydı. "O öyle hayaller kuruyor işte."
"Allah Allah!" dedim eğlenen sesimle. "Hiçte hayal değil bir kere, anneler hisseder!"Tamamen kıçımdan uydurdum!
Nereden hissedecek yahu, gece vahiy inmediğine göre...
Neyse!"Kızımı üzeceksin bak," dediğinde Barış'ta eğleniyordu.
Göğsünden kalkmadan kafamı ona çevirdim, "Asıl sen oğlumu üzeceksin!"
"Dua et..." dedi fısıldayarak. "Seni gıdıklamıyorum!"
Hızla kollarının arasından çıktım.Barış bu!
Ona belli olmaz, ansızın gıdıklar falan. Durduk yere katılmayalım şimdi!Bu tepkime gülerek meyve dolu tabağı önüme doğru itti, "Ye bakalım şunlardan!"
Tabağı kucaklayıp yemeye başladığımda kafamı dışarıya çevirdim.Tabii... biz neredeyiz, kiminleyiz, ne yapıyoruz... Siz bunları hiç bilmiyorsunuz. Hemen anlatayım.
Bir hafta Trabzon'da kaldıktan sonra aynı grup toplanıp Barış'ın Rize'deki Bungalov evlerine gelmiştik. Barış elimizden uçup giden balayına sövüp dursada onların yanımızda olmasından içten içe mutluluk duyuyordu. Ben anlıyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duvar
Genç KurguKapıyı açıp geçmem için yol verdiğinde gülümseyerek içeriye girdim, karanlık evde yürümeye başladığımda "Kimse yok galiba..." diyerek ona döndüm. Döner dönmez dudakları dudaklarıma kapandı, elleri belimdeki yerini bulduğunda beklemeden arkamdaki duv...