4.6

24 3 108
                                    

Hola bebekler

En son hangi diziyi izlediniz?

Kitabın gidişatından memnun musunuz? Ben biraz tıkandım olduğum yerde 😐 İlham perimle görüşmem gerek sanırım hüü🥺

Buyurun keyifli okumalar😚😚😚

Uyandığımda Deniz yanımda yoktu. Yine uyumamıştı. Ofladım ve yataktan kalktım. Öğlen yemeği hazırdı. Cenk benim için tarhana çorbası yapmıştı bir de köfte patates yapmışlardı.

Hazır ağzımın tadı yerindeyken yemeliydim. Tarhana çorbasına bayılırdım. Hepsi salondaydı. Salona geçip gülümsedim. "Selam napıyorsunuz?"

Bulut ayaklandı "Seni bekliyorduk hadi sofraya."  Hep beraber oturduk Ceyla da Cenk'e serviste yardım etti ve yemek yemeye başladık.

"Tad alıyor musun?" Bulut'a döndüm kafamı salladım. "Evet."

"Daha varmış." Güldüm. Kimse anlamamıştı. "Neye daha var?" dedi Bora merakla. "Ben hastalanınca belli bir süre sonra tad ve koku gidiyor bende." Devamını Bulut getirdi. "Ben de saçma sapan şeyler yediriyorum Mavi'ye."

"Oha çok mantıklı ben bunu tad alsam da denemek istiyorum." dedi Bora heyecanla.

"Pasta aldınız mı?"

"Ne pastası ya?" dedi gülerek Cenk. Yüzüm düştü. Ama ben yaş pasta yiyeceğim diye heyecanlanıyordum. "Kanka ben sana alırım."

"Gerçekten mi?"

"Bu kız niye bu kadar küçük şeylere aşırı seviniyor?" dedi gülerek Bora. Güldüm. Ne yapabilirdim ki yaş pasta kırmızı noktamdı.

Yemeklerden sonra kalktık Bora ve Deniz de sofrayı topladılar biz de salona geçtik. Bulut Cenk'e aldığı hediyeyi verdi. Cenk'in çok seveceği bir şeydi. PlayStationın en üst modelini almıştı. Alınabilecek en mantıklı hediyeydi Cenk'e.

"Ben sana kendimi getirdim Cenk." dedim garipleşmeye başlayan sesimle. Cenk güldü. Hasta olmasam dalaşırdık ama şimdi üzerime gelmiyor ve bu beni sinir ediyordu.

"Ee senin kankaların gelmeyecek mi ya da dışarı falan çıkmayacak mısınız?"

"Yok be seni bırakıp nereye gidelim." Cenk'e göz devirdim. "Ya gitsenize, eğlenin. Keyfini çıkar bir yaş daha yaşlandın Cenk."

Sırıttı. "Kaç oldun 30 mu?" dediğim şeyle kahkaha attı. Şu an onları göndermek için yapıyordum hem de eğleniyordum. "23."

"Hayırlı olsun." dedim gülerek. "İyi o zaman biz 2 saatliğine gidelim sonra geleceğiz hem çıkmışken sana ıhlamur da alırız." Bulut'un cümlesiyle kaşlarımı çattım. "Bulut ama ya!"

Bulut beni takmadı ve hazırlanıp çıktılar. Dedikleri gibi 2 saat sonra evdeydiler. Hatta Cenk 2 saat deyip 2 saatte geldiklerini gözüme sokmayı ihmal etmemişti. Sonrasında Bora yaş pasta alıp gelmişti bir de bizimle kutlamıştı Cenk. Daha doğrusu ben pasta yemek istediğim için mecburen kutlamak zorunda kalmıştı. Mum istememesine rağmen Bora 23 tane mum almıştı ve onları yakmaya çalışırken de elini yakmıştı.

Pastamı da yedikten sonra ağırlaşan gözlerimle yatağıma gönderildim zorla. Yarın sabah uçağımız vardı ve uyumam gerekiyordu.  Sabah erkenden uyandık ve Cenk'le vedalaştık. Geldiğimiz için çok sevinmişti ama benim hastalanmam her şeyi bozmuştu tabi. Onun da böyle hayal etmediğine emindim.

Uçakta Bulut'la yan yana oturacakken Bulut'la Deniz yer değiştirmiş ve Deniz yanıma oturmuştu. Yolculuk boyunca Deniz'le sohbet etmiş ve biraz da uyumuştum. İzmir'e inince taksiye binip siteye geçtik. 2 günde ne çok şey yaşamıştık böyle. Saat 1'e geliyordu eve girdiğimizde.

Hipotalamus /Texting-Ara VerildiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin