Kıyafetlerimiz müthiş bir hızla bedenlerimizden ayrılmış, bedenlerimiz yıllardır buluşmamış gibi birleşmişti. Çadırın içine yerleştirdiği renkli ledler sayesinde eşsiz vücudunu görebiliyordum. Açık olan fermuardan dışarıya baktığımda ise gölün yansımasında görünen yıldızlar gözlerimi alıyordu. Ne ara bu konuma geldiğimizi bilmiyordum. Bir anda öpüşmeye başlamış ve birbirimizin üzerindeki konumlarımızı almıştık. Buraya gelmeden önce duyduklarımı bu geceliğine unutmuştum. Şu an sadece Chanyeol ve ben vardım. Bir göletin karşısında ve bir çadırın içinde sevişiyorduk. Başka hiçbir şey aklımı karıştıramazdı.
En olarak oldukça geniş olsa da uzunluk olarak ikimizi de zorladığı için hareketlerimizi kontrollü ilerletiyorduk ve bu ikimizi de terletmişti. Henüz ön sevişmede bu kadar terlemiş olmamız hem tahrik edici hem de rahatsız ediciydi. Duş alamazdık ama ikimiz de nasıl temizleneceğimizi düşünmüyorduk, bundan emindim. Burası şimdiye kadarki sekslerimin arasında bir numaraydı. Tepemizde yıldızlar, karşımızda bir göl ve etrafımızda ağaçlar vardı. Listeden bir maddenin üzerini çizmek için sabırsızlanıyordum.
"Baek!" Göğsünde gezinen dudaklarımın yerini dişlerime bıraktığımı ve meme ucunu ezdiğimi Chanyeol'ün sertçe inlemesiyle fark etmiştim. Dakikalardır üzerine oturmuş vücudunu geziyordum ve bundan vazgeçemiyordum. "Yavaşla." Dedi elini saçlarımın arasında gezdirirken ve doğrulmamı sağladı. Vücudunu ne hale getirdiğimi gördüğümde gözlerim şokla aralansa da bunun için suçlu hissetmemiştim. Aksine bu, Chanyeol'ün de hoşuna gitmiş gibi görünüyordu.
Sırıtan ifadesine bakıp aynı sırıtmayla karşılık verdim ve üzerinde sürtünerek aşağı indim. Kalçalarından aşağı, bacaklarının tam üzerine oturduktan sonra gözlerinin içine bakarak sertleşmiş olan üyesini kavradım ve irkilmesini sağladım. Sadece dokunduğumda bile tepki olarak gözlerini sertçe yumup inildemişti. "Hoşuna gidiyor mu?" Diye sordum tahrik edici bir sesle ve parmaklarımı penisinin üzerinde gezdirmeye başladım. Yavaşlığım onu çıldırtıyordu.
"Delirtiyor." Nefes alışverişinin arasında fısıldadığına gülmüş ve yavaşça eğilmiştim. Gözlerini aralayıp dirseklerinden destek alarak doğrulduğunu gördüğümde memnun bir ifadeyle üyesine eğildim ve yavaşça dudaklarımın arasına aldım. Tam o anda, ağzımın içine kendini itip sertçe inlemişti. "Kahretsin! B-Baek!" Tepkisine karşı yalnızca onu emmeye başladığım anda kafayı sıyırmış gibi bağırmaya başladığında gülmek istemiştim. Burası diğer kamp alanlarına çok uzak sayılmazdı ama yine de kimsenin bizi duyacağını sanmıyordum. Duysalardı da inleme seslerimizden bizi tanımazlardı.
Dudaklarım ve dilim sertleşen üyesini sakinleştirmek için aktif bir rol almıştı. Chanyeol bu dakikaların uzunluğuna dayanamayıp doğrularak beni dürttüğünde ise geri çekilmek zorunda kalmıştım. Dudaklarımın etrafına dağılan salyayı topladım ve sırıtarak afallamış ifadesine baktım. Her sevişmemizde bana en az bir defa bu ifadeyle bakıyordu. Anlamını bilmiyordum, neye bu kadar şaşırdığını da. Sadece çok sevimli olduğunu söyleyebilirdim.
"Buraya gel." Sabırsız bir tonla fısıldayıp elimi kavrayarak kendine çekti ve dudaklarıma yapıştı. Hafif bir sarsılmanın ardından dudaklarının içine inlemiş ve sert bir şekilde karşılık vermiştim. Beni öperken üzerinden kalkmamı sağladı ve sesli bir şekilde dudaklarımdan ayrılıp yerlerimizi değiştirdi. Dikkatli bir şekilde yere uzandığımda bacaklarımı kavrayıp yukarı kaldırmış ve aralamıştı. Onu izlerken ellerimi nereden destek alacağımı düşünerek etrafta gezdiriyordum. Buranın tek rahatsız tarafı buydu. Zeminin pek de yumuşak olduğunu söyleyemezdim. Ama bunun ayrıcalığı da buradaydı. Böyle engellere bayılıyordum.
"Hey!" Gözlerimi bir saniyeliğine üzerinden ayırdığımda kasıklarımda hissettiğim sızıyla sert bir tepki vermiş ve ne yaptığına bakmıştım. "İntikam mı alıyorsun?" Duvarlarımı ıslatırken dişlerini kullandığını fark ederek sordum ve gülmeye başladım. Bakışları çok komikti. "Hızlı davran Bay Park." Gözlerime tutulduğu anda söyleyip sırıttığımda gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Onu etkileyen tam olarak neydi bilmiyordum ama hoşuna gittiği belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Worst of You || chanbaek
FanfictionBana en kötü halini ver çünkü nasıl olsa seni isteyeceğim. *Maisie Peters - Worst of You şarkısından esinlenilmiştir.*