Zeynep elini Mert'in avucunun içine bıraktı. Pozisyonunu aldı ve müzikle beraber öne doğru ilk adımını atarken Mert de ona uyarak geriye doğru hareketlendi. Zeynep iki adım sonra vücudunu Mert'e yaslayıp bacağını kaldırdı ve havada yarım yay çizdi.
Üzerinde ki sporcu sütyeni terden vücuduna yapışmıştı. At kuyruğu yaptığı saçlarının sırtına değen kısmı ıslanmıştı. Yanakları yorgunluktan kızarmıştı. Üzerindeki spor tayt ayağındaki topuklu dans ayakkabılarıyla tezat oluşturuyordu.
Bugün çalışmanın üçüncü günü olmasına rağmen kareografiyi yeni tamamlayabilmişlerdi. Gösteri beş gün sonraydı zaman daralmıştı ve ortaya güzel bir iş çıksın istiyorlarsa ciddi manada çalışmaları gerekiyordu.
Mert Zeynep'i belinden kavrayıp havalandırdı ve tekrar yere bıraktı. Zeynep yere değen ayakları hızla hareket ederken artık nefes nefeseydi. Kenan hoca imdadına yetişmese daha ne kadar dayanabileceğini bilmiyordu.
Müziği kapatan adam kollarını göğsünde birleştirdi ve çiftin karşısına geçti. Yapılan dansı onaylamadığı her halinden belliydi. Mert adamın suratından anlaması gerekeni anlamıştı. Üzerindeki kolsuz tişörtü hışımla çıkarıp yere vurdu. Üç gündür tango tapmak için tabiri caizse anası ağlamıştı.
"Ben bu kadar yapabiliyorum. Biz profesyonel dansçı değiliz."
Adam pek de bu siniri önemsiyor gibi görünmemişti. Zeynep'e döndü.
"Bana eşlik eder misin Zeynep?"
Zeynep çok yorgundu ama karşısındaki kibar beyefendiyi de kırmak istemiyordu. Kendisini son bir dans için toparladı.
Adam karşısına geçerken Mert yerden tişörtünü aldı ve ses sisteminin başına geçti. Hoca bir elini Zeynep'in beline dolarken diğer eliyle Zeynep'in avucunu kavradı. Mert'e bir bakış attı.
"İyi takip et."
Mert gözlerini devirirken ses sistemini çalıştırdı. Ve kollarını tekrar çıplak göğsünde bağlayıp seyretmeye başladı.
Kenan Zeynep'e sokulup fısıldadı.
"Kendini bana bırak."
Zeynep olumlu anlamda başını sallarken adamın yüzünü çok yakınında ve gözlerini üzerinde hissediyordu. Zeynep bakışlarına karşılık verdiğinde bir yoğunluk gördü orada ve dans başladı.
Artık ezberlediği kareografi akarken Zeynep kendisini kuş gibi hafif hissediyordu. Ne müziği duyuyor ne de ortamı algılayabiliyordu. Hissettiği tek şey Kenan'ın hareketleriydi. Yakın hareketlerde adamı en yakınında hissediyor ve bu yakınlıktan duyduğu heyecan kalp ritmini değiştiriyordu. Bu sefer yanaklarının kızarmasına sebep olan şey yorgunluk değil Kenan hocanın verdiği enerji ve yoğun duyguydu.
Zeynep'i koluna yatırıp tekrar kendisine çektiğinde adamın sıcak nefesini yüzümde hissetti. Zeynep'i kollarında döndürüyor odanın içinde kareografiye uygun hareketlerini yaparken bir taraftan da süzülüyorlardı.
Zeynep az öncekinin aksine hiç yorumladığını fark etti. Çünkü bu dans değildi. Bu bir kadını son derece özel hissettiren bir şeydi.
Mert önce izlemek istemediği danstan şimdi gözünü alamıyordu. Adam sihirbaz gibiydi. Mert'in gördüğü dans eden iki kişiden daha fazlasıydı. Kenan Zeynep'e yaklaştıkça utangaç bakışlar görüyordu Mert. Az önce onunla dans eden kadın bıkkındı ama şimdi gördüğü kadın sanki büyülenmiş gibi adamı takip ediyordu.
Kenan Zeynep'in dudaklarına çok yakın bir konuma geldiğinde Zeynep'in gözlerini kapattığını gördü ve huzursuzca yerinde kıpırdandı. İstemsizce bakışlarını başka tarafa çevirdiğinde odada müziğin son melodisini duydu ve dans sona erdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/172160440-288-k488754.jpg)