Genç adam kilitli kapıya hızla omuz verdi. Kapı biraz esnese de açılmamıştı. Açmayı ancak beşinci seferinde başardı. Kırılan kilit parçaları odanın içine savrulurken zeminde çıkardıkları ses boş koridorda yankılandı.
Omzu ağrısada aldırış etmedi. Hemen içeriye daldı ve karanlığa alışması için kıstığı gözleriyle odayı taradı. En nihayet köşedeki ahşap duvarları gördü ve hemen oraya koştu.
El yordamıyla kapının üstündeki sürgüyü çekti ve kapıyı açtı. Aynı anda ayaklarının dibine doğru düşen bir şey hissetti ve hızla eğilip tuttu.
Artık karanlığa alışan gözleri her şeyi daha iyi seçiyordu. Kollarının arasındaki kadın baygındı. Ter içinde kalan vücudu üzerindeki gömleğin bile ıslanmasına sebep olmuştu. Islak saçlarını yüzünden geriye itip adını fısıldadı.
"Zeynep..."
***
5 Saat ÖnceZeynep evden çıkmadan önce son bir kez daha telefonuna baktı. Henüz cevap yoktu. Gönderip göndermediğinden emin olmak için mesaj kutusunu açtı.
"Uzun zamandır ekiliyor muyum yoksa bana mı öyle geliyor?"
Mesaj gitmişti ama hala cevap gelmemişti. Dudağını büzüp telefonu çantasına attı. Can... Uzun zamandır göremiyordu onu. En son görüştüklerinde iyi görünmüyordu ve o anları hatırlamak Zeynep'in kalbinin hüzünle ezilmesine sebep oluyordu.
Evet ona karşı hisleri vardı. Eskisi kadar kuvvetli miydi bunu bilmiyordu Zeynep. Ama onu özlediği gerçeğini de değiştirmiyordu hiç bir şey. Görmek konuşmak istiyordu. Kaç gündür neden onu göremediğini sormak istiyordu.
Diz altında biten keten elbisesinin altına uyacağını düşündüğü sandaletlerini giydi ve evden çıktı. Ozan'ı pembe arabasında bir taraftan onu beklerken diğer taraftan yeni boyattığı saçlarını dikiz aynasında incelerken buldu.
Kapı açıldığında ancak aynadan gözlerini ayırmıştı Ozan. Bir yorum bekler bakışlarını arabanın ön koltuğuna oturan Zeynep'e çevirdi. Zeynep anlamazlıktan gelerek sordu.
"Ne?..."
Ozan gözlerini devirip el frenini indirdi. Vitesi bire takarken söylenmeyi ihmal etmiyordu.
"Ruhsuz kız ne olacak."
Zeynep arabayı hareket ettirmeden kollarını boynuna doladı ve yanağına bir öpücük kondururken itiraf etti.
"Çok yakışmış. Benim canım arkadaşıma ne yapsa yakışır zaten."
Ozan yalandan bir bunalmışlıkla Zeynep'in kollarını boynundan çözdü ve gaza basarken bir eliylede boynundaki kolyesiyle oynuyordu.
"Laubalilik istemem tatlım."
Zeynep arkasına yaslanırken çıkıştı.
"Sana da yaranılmıyor."
Aynadan gücenmiş gibi duran Zeynep'e baktı Ozan ve sormadan edemedi.
"Doğruyu söyle, olmuş mu?"
Zeynep ona hiç bakmadan kafasını olumlu anlamda salladı.
"Olmuş."
Ozan vitesi değiştirdikten sonra Zeynep'i dürttü. Zeynep bakmayınca bir kez daha dürttü.
"Akşam yemek yiyelim mi?"
Soruyla beraber Zeynep'in aklı yine attığı mesaja gitti. Cevap vermeden çantasını açtı ve telefonunu aldı. Ekranı açtığında Can'dan gelen mesajı gördü.