Başım da paniğin yarattığı bir ağrı vardı. Kris yanımda öylece duruyordu. Dakikalar hızla geçtikçe gözleri kararıyordu sanki.
''Lu-Han yukarıda.'' Dedi.
Biliyordum buraya geldiğim henüz on dakika olmuştu. Ve Lu-Han bunun beş dakikasını bağırarak geçirmişti.
''Canını yakan ne?'' Dedim panikle.
''Dönüşüyor.''
''Peki ne olacak?''
''Bu geceyi birisini öldürmeden geçirmeye çalışacak!'' Dedi rahatça içeriye geçip kendisini eski kahverengi bir koltuğa bıraktı. Etraf her zamankinden daha kasvetliydi.Perdeler ardına kadar kapatılmış karanlık bir ortam yaratılmıştı.
Kanım donmuştu sanki. Nefes almakta güçlük çekiyordum. Lu-Han'ın bir kez daha çığlığını duyunca ellerimle kulaklarımı kapattım.
''Onun için bir şeyler yapmalıyız.'' Dedim.
''Tatlı Lu-Han'ın bu halini görmek istemezsin güzelim.''
''Onu böyle bırakamayız.''...
Kris bana cevap vermiyordu. Kafasında bin bir tilki var gibiydi.
''Bir yolu var.'' Dedi sonunda ayağa fırlayıp.
''Söyle? Haplar mı? Hemen getireyim.''
''Hayır. Haplar değil. Geçen gün bana senin onu sakinleştirdiğini söylemişti.''
Başımı sallayıp onu onayladım.
''Onun yanına gidebilirsin.''
''Tamam.'' Dedim çantamı yere bırakıp merdivenlere yöneldim.
''Yalnız.'' Dedi beni durdurup.''Ne oldu?''
''Lu-Han! Lu-Han her zaman bildiğinden çok daha farklı. O- o her zamanki gibi gözükmeyecek ve her zamanki gibi hissetmeyecek. Sana zarar verebilir. Çünkü seni tanımayacak. Kendisini zor zapt ettiğine eminim.''
''Onun yanına gitmem mantıklı mı?'' Diye sordum kafam karışmıştı. Kalbimin gürültüsünden onu net duyamıyordum sanki.
''Değil.''
''O halde-''
''Bak canım benim onun acı çekmesiyle bir problemim yok. Nasıl olsa birazdan zincirlerini kırıp buradan defolup gidecek. Dışarıda kimin canını yakar beni pek bağlamaz. Onun acı çekmesiyle sorunu olan sen gibisin.''
''Nasıl bu kadar rahat olabilirsin?'' Dedim tükürür gibi.
Kris dönüp bana baktı. Gözlerinden ateşler çıkıyor gibiydi.
Göz altları simsiyah olmuştu.
''Kaybedecek bir şeyim yok.'' Dedi sesinde biri ifade yoktu.
''Bana yardım et onu sakinleştirelim.''
''Yapabilecek bir şeyim yok üzgünüm.''
''O halde bana ne yapacağımı söyle.''Kris hızlı adımlarla yanıma geldi. Tam önümde durup bana baktı. Onu daha yakından inceledim. Zaten soluk olan benizi iyice solmuştu. Yüzünde en ufak bir ifade yoktu. Nasıl bu kadar kaskatı olabiliyordu?
''Onun bana seni seviyorum demesi yeterdi.'' Dedi.
Ne demek istediğini geç anlamıştım. Sevgilisinden bahsediyordu. Öldürülen sevgilisinden.
''Kris ben-ben üzgünüm.''
''Bir şey söyleme. Seninde sonun onun gibi olacak.'' Dedi acımasızca. Ondan bir adım geriye kaçtım.
Kris yarım bir ağızla gülümsedi.
''Korkuyorsun ve deli gibi onunla olmak istiyorsun değil mi?''
Bir şey diyemedim bu sözünün üstüne. Sanki içimi okumuştu.
''Madem onun acısına dayanamıyorsun git ve onun kalbine dokun. Onun taş gibi kalbine dokun belki gerçekten o zaman atmaya başlar. ''
''Bana diyebileceğin tek şey bu mu? '' Diye sordum. Sesim acı doluydu. Artık buna dayanamayacak gibiydim. Bacaklarım bedenimi kaldıramayacak gibi hissediyordum.
''Anlamıyor musun? Sen zaten onun için yaratıldın. Bu lanet yaratığı durdurabilmek için yaratıldın. Bunu sana ben söylemeyeceğim. Bu zaten senin içinde var.''Kris'in sözlerini tam anlayamıyordum. Gözlerim korkudan olsa gerek bulanık görüyordu. Ve kulaklarımda tuhaf bir basınç vardı. Sanki yüksek bir yere çıkıyormuşum gibi hissettiriyordu.
Lu-Han bir kez daha bağırdı.
Son kez Kris'e baktım bir şey demeden ahşap merdivenleri tırmanmaya başladım.
''Ha-Na!'' Dedi Kris. Dönüp ona baktım.
''Gerçekten dikkat et. Seni öldürmemesi için hiçbir neden olmayacak.''
''Biliyorum.'' Diyebildim.
Ama bilmiyordum. İçeride neler olacağını bilmiyordum. Lu-Han bana daha önce de zarar vermişti. Şimdi dönüşmeye hazır bir kurt adam vardı içeride. Beni öldürmeyeceği ne malumdu?
Odasının kapısının önünde durdum. Elim kapının kolunda durdu. Kris üzerine kilitlemişti belli ki... Kapının üzerinde ki anahtarı yavaşça çevirdim. Kapının açılma sesi beynime kurşun gibi işledi. Göz bebeklerim istemeden büyüdü. Lu-Han'ın bağırması sanki bütün hücrelerime işliyordu.
Acı dolu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KONTROL
FanfictionÖfkenin aşk ile kontrol edildiği bir hikaye... Bir kurt düşünün dönüşmemek için kendisinden güçsüz bir kıza tutunan ve bir kız düşünün ilk kez yaşamaya değer hisseden... İşte aşk bir kez daha her şeyden daha güçlü olacak. Fantastik bir dünyanın iç...