Herkese merhaba!
Bu bölüme yorum sınırı koyuyorum çünkü son bölümlere gelen yorum sayısı oldukça az.
Sınır 100 yorum.
Vote sınırı yok.
Ve bir de...
Yakın bir zaman içinde final geliyor 🥺
Yani kısaca geliyor gelmekte olan...Multi Efla
Keyifli okumalar ❤️🥀
________
1 ay sonra...
Elimdeki poşet ve kutuları düşürmemeye özen göstererek kurumun kapısından içeri girdim. Pars'ta kalan poşetleri alarak arkamdan geldi.
İlk önce girişte gördüğümüz bir kadınla konuşup çocukların şuan nerede olduğunu sorduk. Kimisi arka bahçedeki parkta, kimisi ise odasındaydı.
İlk önce alt kata inip parkın olduğu yere doğru ilerledik. Buradan bile duyuluyordu cıvıl cıvıl çocuk sesleri.
Cam kapıdan yeşil alana girdiğimizde bizi fark edip yanımıza koştular.
"Hoşgeldiniz," dediler hepsi bir ağızdan.
"Hoşbulduk," dedik bizde aynı anda.Ellerimizdekileri köşeye bırakıp banka oturduk. İçlerinden en küçük olanı kucağıma aldım.
"Nasılsınız bakalım görüşmeyeli?""İyiyiz," dediler. Hepsinin yüzü gülüyordu.
"Size aldığımız hediyelere bakmak ister misiniz?" diye sordu Pars.
"Evet," diye sesler yükselince parmağıyla poşetleri gösterdi.
"Gelin bakalım hadi."Bende kucağımdaki ve yanımda kalan birkaç çocuğun ellerinden tutup diğerlerinin yanına götürdüm.
İlk önce büyük hediye paketlerini açtılar. Sonra okuma ve boyama kitaplarının olduğu kolileri.
"Beğendiniz mi?" diye sordum gülümseyerek.
içlerinden biri gelip boyu tam olarak yetmediği için bacağıma sarıldı.
"Teşekkür ederiz."Onlarla daha rahat konuşabilmek için yere eğildim.
"Teşekküre hiç gerek yok, bu bizim görevimiz."Bundan aylar önce kimsesiz çocuklar için kurduğumuz yerdeydik. Kaçırılma olayından sonra burası moral bulduğum nadir yerlerden bir tanesiydi. Çocuklar insana enerji veriyordu
"Siz şimdi burada bekleyin bizde diğer arkadaşlarınızı çağırıp gelelim, olur mu?"
Pars'ın sözleriyle bende ayağa kalktım. Birlikte üst katlara çıkıp odasında olan çocukları almaya gittik.
Ben gördüğüm bütün çocuklara parka gitmesini söylerken müdür yardımcımız olan Buse Hanım'la karşılaştım. Ayak üstü sohbet ettikten sonra Pars'ın hâlâ dönmediğini fark edip onun gittiği yere doğru yürüdüm.
Yanımdan koşarak geçen çocuklardan birini durdurdum.
"Pars abinizi gördünüz mü?"
Eliyle koridorun sonundaki odayı gösterdi.
"İrem'i çağırmaya gitti ama İrem ona küsmüş."Söylediği şeye gülümseyip gösterdiği odaya ilerledim.
Kapı pervazına yaslanıp bir süre konuşmalarını dinledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİZA
ParanormalKaranlık bir yol vardı önümde. Bir adım atsam ben ölecektim. Geri dönüp gitsem ise o. Öyle bir zaman gelecekti ki seçim yapma hakkı bana düşmeyecekti. Bu bir mecburiyet olacaktı. Ve o zaman geldi. Bir adım attım karanlığa doğru. O adımları ikinci ve...