Worst of You || chanbaek

41 - üç yüz elli yedi kez daha...

BEN GELDİM!!! Yılbaşı özel bölüm atmayı özlemişim ahdhsjdjsk Böyle klişe bir fice bir tane yılbaşı bölümü yakışırdı ama✌🏻 İyi okumalar woystan!!! Beni yorumsuz bırakmayın sizi özledim😭❤️🎄

VEEE UNUTMADANN MUSSSMUTLUUU YILLLAARRRRR🎄🎉🎁🪅

***

"So take me to every party and just talk to your friends.
Why don't you let me down, I'll let you do it again.
Go on and walk all over me, just don't walk away.
Give me the worst of you.
'Cause i want you anyway!"

"Baekhyun... Sabah sabah mı?" Elimdeki tarağın mikrofon görevini öyle ciddiye almıştım ki bunu bozmaya çalışan kocama bile aldırış etmeden şarkımı söylemeye devam etmiştim. "Lütfen." Pencereye doğru haykırarak şarkı söylemeye devam etmeye çalışıyordum. Bunu bozmaya çalışmaz mıydı lütfen?

"Sorun ne?" Bütün pozitifliğimden ışık hızında sıyrılıp tarağı komodinin üzerine fırlatırken arkamı döndüm. Beni duymamak için başına yastık mı geçiriyordu o? "Sesimin güzel olduğunu söylerken bana yalan söylüyordun değil mi? Boşayacağım seni."

İçi boş tehdidimi bir anlık ciddiye alıp göz ucuyla bana baktığını görünce omuzlarımı silkerek salına salına yanından geçtim. Bornozumu omzumdan aşağı ittirdiğim gibi bütün vücudum titremeye başlamıştı. Ah, belki sesime katlanamazdı ama bu görüntüye asla hayır demezdi.

"Sesine ve şarkılarına bayılıyorum ama sabahın altı buçuğunda değil." Arkamı dönüp göz attığımda Chanyeol'ün başını yastıkla geri kavuşturduğunu ve ayılmak için gözlerini ovaladığını görmüştüm. Eliyle bir süre telefonu arayıp saati kontrol etmiş, alarmın bile çalmadığını görünce derin bir nefes vermişti. Bir anlığına duvardaki saate inanamamış olduğunu fark edince bıyık altından gülmüştüm.

"Hayatımı anlatan bir şarkı söylüyorum şurada." Anadan doğma çıplak halimle yatakta ayılmaya çalışan kocama sitem etmem beni ne kadar ciddiye almasını sağlardı bilmiyordum ama işe yaramasını umuyordum. Kıyafet odasına girmeden önce önünde durdum ve kollarımı birbirine bağladım. "Ayrıca sabahın altı buçuğunda asık suratlı bir koca görmek benim de isteyeceğim bir şey değil. Bil diye söylüyorum." Çatık kaşlarımın onu korkutmak yerine güldürdüğünü görünce derin bir nefes verdim ve arkamı dönüp kalçalarımı sallaya sallaya odaya girdim. Byun Baekhyun'un sabah enerjisi kadar güzel bir şey var mıydı bu hayatta?

Odaya girdiğim gibi altıma hemen bir çamaşır geçirdim ve ortadaki cam vitrinin üzerine bıraktığım telefonumu aldım. Çalma listeme girer girmez az önce mırıldandığım şarkıyı açtım ve sesi en yüksek seviyeye aldım. İçeri daha iyi ses gitmesi için telefonun hoparlörünü kapıya taraf çevirmiştim. İçeriden gelen mırıldanmalara bakılırsa işe yaramıştı.

Şarkıya ufak ufak eşlik ederken giyebileceğim bir kombin arıyor ve kıyafetleri kolaçan etmeye devam ediyordum. İş yerindeki pazartesi canavarlarına inat her hafta başı muhteşem bir kombin yapıp ofise gidiyor ve en önce masama ben geçiyordum. Elimdeki sabah kahvelerini iş arkadaşlarıma tek tek dağıtmamın sonucunda hepsinin asık suratlarının daha da asıldığına şahit oluyordum ama bence bunun keyfi bir başkaydı.

"Sadece yarım saat daha uyumak istiyordum." Gömleklerimin arasında tekerleme söyleyerek karar vermeye çalışırken kapıdan gelen sesi duyduğumda arkamı dönmüştüm. Chanyeol kapının pervazına yaslanmış affetmemi uman bakışlarıyla beni izliyordu. "Hadi ama... Bunun için tavır yapmayacaksın değil mi?"