Duvar

22. Bölüm

Sizi çooookkkk seviyorum ♥️♥️
Bugünde böyle giresim geldi, çünkü sizi çok seviyorum 😄

Nasılsınız ballarım, neler yapıyorsunuz, nasıl gidiyor?
Hadi gelin yorumlarda buluşalım 💃🏼

Allah'a emanet olun, iyi okumalaaarr 🍯 🍯💛

^^^^^^^^^^^^^^^^

Uyandım mı ben?
Ay, vallahi uyandım!
Hemde bir Yunan Heykeli'nin yanında...

Dün geceden sonra daha neler göreceğiz bakalım?
Derken... yani neler yaşayacağız anlamında... Genel olarak, hayat olarak. Hayat zor be!

"Günaydın," dediğinde uyumaktan şişen gözlerimi ona çevirdim.
"Günaydın," diyerek gülümsedim.
"Barış! Berre!" Fatma Teyze'nin sesini duyduğumda gözlerim kocaman oldu.
"Eyvah!" Üzerimdeki örtüyü sıkıca tutarak yatakta oturdum, "Barış basıldık!"

Kahkaha atarak sırt üstü döndüğünde arsızca manzarayı izledim. Ama ne manzara...
Öküz için tren, benim için Barış... Siz anlayın nasıl güzel!
Ne yedirip ne içirdiler sanada böyle oldun be insafsız adam?

"Benim diyorum odama..." dediğinde trans halinde çıkarak dediklerine kulak verdim, "Kimse girmez!"
"Giremez de..." dedim sıkıntıyla, "Odadan birlikte çıkacağız sonuçta... Görecekler o zaman!"
Pikeyi tutan ellerimden tutarak yatağa geri çekti, tek dirseğinin üzerinde kalktığında diğer elini yüzümde gezdiriyordu.
"Bizde odadan hiç çıkmayız... o zaman!"

Beni taklit ettiğinde kaşlarımı çatmaya çalışsam da başarılı olamamıştım, bu manzara karşısında somurtmak ne mümkün yahu!

Parmakları, yüzümden boynuma doğru yol aldığında gözlerim kendiliğinden kapanmıştı.
"Çok güzelsin..." diye fısıldadığında gözlerimi aralayarak ona baktım.
"Bana gerçekleri anlattığın ilk gün..." dediğimde kafasını salladı. "Aramızda bir şey var mıydı, diye sormuştum. Sende yok demiştin, neden söylemedin?"
"Hatırlamanı istedim," Eli pikenin içine girdiğinde karnımda daireler çizmeye başladı, "Beni... bizi... neler yaşadığımızı..."
Dolan gözlerimden bir damla süzüldüğünde fısıldayarak konuştum, "Çok acı çektin mi?"

Nasıl yapabilirdim bunu? Nasıl unutabilirdim onu?

Uzun kirpiklerinin ardındaki kahvelerini gözlerime dikti, "Neredeyse her günüm seni izlemekle geçiyordu, sürekli Emir'e soruyordum hatırlayıp hatırlamadığını..."
"Barış..." diye fısıldadım dudaklarına doğru, "Bizden ümidi kestiğin oldu mu?" Kafasını olumsuz anlamda salladı, "Peki başka bir kadın?"

Kafasını yine olumsuz anlamda salladığında gözlerimi kaçırdım, "Eski... mimarın?"
"Otele gittiğimiz ilk gün ona sözleşmenin bittiğini söylemiştim, hatırlıyor musun?" Sorduğu soruya kafamı salladığımda devam etti. "Onunla beş sene önce çalıştık ve merak ettiğin o konu beş sene öncesine dayanan bir konu..."
"Yani..."
"Senden sonra başka bir kadın olmadı Berre," diyerek araya daldı, "Benim gözüm senden başkasını görmedi bile!"

Allah'ım mutluluktan şimdi yiyeceğim bu adamı!
Nasıl tatlı, nasıl ponçik... Al bunu, ye ye!

Az önce sulanan gözlerimi sertçe silerek gülümsedim, dudağım ile yanağımın birleştiği yere dudaklarını bastırdığında gülümsemem daha da geniş bir hal aldı.

Yanağımdan boynuma inen sıcak dudakları niyetini belli etmeye başladığında zorda olsa onu kendimden uzaklaştırdım.
"Fatma Teyze seslendi," dediğimde gözleri dudaklarımdaydı, "Çıkmamız gerekiyor!"
Kafasını salladığında "Çıkalım," diyerek üzerimden kalktı.