8 - yeter mi bir tebessüm bütün acıları örtmeye?

3.1K 353 318
                                    

Y/N: Ben iyi bir yazarım ::))) yorum ve oy beklerim:((((







"Seni istiyorum Park Chanyeol, hem de bütün kötü yanlarınla." Gözlerimi kararlı bir şekilde gözlerine dikerken mağlup olan bakışlarına içimden koca bir kahkaha atıyordum. Yanlış anlamayın. Yüzsüz değildim. Sadece bu zaten beklediğim bir şeydi. Chanyeol'e zamanı geldiğinde -yani keyfim ne zaman çekerse- zaten ben söyleyecektim onu istediğimi. Biliyorum istemek kaba bir tabir. Mal mı bu adam da istiyorsun diyeceksiniz. Ama birini sevmek aldatılan biri için ne kadar zor biliyor musunuz? Bu yüzden önce istemeliydim. Onu sevmek için benim olacağına emin olmalıydım. Kalbimi ikinci kez kırmaya niyetim yoktu benim.

Her neyse. Konumuza dönecek olursak Park Chanyeol'ün ona olan hislerimi bu şekilde öğrenmiş olması tahmin edemediğim bir şey olsa da bir yandan rahatlamadığım söylenemezdi. Beni neden kayda alma ihtiyacı hissetmişti merak ediyordum mesela. Bunların cevabını verecekti. Ama ondan korkmadığımı ve korkmayacağımı görmesi önceliklerim arasında birinciydi.

"Baekhyun, biz yavaştan tüysek?"

Chanyeol'le aramızdaki gergin sessizliğin ortasına bodoslama dalan Jongdae'ye ve Yixing'e kısa bir bakış attım ve başımı sallayıp onayladım. Onaylar onaylamaz sıçraya sıçraya asansöre ilerlemelerini hayretle izlerken derin bir nefes aldım. İlk zorlukta bırakıp gitmişlerdi beni ve bunu tescilli bir şekilde yapmışlardı. Yixing'in işini kaybetmek istememesini anlayabiliyordum ama Jongdae'nin göt korkusuna bir türlü anlam veremiyordum. Pısırık herif.

"Öylece bakışacak mıyız?" Yixing'lerin asansöre binip gitmelerinin ardından sordum ve bağladığım kollarımı indirip ceplerime indirdim. Hareketlerim son derece etkileyiciydi bence. Ben olsam direkt nikah masasına çağırırdım. "Ya da bizi neden dinleme ihtiyacı hissettiğini açıklayacak mısın?" Bir adım ileri atarak etrafıma bakındım ve davetkar bir gülümseme takınarak gözlerinin içine baktım. "Yoksa sen de mi beni istiyorsun Park Chanyeol?"

Hızlı bir geri adımla aramızdaki tehlikeli mesafeyi yok etmiş ve bakışlarını yere indirip yutkunmuştu. Bunun anlamı neydi bilmiyordum ama ben istediğim yere yormakta sorun görmüyordum. "S-saçmalama." Dedi kekeleyerek. Ne yani? O derece mi davetkar görünüyordum? "Bir haltlar karıştırdığınızı anladım ve ben de ses kaydına aldım. İyi ki de almışım. Arkamdan çevirdiklerinizi anlamayacaktım yoksa."

"Arkandan bir şey mi çeviriyormuşuz?" Ellerimi iki yana açarak kaşlarımı çattım ve iyice mağlup olan ifadesini keyifle izledim. Son derece cesur olmam emindim ki onu şaşkına uğratmıştı. Karşısında ezilip büzüleceğimi sanıyordu herhalde. "Saçma bir ses kaydından seni kaçıracağımızı falan çıkarmadıysan eğer..."

"Saçmalama konusunda neden bu kadar uzmansın?"

Anında atağa geçip sert yaptığında sırıtarak kollarımı tekrar bağladım. "Çıkarmadıysan eğer, aklının bir kenarına yaz diyecektim. Fena fikir değil çünkü. Yaparım, bilirsin." Yükselişe çıkardığım karizmamı zirvede bırakmaya karar vererek hızlı bir şekilde arkamı döndüm ve kapıya ilerleyip içeri geçtim. Kapıyı örtmeden önce göz kırpmayı ihmal etmemiş ve birbiriyle yapışan kaşlarını hafızama kaydetmiştim.

Kapıyı kapatıp içeri geçtiğim an bir şeyler dank etmeye başlamıştı. Yumruk yaptığım elimi dişlerimin arasına geçirip salonun içinde tur atmaya başladığımda içimden kendime küfürler savurmaya başlamıştım. Az önce patronum, ev sahibim ve gönlümü kaptırdığım adama meydan okumuştum ve onu istediğimi söylemiştim. Şu an ne yaptığını deli gibi merak ediyordum. Evindeki ofisine geçmiş bilgisayarından istifa mektubumu kendi elleriyle yazıyor olabilirdi. Ben olsaydım bana tazminat ödemezdim çünkü.

Worst of You || chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin