Dünyada ruh halimi anlatabilecek hiçbir kavram yoktu. Buna ne sinir denilebilirdi ne de stres. Belki biraz üzülmüştüm sevdiğim adam tarafından böyle muamele gördüğüm için. Sonra üzülmeye değmez deyip kendimi dövmüştüm. Duvarlara yumruk atmıştım. Eve gider gitmez sinirden ağlamıştım hatta ama hiç moralimi bozmamıştım. Çünkü ben kendimi hala tanıyordum. Bir başkasının bana böyle bir muamele yapması hiçbir şeyi değiştirmiyordu. Ben hala aynı bendim. Ve birileri ismimi hala yeterince ciddiye almıyorken pes etmeyecektim.
"Baekhyun. Çok sakinsin ve bu beni korkutuyor." Kyungsoo yatağımın ucuna oturmuş yorganımı çekmeye çalışırken söylediğinde kucağıma topladığım yorgana daha sıkı sarıldım ve derin bir nefes verdim. Jongdae de birazdan yerini almış ve önümde çömelmişti. "Kesinlikle bu halin beni de korkutuyor. Mutfaktaki bıçakları ve çekmecelerdeki makasları sakladım ama hala sakinsin." Jongdae'nin ince esprisine yalnızca gözlerimi devirmiş ve duvarları seyretmeye devam etmiştim.
Şirkette sabah yaşanan malum olayın ardından konuşabileceğim tek kişi Kyungsoo olduğu için onu arşiv odalarından birine sürüklemiş ve zırlayarak olanları anlatmıştım. Bütün günümü neredeyse arşiv odasında geçirdiğimi söyleyebilirdim. Kyungsoo da ayakçılığımı yapıp durmuştu ve eve gidecek mecalim olmadığını söyleyince beni o bırakmıştı. Yolda da benim için endişe ettiğini söyleyerek Jongdae'yi aramış, başıma harika bir takım olmuşlardı. Kesinlikle evimde sinir krizi geçirmeme ve ardından varoluşsal sancılar çekmeme izin vermiyorlardı. İyi dostlar biriktirmiştim.
"Bak senin için terasa çıkıp Chanyeol'ü kontrol ettim birkaç kez. Evde değil. Işıkları kapalı. Hadi terasa çıkalım?" Beni sakinleştirmeyi amaçlayan Kyungsoo'ya günah keçisi oymuş gibi sinirle bakmış ve hızla yatağımda doğrulmuştum. İkisi de ani hareketime karşı irkilip şokla ayaklanmışlardı.
"Chanyeol'ün evde olup olmaması benim umrumda bile değil. Neden evde olması beni korkutacakmış?" Sert ve net bir şekilde sarf ettiğim cümlelerimi yanlış anlamamaları adına toparlamaya karar verdim. Chanyeol için kimseyi üzmeye değmezdi. "İsterse gelsin yamacıma otursun. Ondan korktuğumu falan mı sanıyorsunuz?"
"Sonunda arkadaşım geri geldi..." Jongdae rahatlamış gibi söyleyip elini göğsüne götürürken Kyungsoo gerçekten korkmuş gibi bakıyordu. "Şimdi o Chanyeol'e sözlerini yutturmak için plan yapma zamanı!"
"Umrumda değil. Plan falan yapmayacağım." Kollarımı birbirine doladım ve çatık kaşlarımı karşımdaki duvara diktim. Duvarlar dile gelseydi benden nefret ettiklerini söylerlerdi.
"Ne yapacaksın yani? Vaz mı geçiyorsun?" Jongdae bu sefer gerçekten şaşırmış gibi sorduğunda bakışlarımı üzerine çevirip homurtuyla güldüm. Kyungsoo da girdiği anlık şoktan çıkmış ve fikirlerini beyan etmeye başlamıştı. "Bence vazgeçmekten ziyade şu çiçek işini araştırsak iyi olur. Sana böyle bir notu kim niye gönderir ki?"
Sonunda mantıklı düşünen birinin varlığı beni mutlu etmişti ve bunu gizleme ihtiyacı duymadan gülümsemiştim. Yixing'in yokluğunu en çok böyle zamanlarda hissediyordum. O her zaman mantıklı düşünen tarafken Jongdae hep aceleci ve ağzına geleni söyleyen biri olmuştu. Fakat böyle bir durumda da Yixing'e gideceğim yoktu. Bir de Chanyeol'ün söylediklerini duyarsa bu sefer yarına Daegu'da bulurdum kendimi. Bilmemesi lazımdı.
"Bana öyle bir notu kim niye gönderir bilmiyorum ama bütün bunlar Chanyeol'ün bana yaptığı muameleyi asla değiştirmeyecek." Sabahki kırgınlığım eski yerini aldığında dudaklarımı kıvırıp derin bir nefes verdim. Öyle güzel bir günün ardından bana öyle kırıcı davranması tüm hatlarımın karışmasına sebep olmuştu. Üstelik elime o notu sıkıştırıp gittikten sonra gün içinde şirkete de uğramamıştı. Kim bilir nerelerde sürtüyordu. "Ondan başkasıyla yattığımı ima ettiğine hala inanamıyorum. Ona aşık olduğumu söyledim ben. Hiç mi saygısı yok?" Bu daha çok kendimle bir hesaplaşma olsa da ikisi de ciddiye almış bir şekilde beni dinliyordu. Kafalarını şişirdiğim için onlara acıyordum bazen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Worst of You || chanbaek
FanfictionBana en kötü halini ver çünkü nasıl olsa seni isteyeceğim. *Maisie Peters - Worst of You şarkısından esinlenilmiştir.*