bölüme başlamadan önce bir uyarı yapmak istiyorum... toplam 34 bölüm yazdım ve gerçekten çok emek ettim bu fic için, sadece saniyelerinizi ayırıp bölümlere oy vermenizi istiyorum, lütfen hayalet okuyucu olmayın, lütfen.
***
"Jongdae, bu bebeğin kim olduğunu söyleyecek misin artık?" Pusetinden henüz çıkardığı bebeğin ağlamalarını dindirmek için kucağına aldığında ona tuhaf bakışlarımı doğrulttum. İçeri girdiğinden beri bebeği yatıştırmaya çalışıyordu. Chanyeol ise hala bunun bir şaka olduğunu düşünmeye çalışıyormuş gibi görünüyordu. Tek bir tepki vermeden bebeği izliyordu.
"Hadi ama güzelim~ Şş, amca burada." Jongdae beni ve sorumu biraz bile iplemeden bebeği yatıştırmaya çalışıyor, bebeği oyalamak için ileri geri adımlar atıyordu. Bebeğin ağlamaktan yüzü kızarmıştı. Onu birine benzetmeye çalıştığımda ise sonuca ulaşamamıştım. "Bak bakalım, hangi amcana gitmek istersin?" Bebeği kucağında doğrultup bana ve Chanyeol'e doğru tuttuğunda gözlerimi şaşkınlıkla araladım. Buna istekli olmadığımı göstermek için geriye sendelemiştim. "Oh, Chanyeol'ü sevmiş olmalı."
"Jongdae." Bebeği Chanyeol'e vermek için yeltendiğinde Chanyeol'ün bebeği karşılayan kollarını tutup indirmesini sağladım. Şaşkınlık içerisinde Jongdae'ye uymaya çalışıyordu. "Ne haltlar yiyorsun sen? Kimin bu bebek?" Chanyeol'ün önüne bir adım atıp Jongdae'ye sorguyla baktım. Bebeği yeniden göğsüne çekmiş, sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Aklından ne geçiyor bilmiyorum ama doğurmadım." dedi sırıtarak ve imayla baktı. Hala eğlenmeye çalışmasını anlamıyordum. Gözlerimi devirip kollarımı bağladığımda nihayet ciddiyete dönmüştü. "Amcamın kızını biliyorsun değil mi, Sohyun. Aynı bölümdeydiniz."
"Şu yemekhanede yangın çıkaran kız mı?" Kaşlarımı şaşkınlıkla çattım ve yeniden kucağındaki bebeğe baktım. Sakinleşmiş, ağlama sesleri yerini iç çekişlere bırakmıştı.
"Oh, evet biraz sakardı." Bebeğin sırtını okşamaya başladığında devam etmesini belirtip derin bir nefes verdim. Chanyeol ise Jongdae'nin arkasına geçmiş, bebeğin ellerini tutmaya çalışıyordu. Ne ara kendini kaptırdığını anlayamamıştım. "O kuzenimin kızı. Tanıştırayım, Harin. Kendisi daha sekiz aylık." Bebeği tekrar bana doğru çevirdiğinde minik yüzünün ekşidiğini ve beni gördüğünde gülümsediğini görmüştüm. Bulaşıcı bir şekilde ben de gülümsedim ve Chanyeol'ün sesini duyduğumda toparlandım.
"Kuzeninin bebeğini neden bize getirdiğini sorabilir miyim?" Aklımdan geçen soruyu birebir sorduğu için onu öpmek istiyordum. Gerçi hala bebekle oynamaya çalışsa da ikimizin de başka bir telaşı vardı ve bunu unuttuğunu sanmıyordum.
"Harin'in annesi ona bakmamız için bize emanet etmişti. Ama bizim Sehun'la çok önemli bir randevumuz vardı ve... Ona bizim yerimize bakabileceğinizi düşündük."
"Hayır. Götür onu." Jongdae'nin yalvarma bakışlarına geçmesine izin vermeden net bir şekilde reddettim ve kapıyı işaret ettim. Bu kadar saçma bir bahaneyle bize bebek getirdiğine inanamıyordum.
"Hadi ama Baekhyun... Harin'in annesi seni tanıyor, ona sorduğumda sorun olmadığını söyledi. Sadece birkaç saat bakabilirsiniz değil mi?"
"Delirdin mi Jongdae? Sadece tanıdık olan bir kadının bebeğini bize emanet mi ediyorsun? Neden böyle bir sorumluluk alalım?" Bu sorumluluk bir yana, birazdan Chanyeol'ün yeğeni gelecekti ve bütün zamanımızı ona harcayacağımıza söz vermişken bir bebekle karşılaşmasını sağlamak korkunç şeylere sebep olabilirdi. Zaten beni reddetmek için sebep arayıp duruyordu. Bir de bebekle mi uğraşacaktık?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Worst of You || chanbaek
FanfictionBana en kötü halini ver çünkü nasıl olsa seni isteyeceğim. *Maisie Peters - Worst of You şarkısından esinlenilmiştir.*