Hepinize iyi okumalar canlarım 😚😚
^^^^^^^^^^^^^^^
Beynimin bütün fonksiyonları durmuştu!
Düz bakışlarımla ona bakmaya devam ederken dediği şeyi bir kez daha tekrarladım içimden.
'Evlen benimle...'"Sarhoş musun sen?" Ellerimi kollarına koyarak belimi ondan kurtardım, "Ne saçmalıyorsun Barış?"
"Duydun işte!" diyerek terslediğinde hızlı atan kalbimi dizginlemeye çalışarak konuştum.
"Daha fazla saçmalamadan git buradan!"Onu orada bırakarak arkamı döndüğümde bağırarak konuşmaya başladı, "Eğer gidersen herkesi uyandırana kadar bağırırım!"
Ben olduğum yerde ters ters ona bakarken "Berre!" diye bir kez daha bağırdı.
"Berre!" Bir kez daha bağıracağı sırada koşarak yanına gittim ve parmak uçlarımda yükselerek elimle ağzını kapattım.
"Tamam, sus!"Bu yakınlığı fırsata çevirerek belimden kavradığında beni tekrar kendine çekti, yüzüne o derin bakışlar yerleştiği sırada elimi çektim ve dudaklarına bakmamak için büyük bir çaba sarf ettim.
"Benimle evleneceksin," Cümlesinin sertliğinin aksine sakin ses tonuyla emrini vermişti.
Sertçe yutkunduktan sonra "Evlenmeyeceğim..." diye fısıldadım.
"Evleneceksin..." Tıpkı benim gibi fısıldadığında yüzlerimiz arasındaki mesafeyi en aza indirdi.
Kırılan cesaretimi ve yakınımda olan yüzünü düşünmemeye çalışarak sesimi ve bakışlarımı sert tuttum, "Beni sevmeyen biriyle evlenmem!"Yüzüne alay dolu bir gülümseme yerleştirdi ama ben bununla değil, o muhteşem manzarayla ilgileniyordum. Bu kadar güzel gülmesi şu an için çok büyük haksızlıktı, normalde umurumda hiçte olmazdı!
"Göreceğiz İzmir'li!" dediğinde onu sertçe ittim, ellerimi saçlarımın arasına sokarak sertçe çekiştirdim.
Yüzüne bakmadan "Uzak dur benden..." diyerek arkama dahi bakmadan eve doğru koşmaya başladım.Odama girmeyi başardığımda kapıyı kapatır kapatmaz olduğum yere çöktüm. Her yerim zangır zangır titriyordu! Az önce bana evlilik teklifi etmişti.
Evlilik teklifi!
Rüyada mıydım acaba?Açıkta kalan bacağımı sertçe çimdikledikten sonra acısıyla birlikte inledim, değildim. Rüyada da değildim. Allah'ım... herkes bir sınavdan geçerdi, evet ama benim sınavım neden bu kadar zor, neden bu kadar dayanılmaz, neden bu kadar çekici!
Az kalsın kollarımı sonuna kadar açıp yerimde zıplarken 'Evet' diye çığlıklar atacaktım, neredeyse 'Beyaz Atlı Prensim' diye boynuna atlayacaktım.Yerde oturmaktan kalçam ağrımaya başlayınca ahlaya vahlaya yerimden kalktım, hırkamı çıkartıp bir köşeye attıktan sonra kendime sanki uçurumdan atlıyormuş havası yaratarak yatağa yüz üstü atladım. Yastığın bir köşesine kafayı koyduktan sonra diğer tarafına sıkıca sarıldım ve sırıtmaya başladım. Gülmemeliyim, gülmemeliyim, gülmemeliyim... Saçma bir durumdasın Berre, yelkenleri suya indirme Berre, adamın karşısında jöle gibi cıvıklaşma Berre!
Hayır, asla hoşuma gitmedi bu durum. Hayır, hayır! Uyumalıyım. En iyisi uyumak olacaktı, ben uyumalıydım. Kesinlikle!
Uyumalıyım dediğim saatin üzerine tam dört saat yirmi altı dakika geçti, peki uyundu mu? Tabikide hayır. Gözlerimi sıkı sıkıya kapasamda, sağa sola dönsemde bir türlü uyuyamamıştım.
Dün, yarı ortağım sayılan Enes bugün on birde toplantım olacağının mesajını atmıştı ve saat dokuz olduğuna göre artık hazırlanmam lazımdı. Yataktan kalkarak banyodaki işlerimi hızlıca hallettikten sonra dolabımın karşısına geçtim. Resmi giyinme gibi bir derdim hiçbir zaman olmamıştı, bu yüzden beyaz elbisemi askıdan alarak üzerime geçirdim. Son derece sade ve rahat bir elbiseydi, tek detayı göğüs ile karın bölgesindeki küçük deliklerdi. Bileğime mavi bandanamı sararak saçımı olduğu gibi bıraktım. Düz taban beyaz sporlarımı da ayağıma geçirdikten sonra uygun bir çanta hazırlayarak odamdan çıktım, bizimkilerin bahçede olduğunu tahmin ettiğim için adımlarımı oraya çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duvar
Teen FictionKapıyı açıp geçmem için yol verdiğinde gülümseyerek içeriye girdim, karanlık evde yürümeye başladığımda "Kimse yok galiba..." diyerek ona döndüm. Döner dönmez dudakları dudaklarıma kapandı, elleri belimdeki yerini bulduğunda beklemeden arkamdaki duv...