37.BÖLÜM

988 111 45
                                    

Zeynep önündeki şişeye elini uzattı. Yanında oturan Ceyda'nın endişeli bakışlarına rağmen başına kaldırdı. İçindeki sıvı bir hayli azaldığında içmeyi bırakıp tekrar yerine koydu. Elinin tersiyle ağzını ve gözünden dökülen bir kaç damla yaşı sildi.

Alkolle unutmak , unutmaya çalışmak aptallıktı. Bunu zaten biliyordu. Tek istediği düşünmeden, defalarca bölünmeden bir gece olsun uyuyabilmekti.

"Zeynep... Bak bu gidişat hayra alamet değil. Yemiyorsun, içmiyorsun, uyumuyorsun... Bir haftayı geçti neredeyse bahçeye bile çıkmadın."

Zeynep Ceyda'nın serzenişiyle omuzlarını silkip tekrar düşürdü. Cevap vermediğini gören Ceyda üsteledi.

"Çağıralım Mert'i oturun konuşun."

Zeynep şiddetli bir reddedişle başını salladı.

"Hayır... Sakın..."

Ceyda Zeynep'in omzuna dokunup yumuşak bir ses tonuyla konuştu.

"Sağlıklı düşünemiyorsun."

Zeynep acı acı gülümsedi.

"Sağlıklı bir ruhum olmadığındadır."

"Yapma böyle..."

Zeynep tekrar şişeyi eline aldı.

"İçelim, unutalım..."

Ceyda Zeynep'in ağzına götürdüğü şişeyi elinden kaptı.

"Bu kadarı seni uyutmaya yeter de artar bile. Hadi kalk yatalım."

Zeynep bacaklarını uzatıp sırtını koltuğa yasladı. Odasında yerde oturmuş camlardan dışarıyı seyrediyor bir taraftan da içiyordu. Ordan kalkmaya hiç niyeti yoktu. Ayak parmakları soğuk cama değdi. Başını koltuğun yumuşak yerine yaslayıp gözlerini kapattı.

"Ben onu çok seviyorum. Bu kadar çok sevdiğimi ben bile bilmiyordum."

Ceyda ikna etme çabalarına yeniden başladı.

"Bak ne güzel içte. O da seni çok seviyor."

Kapalı gözlerinden bir kaç damla daha yaş süzülürken Zeynep burnunu çekti.

"Ona bunu yapamam. Hiç biriniz beni anlamıyorsunuz."

"Anlamıyorum Zeynep. Bu çok bencilce çünkü. Bunun kararını sen tek başına veremezsin. İlişkiyi birlikte yaşıyorsunuz. Bırak da Mert karar versin devam etmek isteyip istemediğine."

"Ben onu da kendimle beraber dibe çekemem. Ben bittim görmüyor musun? İnsanların hakkımda yazdıklarını okumuyor musun? Nasıl Mert'in hayatına dahil olurum. Ben çok büyük bir hata yaptım. Bunların hiç biri yaşanmayabilirdi. Ben o gece neden gittim Can'ın yanına? Neden..."

Zeynep'in alnının ortasına avucunun içini vurarak sorduğu soru havada asılı kaldı. O gece oraya gitmeseydi, hakkında böyle haberler çıkmazdı. Mert kameraların önünde birilerini dövüp şiddet sorunu var diye magazinlere düşmezdi.

"Böyle olacağını nereden bileceksin Zeynep. Bilsen gider miydin?"

İyice sarhoş olan Zeynep ellerini yüzüne kapatıp hıçkırıklara boğuldu. Onu çok özlemişti. Bir kere olsun görmek için neler vermezdi. Belki de sahipken kıymetini bilmediği şeylerin şimdi deli gibi hasretini çekiyordu.

Annesinden ne farkı kalmıştı ki? Annesinin babasını üzdüğü gibi o da Mert'i incitmiş aralarındaki her şeyi paramparça etmişti. Bir girdabın içine doğru çekilirken kendisini boşluğa bırakmak gibiydi bu yaptıkları. Debelenmeyecekti. Çırpınmayacaktı. Sadece batacaktı...

SESSİZ ŞARKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin