"Günaydın Bülent Bey!"
"Günaydın Yıldız. Bakıyorum da çok mutlusun? Kerim ile konuşup gece olanları soramadım ama güzel şeyler olmuş gördüğüm kadarıyla."
Gülüp gözlerimi kaçırdım, "Güzeldi..."
"Acilen toplantıya katılmam gerekiyor gitmem gerek. Sonra tekrar konuşuruz."
"Tamam. İyi günler." dedikten sonra odama doğru yöneldim. Kafamda çalan şarkıyı hafifçe mırıldanırken içeriye giriş yaptım.
"Günaydın gençler. Nasılsınız?"
"Nasıl olalım be Yıldız? Yıkılmadık ama ayakta da değiliz." Caner'in iç açıcı sözlerine gülüp yerime geçtim. Çantamın içinden telefonumu çıkarıp çantamı kenara bıraktım.
"Hayırdır Yıldo? Ne bu mutluluk? Biliyorsun, pek alışkın değiliz etrafımızda mutlu insan görmeye."
"Bir şey yok. Sadece mutlu hissediyorum." diye geçiştirip telefonumun kilit ekranını açtım.
Kerim dün gece beni eve bıraktıktan sonra iyi geceler mesajı atmıştı. Ama bu sabah mesaj atmamıştı. Ben mesaj atayım o zaman. Ama öyle de dünden razı gibi gözükürüm.
Hiç yazmasam kim bilir bana mesaj atmak aklına gelecek mi?Ah Yıldız, yine çok düşünüyorsun! diye söylenmeden edemedim. Bazen her şeyi akışına bırakmak gerekiyordu. Ama asla beceremiyordum. Durmadan aklıma en kötü senaryoları getiriyordum.
Derken içeriye şirketten bir kız girdi.
"Yıldız hanım. Bu çiçekler size geldi."Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. Telefonu masaya bırakıp kızın yanına gittim.
"Teşekkürler." dedikten sonra elinden çiçekleri aldım. Rengarenk çiçeklerden oluşan bu buket çok hoştu. Gülümseyip çiçekleri kokladım.
O sırada fark ettiğim kağıdı alıp üzerinde yazanları okudum.Günaydın Yıldız'ım.
Günün gözlerin kadar güzel geçsin. Seni seviyorum...-Kerim
"Oo hangi hayranından gelmiş o buket?"
Emir'in sözlerine gülüp yerime geçtim. Buketi masanın üzerine bıraktım."Kimden gelmiş söylesene! Çatlatma insanı!"
"Tamam ya, söylüyorum. Kerim'den gelmiş."
Kerim ile yaşananlara ayak uydurmaya çalışan Emir ve Caner ikilisi, yine durup bunlar ne ara barıştı diye düşünmeye başladılar. En sonunda boş verip mutluluğuma ortak oldular.
Caner ve Emir kolay kolay birine güvenebilen insanlar değildiler. Ama Kerim'i çabucak sevip onunla samimi olmuştular. Bu da çok güzeldi..."Enişte baya zevkli adammış. Çiçekler çok güzel."
"Ben 5 dakika gidip geliyorum hemen." diyerek odadan çıktım. Asansöre binip teras kata ulaştım ve Kerim'in numarasını tuşladım.
Aramamı ikinci çalışta kabul etmişti. Sesini duyduğum an gülümsedim.
"Çiçekleri beğendin mi?""Sana da merhaba!" dedikten sonra gözlerimi devirdim.
Gülüşü kulağıma ulaştığında gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Ve evet, çiçeklere bayıldım. Teşekkür ederim...""Aslında çiçekleri bizzat getirecektim ama şirkette acil bir işim çıktı. Özür dilerim."
"Sorun değil. Ben seni görmeye gelirim. Hem o sırada Şahika'nın saçlarına da yapışırım. Uzun zamandır yapmam gerekiyordu zaten hah!"
Kerim'in kahkahalarını duyduğumda derin bir nefes alıp verdim. Sandalyelerin birine oturdum."Ee... Dün gece çok güzeldi, değil mi?"
"Barış'ı dövmenden bahsediyorsan evet, baya güzeldi." güldüm.
"Hani senin bana olan aşkını itiraf ettiğin andan bahsediyorum." dedi. Belli ki benimle dalga geçiyordu. Beni utandırmaya çalışıyordu.
"Nereden çıkardın ya? Öyle mi dedim ben? Demedim demedim."
Utançtan kıvrandığımı fark edince güldü.
"Bana sanki biraz dedin gibi geldi."O sırada Kerim'in arkasından açılan kapının sesi duyuldu. Daha sonra da bir kadının sesi.
"Kerim Bey toplantı başlıyor."Kadına "Tamam geliyorum." diye seslendi ve bana döndü,
"Yıldız'ım, şimdi toplantıya gitmem gerekiyor. Sonra konuşuruz, olur mu?""Peki." telefonu kapatıp odaya geri döndüm. Kerim'in dün gece hakkında konuşmak istemesi beni germişti. Bir anda içimden geldiği gibi konuşmuştum. Bu yaptığım şey beni gerse de Kerim'i mutlu etmişti.
Ona karşı bir şeyler hissettiğimi sonunda anlayabilmiştim ve ona söyleyebilmiştim.
Yani... Tam olarak öyle söylediğim söylenemez ama Kerim beni anlamıştı.**
Arabadan inip eve doğru ilerlemeye başladım.
Yorucu bir günün daha sonuna gelmiştik nihayet!
Sıra eve gidip oğluşum ile vakit geçirmekteydi!Topuklu ayakkabılarımın adım attıkça çıkardığı sesler hoşuma giderken kapıya ulaşabilmiştim. Çantamdan anahtarımı çıkarıp evin dış kapısını açtım. Tam içeriye girecek iken birinin beni kolumdan tutup çevirmesi ile çığlık attım.
Beni tutan kişi kolumdaki elini çekip ağzımı kapattı. Diğer elini ise belime yerleştirdi. Nihayet korkudan kapattığım gözlerimi araladım.
Kerim!Gözlerimi devirdiğimde güldü ve ağzımı kapattığı elini çekti, "Selam."
"Sen beni kalpten götürmeye mi çalışıyorsun? Korkudan yığılıp kalacaktım az kalsın!"
Ama ona olan kızgınlığım hemen yok olmuştu. Bana bakarken gözlerinin içi gülüyordu. Gözleri gecenin karalığında yıldızlar gibi parlıyordu.
Çattığım kaşlarımı düzeltip tebessüm ettim.Derin bir nefes aldı,
"Seni çok özlemiştim..."
Havada kalan elini yanağıma yerleştirdi ve hafifçe okşadı.Boğazım birden düğümlenmişti. O bana böylesine yakın olunca doğru düzgün konuşamıyordum bile. Bu anı bozmamak için konuşmadım ve sadece gözlerine bakmaya devam ettim.
"Bana bir kahve sözün vardı, hatırlıyor musun?"
Gülüp başımı salladım. Davet organizasyonundan sonra gittiğimiz restoranda, hesabı ödemeye kalktığım ve onun itiraz ettiği günden bahsediyordu."Hazır başka işimiz yokken gidip içsek mi o kahveleri artık?" dedi isyan ederek. Haklıydı, o sözün üzerinden çok zaman geçmişti.
Gülüp onu onaylandıktan sonra beraber arabasına doğru ilerledik.
"Bir dahaki sefere motor ile gezeceğiz. Anlaştık mı? İtiraz kabul etmiyorum."Gözlerimi devirdim, "Ha sen illa beni öldüreceksin yani. Ben o motordan düşüp kafamı kırayım yani."
Kapının yanına geldiğimizde beni durdurdu ve bana dönüp kollarımdan tuttu.
"Düşmezsin merak etme. Yanında ben olduğum sürece sana hiçbir şey olmasına izin vermem."Gözlerini hiç kaçırmadan gözlerime baktı. Sözlerinde çok emindi.
Tebessüm edip alnıma bir buse bıraktı ve arabaya binmem için kapıyı açtı.
İkimiz de arabaya bindiğimizde ona döndüm.
"Kerim?""Efendim güzelim?"
Gülümsedim, "İyi ki varsın."
Bölüm Sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑺𝒆𝒓𝒆𝒏𝒅𝒊𝒑𝒊𝒕𝒚 | ʏɪʟᴋᴇʀ
Fanfictionꜱᴇʀᴇɴᴅɪᴘɪᴛʏ: "ᴛʜᴇ ᴏᴄᴄᴜʀʀᴇɴᴄᴇ ᴀɴᴅ ᴅᴇᴠᴇʟᴏᴘᴍᴇɴᴛ ᴏꜰ ᴇᴠᴇɴᴛꜱ ʙʏ ᴄʜᴀɴᴄᴇ ɪɴ ᴀ ʜᴀᴘᴘʏ ᴏʀ ʙᴇɴᴇꜰɪᴄɪᴀʟ ᴡᴀʏ." (Olayların mutlu veya faydalı bir şekilde tesadüfen meydana gelmesi ve gelişmesi.) [Eğer Yasak Elma dizisinden tanıdığımız Yıldız ve Kerim bambaşka bir ş...