12 - olmaktan korktuğum yerdeyim, sendeyim (M)

3.3K 348 585
                                    

medya: Baekhyun-R U Ridin?

Y/N: Bölümler art arda gelince sonuncu bölüme tıklayabiliyorsunuz o yüzden tekrar hatırlatayım dedim iki bölüm atıyorum 11. bölümü okumayı unutmayın^^

Son olarak m uyarısı verdim ama çok açık seçik sahneler yok yani rahatlıkla okuyabileceğinizi düşünüyorum kjksdjkd okuyun bence güzel yazdım:d


***




"Siktiğimin... Sen kimin asistanına dokunduğunu sanıyorsun!"

"Chanyeol! Dur!" Ona asla engel olamayacağımı bildiğim halde bütün resmiyetleri bir kenara bırakarak bağırdım ve durdurmaya çalıştım. Resmen herifin üzerine çıkmış yumruklarıyla yüzünü dağıtıyordu. Bunu neden yaptığını, başımıza bu kalabalığı neden topladığına anlam vermek zordu. Çok sinirlendiği ortadaydı ve o belki de dünden kalma sinirini Heechul'ün üzerinde atmaya karar vermişti. "Öldüreceksin!"

"Güvenlik!"

Etrafımızda toplanan siyah takım elbiseli adamların Chanyeol'ü çekiştirmesiyle elimi şokla ağzıma götürdüm. Chanyeol'ü çok sert bir şekilde kavramış ve kenara fırlatmışlardı. Yere düşmesini sağladıklarında yanına gitmek için adım atacakken Heechul'ün güç toplayıp üzerine saldırmasıyla duraksamak zorunda kalmıştım. Bu kavganın sonu gelmeyecekti ve ben gerçekten korkmaya başlamıştım.

Chanyeol sırf sinirini ve gerginliğini atmak uğruna mı yumruklarını eski dostunun yüzünde kullanmıştı? Yoksa gerçekten bana karşı tavırlarından mı rahatsız olmuştu? Şimdi aklımda sadece bu sorular vardı. Daha dün duygularımın aptalca olduğunu söyleyen bu adam beni önemsemiş miydi? Eğer önemsiyorsa bunu asla bilemeyecektim. Çünkü o şimdi, dünden daha asabi ve gergin görünüyordu. Yüzü kanlar içinde ve darmadağınken.


***


"Çok az kaldı. Dayan lütfen." Kocaman ve kaslı bedenini zoraki bir şekilde otelin içine taşımaya çalışırken mırıldandım ve bedenindeki kollarımı sıkılaştırdım. Yüzü gözü bir güzel dağıldıktan sonra polisle ve sağlık görevlileriyle uğraşmak zorunda kalmıştık. Bir de onu buraya gecenin bir vakti sürüklemeye çalışıyordum. Polisten kurtarmak zor olmamıştı ama onu taşımak gerçekten zordu. Üstelik o kadar yara aldığını sanmıyordum ama gücünü sadece bana veriyordu. "Hadi. Bir adım sadece." Odanın kapısına geldiğimizde güçlükle mırıldandım ve dengede durmasını sağlayıp kapıyı zorlukla açtım.

Tekrar üzerime yüklenip içeri sürüklememe izin verdiğinde güçlükle içeri girebilmiştim. Bu durum gerçekten can sıkıcıydı. Yara almasına sebep olduğum için mahcup hissediyordum ama onu taşımamı gerektirecek bir şey yoktu. Abartması yerli miydi?

"İyi misin? Burnun acıyor mu?" Kanepeye oturmasını sağladığımda yanına oturup derin soluk alışverişine başlarken sordum ve endişeyle patlak olan kaşına baktım. İstemsizce elim kaşının üzerindeki banda gitmiş ve inildemesini sağlamıştım. "Üzgünüm." Elimi kavrayıp sertçe indirdiğinde dudaklarımı kemirmeye başladım. Elimi hala bırakmamış ve çok sert kavramıştı. Fakat canımı acıtmıyordu.

"Yeterince dağılmış görünüyor muyum?" Yan ağız sırıtarak sorduğunda şaşkınlıkla kaşlarımı çattım. Eğleniyor muydu?

Yine de buna mahal vermemeye karar verip hafifçe öksürdüm ve ciddiyetle elimi elinden çektim. "Ben bütün bunlara neden olduğum için çok üzgünüm. Muhtemelen bütün teklifleri kaçırdık. İncir çuvalını berbat etmiş olabiliriz..." Mahcup bir şekilde sıralarken gözlerimi ellerime indirmiştim. Bu suçlu psikolojisiydi. Herkeste işe yarardı.

Worst of You || chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin