5 - komşu komşunun külüne, ben senin ateşine muhtacım

2.9K 355 283
                                    

Araba yolculuğumuz hiç öyle tahmin ettiğim gibi sohbet eşliğinde falan sürmemişti. Sinirli bakışlarından yol boyunca ödün vermemiş ve sadece yola odaklanıp beni demorize etmeye çalışmıştı. Ama ben şu an bu arabanın yan koltuğunda olduğum için çok mutluydum. Aptal aşıklar gibi kendimi kaptıracak değildim elbette ama fırsat varsa kullanmak gerekiyordu. Bir daha nerede binecektim böyle bir arabaya?

Elbette böylesine lüks bir arabaya bindiğim için mutluydum. Park Chanyeol'ün yanında oturduğum için değil.

"Bu emlakçıyı da geçtik. Nereye gidiyoruz?" Yol boyunca gergin bir şekilde dışarıdaki tabelaları izleyip en yakın emlakçının birkaç saat uzakta olmasını dilerken şirkete beş dakika uzaklıktaki emlakçıyı geçip gitmemizden anlamıştım bir terslik olduğunu. Başını şişirdiğim için beni ormanın birine götürüp bırakıp da kaçmazdı umarım. Öyle sinirli görünüyordu ki, yapması muhtemeldi.

"Ne oldu? Korkuyor musun yoksa?" Sonunda ağzını açmayı akıl edip sırıtarak yüzüme baktığında kaşlarımı çattım. O öfkeli ifadesinden jet hızıyla bir dönüş yapmıştı ve beni korkutan asıl buydu. Bu adamda kesin bir şeyler vardı. Hala tek delinin ben olmadığıma inanıyordum.

"Ne korkacağım? Sadece eve geç gidersem Yixing merak eder diye dedim." Gittikçe kararan havaya bakarken söyledim ve kollarımı bağladım. Anlaşılan aradaki resmiyeti kaldırabildiğimizi o da kabul etmişti.

"Hani evden kovulmuştun?"

"Evet ama bir gecede ev bulamam herhalde. Yarın taşınacağım." Yarın hafta sonu olduğundan daha rahat olacaktım ve rahatladığım tek konunun bu olması inanılmazdı. Nereye gittiğimizi bilmiyordum, ki bakılırsa şirkete epey uzak bir yere gidiyorduk ve bir de ulaşım sorunlarıyla uğraşacaktım. Hafta sonu boyunca ünlü birini bulup reklam için anlaşmam gerekiyordu. Param yoktu ve bir de aklım sürekli Chanyeol'ü alt etmeye çalışıyordu. Tutamayacağım sözler verirken ne yaşadığımı ben de merak ediyordum.

"Niye kovdu seni kuzenin? Ne yaptın da çıldırttın adamı?" Öfkeli bir nefes alıp bakışlarımı Chanyeol'e çevirdim. Az önce beni öldürecek gibi bakıyordu ve şimdi benimle eğleniyor muydu? Dengesizlik konusunda benimle yarışırdı. "Ne bakıyorsun öyle? Sende had denen bir şey olmadığını iddia edebilirim. Kim bilir başına nasıl bir bela açtın da kovdu seni evden."

"Başına bela açmadım." Beni birazcık tanımış olması gözümü korkutsa da bu hiçbir şeydi. Potansiyelimin farkına varıyor olmasıydı asıl mesele. "Sonsuza kadar onunla kalamazdım. Hem Yixing yalnızlığı seviyor. Daha fazla misafir olarak kalmak istemedim evinde."

"Ve sen de patronunun başına bela olmak istedin öyle mi?" Biraz daha bela derse alınacaktım ama. Sülük gibi yapışıyor olabilirdim ama kalbim iyiydi benim. Tanısa sevecekti işte.

"Patronumun ilgi alanını biraz dağıtmak istedim sadece." Arabayı neresi olduğunu bilmediğim bir otoparka sokarken söylediğimde hızlı bir manevrayla arabayı durdurmuş ve çatık kaşlarını yüzüme dikmişti. İnkar mı edecekti sanki?

"Onu nereden çıkardın?"

"Neyi?" Dedim anlamazlıktan gelerek. Arabayı park alanına çoktan soktuğunu fark etmem ise ağzımın açık kalmasına sebep olmuştu. Şov mu yapıyordu bu herif? "Kafanın dağınık olduğunu anlamamak için salak olmak gerekir. Eh soyadım Byun olduğuna göre salak değilim." Zekamı her seferinde kimliğime bağlamam ona ego gibi gelse de ben buna bayılıyordum. Şimdi değildi belki ama ileride ne yaparsam yapayım her adımımla Byun Baekhyun olduğumu bildiğimi anlayacaktı.

Birkaç saniye sessizce yüzüme aval aval baktı ve bir şey söylemeden arabadan indi. Neye şaşırmıştı bu kadar anlamıyordum. Gerçekten dağınık olduğunu anlamamak için salak olmak gerekirdi.

Worst of You || chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin