23 - bir mola ver

2.5K 286 529
                                    

Medya: Yubin.

***

"Ben Lee Yubin. Siz kimsiniz?" Karşımdaki sarışın kadının kapıyı açtığım saniyeden beri nereden tanıdık geldiğini düşünürken gördüğüm fotoğrafların tümü aklımda hızlı bir şekilde canlanmıştı. Onu ilk önce Chanyeol'ün masasının çekmecesinde, bir çerçeve fotoğrafında görmüştüm. Daha sonra Chanyeol'ün bilgisayarında birçok değişik pozlarına şahit olmuştum. Aslında hiç birini unuttuğum söylenemezdi. Hatta eğer bir gün geri dönerse ve tanımazsam diye her gece yüzünü hatırlıyordum fakat şimdi onu tanımamış olmamın nedeni, gördüğüm fotoğraflarda kısa ve siyah saçlı olmasıydı. O haliyle bile çok güzelken şimdi saçlarını uzatmış ve sarıya boyatmıştı. Daha da güzelleşmesi korkutucuydu.

Şimdi karşıma dikilmiş valizleriyle geri döndüğünü haykırırken ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Üstelik bana oturduğum evin kendisine ait olduğunu söylüyordu. Chanyeol beni bir kez daha mı kandırmıştı yoksa bütün bunlar birer tuzak mıydı anlayamıyordum. Bu kadar mutluyken, heyecanımı başka hiçbir şeyin bozamayacağına eminken onu karşımda dipdiri ve gerçek bir tehdit olarak görmek bütün heyecanımı ve umudumu kaybetmeme neden olmuştu. Chanyeol'ün eski nişanlısı, geri dönmüştü.

Ne söylemem gerektiğini düşünmeye bile henüz gelememişken yan daireden gelen kapı sesiyle ikimiz de odağımızı kapıdan çıkan Chanyeol'e vermiştik. Kapıdan heyecanlı bir şekilde çıktığı gibi duraksamış ve şok içerisinde ikimize bakmaya başlamıştı. Yubin'i gördüğündeki tepkisindeydi tüm algım. Beni kandırmış olmasını bile düşünmemiştim. O an sadece gözlerine odaklanmak istemiştim. Yubin'e baktığında yaşadığı şoku ve acıyı gördüğümdeyse, kalbim daha büyük bir acıyla atmaya başlamıştı.

Çok ama çok gergin bir ortamın içinde olduğumuzun farkındaydım. Saçma bir üçgenin içinde olduğumu anlayacak olgunluktaydım ve ne kadar dışlanmış hissetsem de yenilmemin bir yararı yoktu. Yubin'in arkasında duran valizleri gördükçe daha çok öfkeleniyordum. "Ben Baekhyun." Dedim, sorusunu geç de olsa yanıtladığımda Chanyeol'le olan bakışmasını kesmiş ve bana bakmıştı. Chanyeol'ün gözleri ise yalnızca Yubin'deydi. Bıraksam sarılacaktı belki de. O kadar mı özlemişti? "Bu evin sahibi kim emin değilim ama bu ev için yaklaşık üç aydır kira ödüyorum."

"Baekhyun—"

"Emlakçınız sizi yanlış bilgilendirmiş." Chanyeol'ü duymamış gibi yaparak sözlerini kestim ve aynı kararlılıkla Yubin'e bakarken dışarıya doğru bir adım daha atıp arkamdan kapıyı kapattım. "Bu evde hala aptal biri oturuyor." Kendimi ne kadar zor tutarsam tutayım sesimin boğuk çıkmasını engellememin bir yolu yoktu. Avucumun içinde sıkıştırdığım iki bilet ve göz pınarlarımda biriken birkaç gözyaşı vardı. İkisi de birbirine ne yazık ki eşitti.

"Baekhyun, bekle." Yubin'in ve valizlerinin önünden hızlı bir şekilde geçip asansöre ilerlediğimde tuşlara sertçe basarken Chanyeol hızını kaybetmeden yanıma gelmiş ve beni durdurmaya çalışmıştı. Şanssızdım ki asansör henüz giriş kattaydı ve sürekli duruyordu. Şanssızdım ki gözyaşlarım kendini çoktan kaybetmiş, yanaklarımı ıslatmaya başlamıştı. "Baekhyun, lütfen beni dinle. Böyle gitme. Lütfen."

Adeta gitmemem için yalvaran Chanyeol'e baktığımda gözlerindeki hissi okuyamadığımı fark etmiştim. Bana ağladığım için acıyor muydu yoksa gerçekten pişman mıydı bilmiyordum ama ben Chanyeol'ün bu sözlerine kanmaktan çok yorulmuştum. Kolumu çekiştiren bileğini sertçe ittim ve gözlerimi hızlıca omzumla silmeye çalıştım. "Bu gece konser havamda değilim Chanyeol." Elimde sıktığım biletleri düşünmeden yere attım ve asansörün düğmesine basmaya devam ettim. Neredeyse yerinden çıkaracaktım. "Gitmek istiyorum. Bırak beni." Kolumu hala çekiştirmeye devam ediyordu ve arkamda duran Yubin'in bizi nasıl izlediğini bile tahmin edemiyordum. Kim bilir, ne kadar eziklenmiştim gözünde.

Worst of You || chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin