Keyifli okumalarMedya: Efla
Yolculukları severdim. Özellikle de gece ve uzun olanları. Ama hiçbir yolculuk bu kadar acıtmamıştı canımı.
Düğün salonundan çıkmış ve evimize (!) gidiyorduk. Daha nerede ve nasıl olduğunu bile bilmiyordum. Herşeyi kendi kafasına göre halletmişti.
Ortalama yirmi dakikalık bir yolculuktan sonra iki katlı bir villanın önünde durduk.
Geniş bir bahçesi vardı ve bakımlı görünüyordu. Kapıda başka bir araba daha vardı, kime ait olduğunu bilmiyordum. Arabadan inip bahçe kapısından içeri girdik. O sırada evin içinden çıkan adam gülümseyerek yanımıza geldi ve selam verdi. Eğer yanlış hatırlamıyorsam ismi Emre'ydi ve Pars'ın yakın bir arkadaşıydı."Hoşgeldiniz."
"Hoşbulduk," dedi Pars, selamına karşılık vererek.
"Birkaç tadilat işi vardı. Ustalar zaten halletmişti bir de siz gelmeden önce ben gözden geçirmek istedim. Güle güle oturun mis gibi olmuş."
Nezaketen "Teşekkürler" dedim. Böylesine güler yüzlü ve kibar birisinin Pars'la arkadaş olabilmesi şaşırtıcıydı.Emre tekrardan güzel dileklerini ileterek bahçeden çıktı. Yine yalnız kalmıştık. Emre'nin açık bıraktığı kapıdan içeri girdik. Girer girmez bizi geniş bir salon karşıladı. Ekstra olarak salonda bir kapı daha vardı ve sanırım bahçeye açılıyordu. Giriş kapısının tam karşısında ise merdivenler vardı. Sanırım odalar yukarı kattaydı. Merdivenin yanındaki kapı ise mutfak olmalıydı.
Onunla konuşmak veya yalnız kalmak istemiyordum aynı evde yaşarken her ne kadar zor olsa da...
"Sanırım odalar üst katta. Ben üzerimi değiştirmeye gidiyorum."
"Evet odamız üst katta," dedi odamız kelimesine vurgu yaparak."Odamız derken? Eğer aynı odada kalacağımızı düşünüyorsan yanılıyorsun."
"Tam da öyle düşünüyorum aslında."
"Seninle aynı odada falan kalmayacağım."Gelinliğimin uçlarını hafifçe kaldırarak merdivenlerden çıktım. Yukarda uzun bir koridor ve dört tane de kapı vardı.
Rast gele bir kapıyı açıp içeri girdim.
Geniş ve ferah bir odaydı. Odanın içindeki diğer iki kapıdan birisini açtığımda giyinme odası olduğunu anladım. Dolapların kapağını açtığımda bedenime uygun kıyafetler ve ona ait giysiler olduğunu gördüm.
Bizim için ayarladığı oda burası mıydı?
Zaten şans bir kere de benim yanımda olsa şaşardım.Tam odadan çıkacakken onu kapının önünde gördüm.
"Bak ayakların bile seni doğru odaya getirmiş."
"Sadece tesadüf," dedim sinirimi belli edercesine. "Şimdi eğer önümden çekilirsen başka bir odaya geçeceğim."
"Gerek yok burada kalabilirsin..."
Tam itiraz etmek üzere lafını kesmiştim ki beni susturup devam etti.
"Ben başka odaya geçerim, şimdilik."İçten içe daha fazla ısrar etmediği için sevinmiştim ama gelecek ile ilgili düşüncelere kapılmasınıda istemiyordum. Çünkü bizim bir geleceğimiz yoktu. Bunu onun yüzüne karşıda söyledim.
"Bizim bir geleceğimiz yok. Boş hayallere kapılmanı istemem."
"Bu kadar emin olma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİZA
ParanormalKaranlık bir yol vardı önümde. Bir adım atsam ben ölecektim. Geri dönüp gitsem ise o. Öyle bir zaman gelecekti ki seçim yapma hakkı bana düşmeyecekti. Bu bir mecburiyet olacaktı. Ve o zaman geldi. Bir adım attım karanlığa doğru. O adımları ikinci ve...