6.BÖLÜM

1.8K 187 13
                                    

Teleferikten indiklerinde soğuk hava ciğerlerine doldu. Dün gece odasına döndüğünde hissetmeye başladığı halsizlik sabah kendini soğuk algınlığına ve aralıklarla yoklayan öksürüğe çevirmişti. Ayağına kayak takımlarını geçirirken bitkindi ama bunu Can'a belli etmek istemiyordu. Kayak tulumunun içindeki vücudu bazen ter içinde kalırken bazende soğuktan ürperiyordu.

Hemen önünde duran Can arkasını dönüp kendisine baktığında gülümsemeye çalıştı. Suratının nasıl göründüğünden haberi bile yoktu.

"Hazır mısın?"

Zeynep olumlu anlamda başını sallarken kendisini tepeden aşağıya bıraktı. Can hemen yanında kayıyordu. Zeynep soğuğu umursamamayı denedi. Yüzüne çarpan kristal gibi kar tanelerini de.

Kendisini tebrik etmeden duramadı. En olmadık yerde en olmadık zamanda hasta olmayı başarmıştı. Can'a söylese onu hemen götürmek isterdi. Oysa Zeynep sıcak birşeyler içse bir ilaç alsa iyi olacağından eminde.

Aklında bu düşünceler varken bir anda dengesini kaybetti ve durmak için geç kaldığı kısa bir sürenin sonunda kendisini yerde buldu.

Kolu ve bacağı sızlarken ayağa kalkmaya çalıştı ve tekrar arka üstü yere düştü. Can yanına geldiğinde ağlamak üzereydi. Bütün planı mahvediyordu.

"İyi misin canım?"

Can'ın sorusu havada asılı kalırken Zeynep dolan gözlerini sakinleştirmeye çalışıyordu. Can uzanıp onu belinden yakaladı ve yavaşça ayağa kaldırdı. Üstüne başına yapışan karları temizledikten sonra eğilip Zeynep'in yüzüne baktı. Dudağı büzülmüş neredeyse ağlayacak bir surat gördüğünde hemen yanaklarını avucunun içine aldı.

"Canın çok mu yandı? Neren yaralandı."

Can Zeynep'in vücudunu kontrol ederken Zeynep gözyaşlarını daha fazla içinde tutamadı. Güçsüz çıkan sesiyle kendi kendine konuşur gibi cevap verdi.

"Ben sanırım soğuk aldım. Kendimi çok iyi hissetmiyorum."

Can endişeyle eğilip yüzüne baktı.

"Neden daha önce söylemedin. Hay Allah... Hadi yavaş yavaş inelim. Arabada ilaç vardı. Sıcak bir şeyler içip dinleniriz."

"Tatili mahvettiğim için özür dilerim."

Can bütün sevecenliğiyle yanındaydı arkadaşının.

"Hiç bir şey mahvolmadı. Daha buradayız öyle değil mi? İlaç alıp biraz dinlenirsen eminim yarın daha iyi olacaksın."

Zeynep gülümserken kendini daha enerjik hissetmeye başlamıştı bile. Can uzanıp kayak kaskını düzeltti ve dağdan inmeye başladılar. Artık daha yavaştılar ve Can Zeynep'in hemen arkasında onu kollayarak kayıyordu.

Nihayet dağdan indiklerinde kayak takımlarını çıkardılar ve kayak tesisine girdiler. Can Zeynep'i testisin önünde bıraktı.

"Ben arabadan ilacı alıp geleceğim. Sen yukarıya çık sıcak bir şeyler al."

Zeynep içeriye girdiğinde önce lavaboya uğradı. Sonrada asansöre binip binanın üçüncü katına çıktı.

Kafeteryaya geldiğinde içerisinin oldukça sakin olduğunu gördü. Bu sevindirici bir şeydi. Kendisine sıcak bir kahve aldı ve dağı gören masalara doğru ilerlemeye başladı. Bir kaç adım atmıştı ki şaşkınlıktan ağzı açık kalırken kahve bardağı elimden kaydı ve yere düştü.

***
Mert bütün gece uyuyamamıştı. Yaşadığı şey çok saçmaydı. Ne yani şimdi terk mi edilmişti? Rahatsız edici hatıraları aklına geldikçe sinir küpüne dönüyordu.

SESSİZ ŞARKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin