10.BÖLÜM

1.7K 161 11
                                    

Ozan o gün dans çalışmasında Zeynep'i yalnız bırakmamıştı. Bir gün sonra gösteri vardı ve hazırlıklar son hızla devam ediyordu. Odanın köşesinde Kenan hocayla beraber dans eden çifti izlediler. Kenan hala istediğini alamadığı için mutsuzdu ve bu saatten sonra da bir şeylerin değişeceğini sanmıyordu. Ozan'ın orada bulunmasının tek amaçlı Zeynep'i yalnız bırakmamaktı.

İzlediği dans teknik olarak belki güzel görünüyordu ama hocanında provadan önce söylediği gibi çok mekanikti. Dansın içinde olması gereken tuttu yoktu. Ve bu en danstan anlamayan insanın bile görebileceği kadar netti. Ozan gözlerim kanamasa bari diye geçirdi içinden.

Hoca provayı yarıda kesip müziği kapattığında ikisi de durdu.

"Yeterli bu kadar çalışma. Hazırlanın video çekimi için gelecekler."

Sahneye çıkmadan önce gösterilecek olan kısa videonun çekimi yapılacaktı. Bu küçük bir hareketli dans performansıydı.

Zeynep yorgun argın soyunma odasına girdi ve askılı pantolonu ve beyaz gömleği giydi. Boynuna çizgili bir kravat taktı ve şapkasını aldı.

Soyunma odasının kapısı çaldığında Ozan yanında bir makyöz ve bir kuaförle geldi. Saçını ensesinde toplayıp hafif bir makyaj yaptılar. Hazırlıklarını bitirip dans solonuna döndü.

Camlı kapının önünde Mert'le karşılaştı. Kendisiyle birebir aynı giyinmişti. Göz göze geldiler. Gözlerini ilk kaçıran Zeynep oldu. Bir kaç gündür hiç konuşmuyorlardı. Prova yapıyor ve tek kelime bile etmeden ayrılıyorlardı.

Bu kısa video Kenan hocanın fikriydi. Tangodan umudu kesen hoca en azından vurucu bir şeyler yapmak istiyordu. Camın önünde durup içeride kameranın ve setin hazırlanmasını seyrettiler.

Sessizliği bozan Mert olmuştu. Kollarını göğsünde bağlayıp içeriye bakarken Zeynep kendisine söylendiğini anladığı cümleyi duydu.

"İşe yarayacağını hiç sanmıyorum."

Bu bir soru değildi. Bu bir fikir beyanıydı. Zeynep cevap verip vermemekte bir süre kararsız kaldı. Bu işi ilk kabul eden ve Mert'in de kabul etmesini sağlayan kendisiydi.

"En azından Kenan hoca başarılı olmamız için elinden geleni yapıyor."

"Ben insanların bize o gözle bakacağını hiç düşünmüyorum."

"Nasıl yani?"

"Aşık olmadığımızı düşünmeyecekler. Çünkü tamamen bana odaklanacaklar. Benim dans ediyor olmam bile onlar için harika bir şey."

Zeynep gözlerini devirdi ve cevap vermek yerine cam kapıyı itip içeriden kendisine el sallayan Ozan'a doğru yürüdü. Bu adamın egosu sinir bozucuydu. Katlanmak zorunda değilim diye düşündü Zeynep.

Hoca dans edecekleri alanı gösterdi ve kameramana gerekli talimatları verdi. Dans bir kaç açıdan çekilecekti. Bu da aynı dansı bir kaç defa yapacakları anlamına geliyordu. Onlar giyinirken duvara gece manzaralı bir fon hazırlamışlardı.

Zeynep Ozan'ın yanına ilişti. Kollarını göğsünde bağlayıp kendi kendine söylenir gibi Ozana fısıldadı.

"Çıldırtacak beni."

Ozan söylediklerinin aksine yüzünde bir sırıtış vardı.

"Bu iş bittiğinde onun canına okuyacağım tatlım."

SESSİZ ŞARKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin