32 - byun baekhyun'un gücü

2.4K 229 300
                                    

Y/N: çok uzun bir bölüm olduğu için neredesin sen sitemleri görmek istemiyorum😔 iyi okumalar fjsnxnsnnz 💗

***

Eve döndüğümde dosyayı daha ayrıntılı inceleme şansı bulmuştum. Chanyeol geç döneceğini söylediği için biraz daha rahattım. Sinirimi açıkça yaşayabiliyor ve sesli düşünebiliyordum. Donghae'nin kim olduğunu araştırmaya kalmadan her şeyi ortaya dökülmüştü ve bu beni rahatsız etmişti. Chanyeol'ün böyle biriyle sırf Yubin için de olsa arkadaşlık yapması aşırı tuhaftı. Miktarını bilmiyordum ama Chanyeol'ün verdiği para sayesinde bu markayı ayakta tuttuğu çok belli oluyordu. Sosyal medya hesaplarını, markanın geçmişini ve nasıl kurulduğunu incelediğimde bunu anlayabiliyordum. Hiç ünlü modelleri bile olmamıştı. Sadece bir kıyafet markasıydı ve gereksiz pahalıydı.

Bu konuda ne yapmam gerektiğinden emin değildim. Chanyeol henüz Yubin'in onu neden terk ettiğini bile bilmiyordu. Yubin'in ondan sakladıkları da affedilir şeyler değildi ama en azından Donghae gibi olmadığını biliyordum. Yubin'in hiçbir tehlikesi kalmamıştı gözümde. Düşünmem gereken tek konu elimdeki dosyayı ne yapacağımdı. Chanyeol'den saklamak ve ona anlatmak arasında gidip geliyordum. Eğer ona söylersem kendini daha çok kullandırmasından korkuyordum çünkü olan biten hiçbir şeyi bilmiyordu. Yubin'e yaptıklarını, Chanyeol'le sadece parası için arkadaşlık yaptığını ve şimdi yine adını kullanmak için işbirliği yapmak istediğini öğrendiğinde çok üzüleceğinden emindim. Bunu göze alamazdım.

Odada yatağın üzerine serilmiş dosyayla ne yapacağımı kara kara düşünürken içeriden duyduğum kapı sesiyle irkilip dosyayı hızlı bir hareketle komodine itmiştim. Chanyeol'ün bunu görme ihtimalinden korkmuyordum çünkü zaten komodininde işiyle ilgili bir sürü dosya barındırıyordu ve hepsi incelenmiş dosyalardı. Kendimi hızlıca toparlayıp ayaklandım ve odadan çıkmadan önce ışıkları söndürdüm. Chanyeol'ün ıslık çalarak içeri girdiğini gördüğümde gülümsemiştim. Yine çok mutluydu.

"Baekhyun? Uyuyor muydun?" Beni görür görmez elindeki çantayı kenara bırakıp yanıma geldi ve dudaklarıma uzandı. Dudaklarına arzu ettiği öpücüğü bahşettikten sonra geri çekilip ellerimi arkamda birleştirmiştim. Stres içindeydim. "Uyumuyordum." Dedim kısaca ve gülümsemeye devam ettim. Kaşları birkaç saniyeliğine korkuyla çatılmıştı. Daha sonra ifadesini rahatlattığında ben de rahatlamıştım. "Yemek yaptın mı?" Diye sordu mutfağa bakarken ve ben yemeği halledeceğimi söylediğimi şimdi hatırlamıştım. Derin bir nefes alıp başıma elimi sert olmayan bir şekilde geçirdim.

"Özür dilerim, unuttum." Dürüst bir şekilde söyleyip dudaklarımı kıvırdım. Çok dalgın olduğumun o da farkındaydı ama bana güvendiğindendi besbelli, sorgulamıyordu. Ona hayrandım. "Sorun değil. Aslında ben de dışarıda mı yesek diye soracaktım. Ne dersin?" Nazik teklifine karşı tedirginlikle tepki verip saate baktım. "Çok geç değil mi?" Dedim dokuza gelen saati işaret ederek. Söz konusu Chanyeol'dü gerçi. Chanyeol ve onun klişelerine alışmıştım. Bir restoran kapattırıp kapalı bir restoranı da açabilirdi.

"Plazanın biraz ilerisinde güzel bir restoran var. Hadi, hava alalım." Elimi kavrayıp çekiştirmeye çalışırken söylediklerine gülmüştüm. Saat sekize kadar çalıştığı halde bütün bunlara nasıl yorulmadığını anlamıyordum. "Peki." Dedim hevesini kırmamak için ve üzerime hızlıca bir şeyler geçirip ona eşlik ettim. Belki dışarıda hava almak ve onunla randevuya çıkmak bana da iyi gelecekti. Bir süreliğine Yubin'i de, Donghae'yi de düşünmek istemiyordum.

Restoran gerçekten bahsettiği kadar kısa mesafedeydi. On veya on beş dakika kadar yürüdükten sonra açık alanda bir masaya yerleşmiştik bile. Bu saatte ikimiz de ağır şeyler yemek istemediğimiz için sebze yemeği söylemiştik. Belki daha sonrasında içmek isterdi ancak şu sıralar işlerle fazla meşgulken buna izin vermek de istemiyordum. Elimizde üçten fazla reklam vardı ve hepsine aynı anda yetişmek için gecesini gündüzüne katıyordu. Bir de sırf benim ve sönen hevesimin geri dönüşü için ayarladığı Monsta X vardı. Ne kadar lise arkadaşları olsalar da bu kadar ünlü isimlerle çalışmak onu strese sokuyordu. Biliyordum.

Worst of You || chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin