18 - geçmişten bir parça

3.2K 309 433
                                    

UYARI!: Hikayedeki karakterlerin ve olayların kurgusal olduğunu ve hepsinin tamamen gerçeğe dayanmadığını unutmayınız. Eğer olmuyorsa da siz Kim Jongdae'yi, EXO Chen olarak hayal etmeyebilirsiniz dhsjhdjdbsj teşekkürler💕💕

***

Çok fazla insan tanıyordum. Hayatımın merkezinde o kadar insan vardı ki, bazen telefon rehberime baktıktan sonra bile durup düşünüyordum bu durumun normalliğini. Üniversitenin yakınındaki marketin sahibiyle bile tanışmış, samimi olmuştum zamanında. Onun bile numarasını saklıyordum. Bu durumdan sıkılmayan biriydim. Kalabalık içinde olmayı seviyordum. Ve aynı bu durum gibi bir sürü arkadaşım da vardı. Üstelik neredeyse hepsinin özel hayatını biliyor ve yakından ilgilenmekten sıkılmıyordum. Ama Jongdae, benim bir tanecik arkadaşım. Onu hiç kimseyle ve hiçbir şeyle kıyaslayamazdım. O benim, insanların en yakın arkadaşlarıyla evlenememe ironisindeki öznemdi. Hiç belli etmediğimi biliyordum, ki bunu insanlardan da çok duyuyordum ama saçının teline bile kıyamazdım, kıydırmazdım.

Şimdi o arkadaşımın kapımın önünde hıçkıra hıçkıra ağladığını biliyordum. Bu bilgiyle beş dakika da olsa savaşmak iğrenç bir duyguydu. Telefonda küfrederek kapıyı açmamı söylemesinin ardından neredeyse iki dakika boyunca bomboş bir şekilde duvarlarla bakışmıştım. Sonra ne ara üzerini giyindiğini anlamadığım Chanyeol beni kalkmam için dürterek kendime getirmişti zaten. "Balkondan geçmeyeceksin değil mi?" İçeriden getirdiği kıyafetlerimi yanıma koyarken sorduğunda doğrulup yorganı üzerimden attım ve dağılan saçlarımı toparladım. "Hayır." Şu an Jongdae'ye bu şekilde yakalanmanın utancını düşünecek durumda değildim. Eminim ki o da Chanyeol'ün evinden çıkmamı sorgulayacak durumda değildi.

Üzerimi olabildiğince hızlı bir şekilde giyindikten sonra yataktan kalkıp telefonumu arka cebime sıkıştırdım ve odanın ortasında duran aynaya rast geldiğimde dağınık olan saçlarıma hızlı birkaç dokunuş yaptım. Öyle karışmıştı ki birkaç saniyede düzeltmemin hiçbir imkanı yoktu. Duş alıp kurutmadan uyuduğum da aşırı belli oluyordu. Fakat bunu da umursayacak halim yoktu. Tek derdim evimin önünde beni bekleyen arkadaşımdı.

Hızlı adımlarla kapıya çıktığımda kapı kolunu kavrayamayacak kadar telaşlı olduğumu fark eden Chanyeol sayesinde dışarı çıkabilmiştim. Benim için kapıyı açmış ve benimle beraber dışarı çıkmıştı. "Jongdae?" Kapımın tam önüne çömelmiş dirseklerini dizlerine sabitleyip yüzünü ovuşturan arkadaşımı dağınık bir halde bulduğumda hızla yanına ilerledim. Chanyeol'ün evinden çıktığımı gören şaşkın bakışlarını umursamadan yanına çömeldim ve ellerini kavradım. Fakat beni de çekiştirip ayağa kalkmıştı. "Ne oldu? Neyin var?" Telaşlı bir halde sorduğum soruyu hiç duymamış gibi önce bana daha sonra arkamda duran Chanyeol'e bakarken cebime sıkışan anahtarımı çıkarmaya çalışıyordum.

"Hadi gel, içeri girelim." Kapıyı saniyeler içinde açmayı başardıktan sonra şefkatle söyleyip elini kavradım ve içeri çekiştirdim. İkiletmeden benimle beraber eve girdiğinde ne yapacağını şaşırmış bir halde kapıda dikilen Chanyeol'e içeri girmesi için yol vermiş ve girdikten sonra kapıyı kapatmıştım. Doğal olarak ne olduğunu merak ediyordu ve ona şimdi işe git diyemezdim. Tek derdim Jongdae'ydi. "Ne oldu? Ne bu halin Jongdae?" Kanepeye oturmasını zar zor sağladıktan sonra hemen yanına oturdum ve elimi bileklerine götürüp ovalamaya başladım. Aklımdan bir tek kötü ihtimal geçiyordu ve dile getirmekten korkuyordum. "Yoksa annen..."

"Annem iyi." Dedi bu ihtimali düşünmeme bile dayanamayarak. Anında toparlandığını ve nihayet gözlerimin içine bakabildiğini gördüğümde rahatlamıştım. "Ben çok kötü bir şey yaptım Baekhyun." Anlık rahatlamam ani bir inişle sönerken Jongdae'nin her şeyi abartabilme huyuna tutunarak aklıma kötü şeyler getirmemeye çalışmıştım. Ne yapmış olabilirdi ki?

Worst of You || chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin