Y/N: Bölümü hızlıca düzenlemek zorunda kaldım bir yanlış varsa da affedin iyi okumalar💕
***
Bir duyguya tutunmaya çalışmak berbat bir şeydir. Ancak bütün duygulardan kendini kurtarmaya çalışmak bundan daha berbattır. Sevgiyi beceremediğini düşünür ve öfkeye tutunursun. Öyle bir tutunursun ki gözlerin kör olur, sağır olursun. Kurtaramazsın kendini bu bataklıktan. Öfkeyi beceremezsen de sevgiye tutunursun. Yanlışı bile çok seversin. Bu da çok kötüdür. Gözün kör olur sevgiden, kalbin kırılır. Öfkeye tutunduğun zaman insanlar seni uyarmazken çok sevdiğin için uyarılırsın. Bu yüzdendir ki içindeki soru işaretlerine yakalanan herkes öfkeye tutunur. Kinle yaşamaya başlarlar ve sevgiye tutunan insanları uyarmaya başlarlar.
Bu döngünün içinde 26 yıl geçirmiştim ama ben yine de hiçbir duyguya körü körüne tutunmamıştım. Doğru yerde olduğumu düşünürdüm hep. Ne sevgiye kör kütük tutunduğumu düşünürdüm ne de öfkeye. Evli bir adam tarafından kandırıldığımı öğrendiğimde bile öfkemi yenmiştim. Cesaretim her zaman vardı bir şeyler için. Korktuğum tek duygu acıydı ve ondan da köşe bucak kaçmayı hep başarmıştım. Ama şimdi nerede olduğumu bulamıyordum. Hangi duygunun içine böylesine kapılmıştım bulamıyordum. Kendimi tarif edemiyordum kendime. Belirsizlik benim için atlatılması en zor duyguydu.
Düşünmekten kaçmayı beceremeyen biri olduğum için de yine aynı taktiği deniyordum. Deli gibi içiyor ve Jongdae'nin kafasını ütülüyordum gereksiz şeylerle. Halimden memnundum çünkü kendimi inandırıyordum düşünmediğime. Ama düşünüyordum. Yaklaşık 15 saat sonra yan komşum bir evlilik randevusuna çıkacaktı ve ben de deli gibi bunu düşünüyordum. İmkanı yoktu kaçmamın.
"En uzun tavuk uçuşu?"
"13 saniye."
"Domuzların orgazmı?"
"30 dakika sürer."
"Kedi idrarı--"
"Mor ışık altında parlar ve gerçekten bunu bilmeye hiç ihtiyacım yok, Baekhyun." Elimden viski bardağını almaya çalışırken söylediğinde hızla geri çekildim ve koca bir yudumla hepsini bitirdim. Bununla eğlendiğimi bildiği halde hep bozuyordu. Anlık olarak Kim Jongdae'den nefret etmeye karar vermiştim. "Saat gece yarısına geliyor Baekhyun. Gece yarısından sonra içtiğinde ne olduğunu biliyorsun."
Omuzlarımı silkip derin bir nefes verdim ve bardağıma biraz daha içki doldurdum. Saatlerdir mutfak masasında oturmaktan zaten kıçım ağrıyorken bana istemediğim şeyleri hatırlatması hiç hoş olmuyordu. Evden kovmam yakındı. Ama Jongdae'nin o içkiyi biraz daha içersen seni pencereden atacağım bakışlarını gördüğümde durmaya karar vermiştim. Elimdeki şişeyi yavaşça masaya bıraktım ve kolumu masaya yatırdıktan sonra başımı da üzerine koydum. Jongdae'nin endişeli bakışlarını izlerken hala saçma sapan şeyleri düşünmeye devam ediyordum. "Deve kuşlarının gözlerinin beyinlerinden daha büyük olduğunu biliyor muydun?" Diye sordum manasız bir şekilde. Yadırgamadan başını sallamış ve kollarını birbirine bağlayarak arkasına yaslanmıştı.
"Chanyeol'ün gözlerinin beyninden büyük olduğu gibi mi?" Konuyu bir anda Chanyeol'e getirdiğinde algılarım müthiş bir şekilde açılmış ve ben de mayıştığım yerden kalkmıştım. Saat gece yarısına geliyorken bana bunu demesi hiç iyi olmamıştı. İçmeye devam edersem sabah mide spazmı geçirecek ve zaten gidip gitmemeyi düşündüğüm bowlinge hiçbir şekilde gidemeyecektim. Bu da başka bir dertti başıma. "Eğer o deve kuşu gözlü sırık için daha fazla içmeye devam edersen gidip bacaklarının tam ortasına tekmeyi basacağım. Son yattığı kişi de sen olacaksın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Worst of You || chanbaek
FanfictionBana en kötü halini ver çünkü nasıl olsa seni isteyeceğim. *Maisie Peters - Worst of You şarkısından esinlenilmiştir.*