Holaaa kuzular💃 ben geldim!
Buyurunuz bölümümüz.
Ceyla'dan
Gözüme gözüme giren güneş ışınlarıyla gözlerimi araladım. Derin bir nefes verdim ve yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp telefonuma baktım. Sadece markalardan gelen indirim bildirimleri vardı. Artık ders de çalışmadığıma göre vicdanım rahat bir şekilde saatlerce kıyafet bakabilirdim.
Telefonumu alıp merdivenlere yöneldim. Ben inerken kapı çalmıştı. Yine.
Kapıya ulaştım tam açacakken Mavi'nin sesini duydum. "Sen ne ara uyandın girl?"
"Alanya çok sıcak uyuyamıyorum. İzmir'e laf etmeyeceğim artık." dediklerime güldü. Kapıyı açtım, Derinlerdi. Bahsettikleri bıcırığı da getirmişlerdi. Ve çocuğun üstünde sarı beyaz tavuk kostümü vardı. Ne?
Arka kısma geçtik sohbet ediyorken bir daha kapı çaldı. Derin ve bıcırık açmaya gitti. Kucağında o bıcırıkla Eren girmişti. Kaşlarım havalandı. Sevgilim hakkında bir yeni bilgi. Çocuklarla iyi anlaşıyor. Benim aksime...
Mavi ona "Hoş geldin Eren." dedi. Kocaman gülümsedi ve "Hoş buldum." dedi. Sonra göz göze geldik gülümsemesi genişledi ve göz kırptı. Ben de gülümsedim ona. Sonra bıcırığı kucağından indirdi.
Demir bıcırığı tanıştırdı Eren'le ama o zaten tanıyormuş. Aman canım her neyse. Onu gıdıklamaya başlayınca bıcırık da kahkaha atmaya başlamıştı. Ne tatlı oynuyordu çocukla. Çok kolay bir şeymiş gibi.
Birden Derin ve Mavi tarafından içeri çekildim ve neye uğradığımı şaşırdım. "Noluyor ya?"
"Ne olduğunu sen söyleyeceksin." Kaşlarımı mümkünmüş gibi daha fazla çattım. "Ne be?" dedim kolumu çekip. Ruh hastaları ya. Mavi elini beline koyup konuştu. "Dün Eren buz tutarken çekmiyordun oranı buranı!"
Kaşlarımı eski haline getirdim. "Ne ala-" diyemeden koluma vurdu bir tane. "Ah ne vuruyorsun be?"
"Kaytarmana müsaade edeceğe benziyor muyuz kızım? Bu konu şimdi burda konuşulacak. Her şeyi dökeceksin valla herkesi toplarım onların yanında konuşurum. Tatlı olabilirim ama söz konusu dostlarım olduğunda içimden canavar çıkabilir."
Derin'in suratına boş boş baktım ve göz devirdim. "Senden çıksa çıksa Mike Wazowski çıkar Derincim." koluma attığı çimdikle sustum. Ama kolum morardı artık ya!
"Ya ne istiyorsunuz ne?"
Aynı anda Erenle aramızda ne olduğunu sorduklarında gözlerim büyüdü. "Siz nasıl.. siz... çok fenasınız var ya... Yemeyip içmeyip bunu mu şey yapıyorsunuz?"
"Evet canım bunu şey yapıyoruz. Bizim başka işimiz gücümüz yok biliyorsun. Şimdi dökül.""
Arka kısımdan içeri doğru gelmeye başladıklarını görünce gülümsedim. "Bak çağırırım onların yanında sorarım bütün özel hayatını anlatmak zorunda kalırsın."
Bu ikisinden kurtuluşumun olmadığını fark edince sessizce konuştum. "Sevgiliyiz be."
Normalde sakladığımız bir şey yoktu ama gündemin bu olmasını istemiyordum ve özel hayatımı konuşmayı hiçbir zaman seven biri olmamıştım. Lisede sevgilisinin olmasıyla havalı olduğunu düşünenler vardı. Ne kadar acınası bir durum. Bu durumun nesi havalıydı hiçbir zaman anlam verememiştim ya neyse.
Bu iki manyak arkadaşım delirmiş gibi çığlıklar atıp birbirine sarılıp zıplamaya başladılar. Sonra Erenler içeri yanımıza geldiler. Bora da sanki ne olduğunu biliyormuş gibi onların arasına katıldı ve zıplamaya başladı. Yuh be Bora sen de mi bunu konuştun bunlarla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hipotalamus /Texting-Ara Verildi
Teen Fiction0537***: İnsanlar kalpleriyle aşık olmazlar biliyor muydun Deniz? 0537***: Aslında aşık olacağımız kişiyi seçen beyindeki hipotalamusumuz. 0537***: Ve benimki seni seçmiş... 25.08.2020 yazmaya başladım 01.10.2020 yayımladım🌸 Reklam yapmazsanız sev...