Y/N: Dikkat dikkat... Beklediğiniz bölüm geldi... Bu bölüm tamamen Chanyeol'ün bakış açısından anlatılmıştır. Ona göre okuyunuz. Başa da bir flashback sahnesi koydum, herkesin merakla beklediği bir sahneydi, zorlanacağınızı sanmıyorum dlksdklklds iyi okumalar🌸
***
Bilgisayarımı açıp kendime bir çalışma ortamı oluşturduğumda sehpanın üzerine bıraktığım notları elime alıp incelemeye başlamıştım. Aynı zamanda maillerimi kontrol etmeye ve başvurduğum eğlence şirketlerinin cevap verip vermediğine bakıyordum. Notları yerine bırakıp bilgisayarı kucağıma çektiğim anda dışarıdan bir gök gürleme sesi duyduğumda irkilmiştim. Şaşkınlıkla arkamı dönüp terasın kapısıyla bakıştığımda perdelerin kapalı olduğunu gördüm ve önüme döndüm. Hava bugün açıktı ve şimdi yağmurla karşılaşacağımı hiç sanmıyordum.Tekrar işlerime odaklanmak için yeltendiğim sırada ikinci bir gök gürleme sesiyle karşılaştığımda derin bir nefes verip ayaklandım ve terasa ilerledim. Perdeleri çekip bir süre kapıdan dışarı baktıktan sonra kapıyı açıp dışarı çıkmıştım. Havada tek bir tane bulut bile yokken bu nasıl mümkün olabiliyordu?
Bir titreme sesi duyduğumda yan tarafa bakmış ve korkmuş bir şekilde hırkasına sarılan Baekhyun'la karşılaşmıştım. Korkuyla havaya bakıyordu. "Hey. İyi misin?" Korkuluklara ilerlerken sorduğumda başını iki yana sallamıştı. "Gök gürültüsünden mi korkuyorsun?" Diye sordum cevap vermesini beklemeden. Tekrar başını sallayıp onaylamıştı. Buna inanamıyordum.
"Çok kötüydü. Duymadın mı?" Sesinin neredeyse titrediğini fark ederek yutkundum ve tekrar havaya bakınıp Baekhyun'a döndüm. Gerçekten korkuyor olmalıydı. "B-Ben... Gök gürültülerinden çok korkuyorum." Az öncekinden daha çok titremeye başladığını fark ettiğimde şaşkınlıkla kaşlarımı çatmıştım. Baekhyun'un böyle bir korkusunun olduğunu asla tahmin etmemiştim.
"Havada bir şey yok, görmüyor musun? Bir daha olacağını sanmıyorum. Hadi, içeri geç." Cümlelerimi hızlıca sıralayıp içeri geçtim ve kapıyı kapattım. Bu konunun üzerine düşersem zar zor hazırladığım çalışma ortamımın bozulacağını biliyordum. Baekhyun'un çocukça oyunlarıyla uğraşacak zamanım yoktu.
İçeri girip kanepeye geri oturacağım sırada az öncekinden daha sert bir gürleme sesi duyduğumda refleksle arkamı dönmüş ve tekrar terasa çıkmıştım. Baekhyun'un neredeyse ağlayacak gibi göründüğüne inanamıyordum. "Ç-Çok korkuyorum... B-Buraya gelsen olmaz mı?"
"Çocuk musun? Yatağına git ve uyu. Ben ne yapabilirim?" Onu ayaklarımda sallayacak halim yoktu. Benden ne istediğini anlamamıştım. Teknoloji devrindeydik ve birilerini görüntülü arayıp sakinleşeceğini ummuştum ama yalvaran bakışları daha çok ön plana çıktığında dayanamamıştım. Böylece içeri geçip çalışmaya çalışsam bile aklım burada kalacaktı. "Cidden... Evde işlerim var. Sen gel." Hafif bir göz devirmenin ardından söylediğimde rahatlamış ve başını sallamıştı. İçeri girmek için kapıya tutunmadan önce aklıma gelen şeyle duraksadım ve Baekhyun'a baktım. "Dış kapıyı açıyorum. Korkuluklardan atlama." Diye uyardığımda tekrar başını sallamıştı.
İçeri geçip dış kapıya ilerledikten sonra kapının kilidini çevirdim ve kendime doğru çektim. Baekhyun vakit kaybetmeden içeri geçtiğinde kapıyı kapatmasını mırıldanıp salona ilerledim ve kanepeye oturdum. Bana zorluk çıkarmamasını umuyordum. "Şey... Rahatsız ettiğim için üzgünüm... Çok önemli bir işin mi vardı?
Sehpaya koyduğum bilgisayarın ekranını açarken göz ucuyla Baekhyun'a baktım ve yanımdaki tekli koltuğu gösterdim. "Sayılır. Geç otur." Biraz bekledikten sonra koltuğa geçip oturduğunda bilgisayarın ekranına baktığını hissedip başımı kaldırmış ve Baekhyun'a bakmıştım. Meraklı görünüyordu. "Üşüyor musun?" Diye sordum hala titrediğini fark ederek. Hava soğuk değildi ama üşümesinin sebebini korkmasına bağlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Worst of You || chanbaek
FanfictionBana en kötü halini ver çünkü nasıl olsa seni isteyeceğim. *Maisie Peters - Worst of You şarkısından esinlenilmiştir.*