YB ile tekrar merhaba herkese.. İyi okumalar! Yorum ve OY bırakmayı unutmayın...
''Ne olursun!'' Dedi gözlerini öfke ve utançla bana diken Lay. Ona biraz korkarak biraz da sinirle baktım ben de.
''Eun Mi'ye bahsetmeyeceksin değil mi?'' Diye yineledi.
Günlerden Pazartesi'ydi. Yağmurlu bir günün, sıkıcı, ruhsuz arka planında yine sıkıcı bir konuşma dönüyordu evimin mutfağında. Ağzım mühürlenmiş gibiydi tek bir söz söyleyemiyordum. En yakın arkadaşımın kocası onu aldatıyor sayılırdı. Tabii bu olaya çok düz bakmak sayılabilirdi. Ama her şey bir yana kadın olmamın getirisi olan duygularım ona olan nefretimi körüklüyordu.
''Ne diyeceğimi bilemiyorum Lay!'' Dedim. Bunu dememi bekliyor gibiydi başını ellerinin arısına alıp gür, kahverengi saçlarını karıştırdı. ''Sana yalvarmaya geldim.'' Dedi. Sesindeki o ince titreyiş tuhaf bir etki yaratmıştı bende.
''Lay! Yalvarmanı istemiyorum. Ama buna anlam veremiyorum. Yani bunu bildiğimi Eun Mi bilse ne derdi? Ondan böyle bir şeyi nasıl saklarım?''
''Her şeyden önce sen benimde dostumsun Ha-Na! Ve söz konusu benim evliliğim.''
İşte şimdi içim burkulmuştu. Lay elbette ki benim dostumdu. Diğerlerinden hiçbir farkı yoktu, evet belki onunla diğerlerine göre daha az konuşurduk ama bu sevgimizden bir şey eksiltmiyordu. Pek çok kötü zamanı birlikte atlatmıştık.
Dışarıdan gelen gökgürültüsü konuşmamızı böldü. Gerginlikle kahvemi yudumladım ve benden gözlerini hiç ayırmayan Lay'e baktım. ''Bunu nasıl yaparsın bilmiyorum ama onunla konuş Lay! En azından bunu hak ediyor.''
''Elbette bunu hak ediyor. Ama böyle bir şeyi nasıl söylerim?''
''Ben de bilmiyorum inan- inan bilmiyorum!'' Dedim derin derin nefes alarak. Bu sırada cep telefonum titremeye başladı. Garipti ya arayan Eun Mi idi.''Eun Mi arıyor.'' Dedim gerginlikle. ''Sana güveniyorum.'' Dedi Lay tüm yükü omuzlarıma bırakıp. Yine derin bir nefes alıp verdim ve telefonu cevapladım.
''Alo!''
''Ha-Na nasılsın?'' Dedi Eun Mi keyifle.
''İyiyim ya sen?''
''Harikayım, sana çok güzel haberlerim var.''
''Ne oldu?'' Dedim merakla.
''Teyze oluyorsuuuunnn!'' Diye bağırdı telefonda. Kalbim gürültüyle çarpmaya başladı. Ağzım istemsizce kulaklarıma varmıştı. Telefonun diğer ucunda ki Eun Mi'nin bile yürek çarpıntısını duyar gibiydim. ''Nasıl yani?'' dedim nihayet.
''Hamileyim, iki haftalık. İlk seni aramak istedim. Lay'e akşam yemeğinde sürpriz yapacağım.'' Dedi yerinde duramadığına emindim. Karşımda duran Lay'in varlığını unutmuş olacağım ki bir an bu habere çok sevinmiştim. Sonra Lay ile göz göze gelince yüzüm düştü ve sesim titremeye başladı. Oturduğumuz mutfak masasından kalkıp pencereye ilerledim. Eşsiz manzarama şöyle bir göz gezdirdim. Uzakta gözüken Han Nehri, sessiz yağmurlarla yıkanıyordu. Uzun süren sessizliğimin ardından gülümsedim. ''Bu harika bir haber Eun Mi! Bunu kutlamalıyız.'' Dedim biraz keyfim kaçmıştı.
''Evet! Neyse benim biraz işlerim var malum akşam yemeği...'' Dedi gülerek. ''E-evet, haklısın seni tutmayayım. Yine konuşuruz.''
''hoşça kal teyzecik!'' Dedi kahkahalar atarak. Gülümsedim. ''hoşça kal annecik!''
...''Hamile mi?'' Dedi arkamda duran Lay. ''Onu duydun.'' Dedim keyifsizce. ''Ne yapacağım ben? Ne?'' Dedi yine başını ellerinin arasına alıp.
''Lay, yapman gereken şey basit değil ama bunu yapmak zorundasın. Kontrolcünle görüşemezsin. Aranızda çok daha fazlası oluyor.''
''Bu imkansız Ha-Na! O olmadan yapamam.''
''Yaparsın! Başka yolları var.'' Desem de buna ben de çok inanmamıştım. Zavallı Lu-Han'ın o odasını görünce nasıl da kanım donmuştu ama. Her şey bir yana Lay yeni sürüye katılmıştı onun için her şey çok daha zordu kendisini henüz zapt edemiyor olmalıydı.''Bu dediğine sen bile inanmıyorsun.'' Dedi öfkeyle. ''Ben gidiyorum Ha-Na!'' Diyerek yerinden fırladı. ''Lay!'' Dedim peşinden koşarak. Onu kapıda yakaladım.
''Eun Mi ile bu konuyu konuş seni anlayacaktır.'' Dedim. ''Anlamayacak! Çocuğum olacakmış inanabiliyor musun?'' Derken gözleri doldu ansızın. ''Çocuğumuza nasıl açıklarız bunu?''
''Ailen için fedakarlık yapmalısın Lay.''
''Onlara zarar vermekten korkuyorum kontrol edilmezsem-''
''Hayır böyle düşünme.''
''Neyse! Kafanı yeterince şişirdim. Ben başımın çaresine bakarım senden tek isteğim bu sırrı saklaman. Ve o aptal Kai'yi de sessiz tutman...''
''Sen bunları düşünme.'' Dedim teselli edercesine. O kapıdan çıkıp giderken bir an öylece bakakalmıştım. O kadar zor bir durumdu ki... Üstelik Eun Mi hamile olduğunu öğrenmişti. Nasıl olabilirdi böyle bir şey nasıl?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KONTROL
FanfictionÖfkenin aşk ile kontrol edildiği bir hikaye... Bir kurt düşünün dönüşmemek için kendisinden güçsüz bir kıza tutunan ve bir kız düşünün ilk kez yaşamaya değer hisseden... İşte aşk bir kez daha her şeyden daha güçlü olacak. Fantastik bir dünyanın iç...