Holaaa! Ben geldimm. Siz de geldiniz hoş geldiniz efendim. Ne arzu ederdiniz? Bölüm diye düşünüyorum. E hadi buyrun.
Başlamadan önce size bir haberim var. Karakterlerimden Barış Akdoğan için seçtiğin kişi Türkiye'de modellik yapmaya başlamış! Şaka gibi değil mi🤭🥺
Medya: Barış
Saat: 10.45
Göz kapaklarımı araladım. Ayaklarımı yataktan sarkıttım ve Derin'in çoktan uyanmış olduğunu gördüm. Biriyle mesajlaşıyordu.
"Günaydın." dedim gerinerek. Derin bana dönüp gülümsedi. "Günaydın kankam. Mükemmel bir güne hazır mısın?" Dediği şeye sırıttım.
"Hiç olmadığım kadar hem de."
"Saat 11'e geliyor bu kız kalkmayacak mı?" dedi gözleriyle Ceyla'yı işaret ederek.
"Onu Eren uyandırsın biz kahvaltıya inelim bence." dedim ve kalkıp banyoya girdim. Kısa bir duş alıp çıktım bugün düğün vardı. Hazırlandıktan sonra Denizlerin odaya gittim. Derin de Barışların odaya... Deniz ve Eren bir odada Demir, Barış ve Bora da bir odada kalıyordu. Bora, Demir aşkıyla kalmak için diretmişti çünkü. Gece yatağına gittiyse de artık bilemiyorum.
Eren kim olduğumu sordu. "Mavi." dedim ve kapıyı açtı. "Günaydın Mavi. Umut banyoda." Kafamı sallayıp odaya girdim. "Ceyla'yı uyandırma işi sana bakıyor Erencim. Al bu oda kartım, kahvaltıda geri verirsin."
Gülümseyip uzattığım kartı aldı ve odadan çıktı. Ben de kendimi Deniz'İn yatağına atarak müzik açtım. Banyodan su sesleri kesildi 2 dakika sonra sevgilim yanımdaydı.
"Günaydın güzellik." deyip yanağımdan öptü. Tam uzaklaşıyordu ki tutup dudağına uzun bir öpücük kondurdum. Dudağım dudağındayken gülümsedi ve o da beni öptü. Özlemiştim. Hazır yalnız kalmışız. Çünkü malum sürekli en az 10 kişi gezdiğimizden bir türlü baş başa kalamıyorduk.
"Birileri beni özlemiş sanırım?" dedi ayrılırken. "Birileri beni özlememiş mi?" dedim merakla. Gülüp kısa bir öpücük daha verdi dudaklarıma. "Sordum, çok özlemiş." dedi keyifle. Sonra konuşmaya devam etti.
"Kahvaltıya inmesek mi ki?" Boynuma tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu. Huylansam da itmedim. Bir tane daha öptü. "Deniiz." dedim mayışmış bir sesle. O da kulağıma doğru "Mavi." diye fısıldadı. Kulağıma üflediği nefesle ürpermiştim. Beni etkilediğinin farkındaydı ve bu hoşuna gidiyordu.
Sonra küçük bir öpücük daha yanağıma sonra oradan izlediği yolla dudağıma ulaştı. Az önce öpüşmemişiz gibi hatta daha önce hiç dudaklarımız birbiriyle tanışmamış gibi öpüşmeye başladık. Deniz iyice üzerime eğilmiş bir elini belime bir elini yanağıma koymuştu. Ben de ellerimi onun ensesinde birleştirmiştim ve saçlarıyla oynuyordum.
Kapının çalmasıyla zorla da olsa ayırdım dudaklarımızı. "Deniz? Mavi?" Bu Derin'in sesiydi. Kahvaltıya inerken bizi de almaya gelmişlerdi muhtemelen.
Deniz tekrar kulağıma fısıldadı. "Boş ver çalar çalar giderler." dedi. Beni etkileyerek vazgeçirmeye çalışıyordu ama bugün uzun bir gün olacaktı ve kahvaltı etmemiz şarttı.
"Sevgilim olmaz bugün düğün var hadi kalk." İstemsizce ben de onun gibi sessiz konuşmuştum. "Bak sen de sessiz konuşuyorsun duymasınlar diye. Sen de istemiyorsun işte Mavi hadi indik sanıp giderler. 10 dakika daha." deyip tekrar öpmeye başladı dudaklarımı.
Yine güç bela ayrıldım ve "5." dedim. Güldü. "7'de anlaştık." dedi ve tekrar öpüşmeye başladık.
***********
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hipotalamus /Texting-Ara Verildi
Teen Fiction0537***: İnsanlar kalpleriyle aşık olmazlar biliyor muydun Deniz? 0537***: Aslında aşık olacağımız kişiyi seçen beyindeki hipotalamusumuz. 0537***: Ve benimki seni seçmiş... 25.08.2020 yazmaya başladım 01.10.2020 yayımladım🌸 Reklam yapmazsanız sev...