3.3

398 36 78
                                    

Kollarımı birbirine bağlayıp derin bir nefes aldım. Soğuk hava hafifçe titrememe sebep olsa da daha iyi düşünmemi sağlıyordu.

Kerim'e söylediklerimde haklıydım. Yapmam gerekeni yapmıştım. Ona gerçekten düşündüklerimi söylemiştim. Onun üzüldüğü kadar ben de üzülüyordum. Ama yapmam gereken buydu.

"Ah Yıldız'cığım. Lavabonun yanında çantanı unutmuşsun." Şahika elinde çantam ile yanıma geldi.

"Onun benim çantam olduğunu nereden biliyorsun?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Bu rüküş çantaları nerede olsa tanırım ve bu mekanda senin dışında kimse böyle bir çantayı kullanmaz." diyerek çantayı bana uzattı. Gözlerimi devirip çantayı elinden aldım.

Boş boş etrafa bakmasından başka bir amacı olduğunu anlamıştım. Çantayı bahane ediyordu.
"Seni Kerim ile tuvaletten çıkarken gördüm. Sonunda sana her şeyi anlattı yani. Ne güzel ne güzel! Gerçi tuvalet bu konuyu konuşmak için iyi bir mekan mı bilmiyorum."

Daha az önce düzelen kaşlarım tekrar çatıldı, "Neyden bahsediyorsun sen? Neyi anlatması gerekiyordu?"
Şahika tüm sahteliğiyle yüzüne şaşırma ifadesi yükledi.
"A-a! Pot mu kırdım ben? Hay aksi!"

"Lafı gevelemeyi bırak da söyle! Kerim'in bana ne söylemesi gerekiyordu?"

"Bunu sana anlatmak benim için bir onurdur! Ah, nereden başlasam, nereden başlasam?"

Çantamı demirliklerin üzerine bırakıp Şahika'nın karşısına geçtim. Kim bilir yine neler saçmalayacaktı?!

"Öncelikle sana ufak bir soru soracağım Yıldız'cığım; sana aylardır mesaj atan bilinmeyen numaranın kim olduğunu biliyor musun?"

Diğer tüm saçmalıklar gibi bundan da haberi vardı tabii!
"Hayır."

"O zaman artık öğrenmenin zamanı geldi! Ama ondan önce zamanda birazcık geriye gitmemiz gerekiyor. Kerim'in işe başladığı haftaya!"

Bunu Kerim ile ne ilgisi vardı ki?!

"Herkesin çok sevdiği, Argun Holding'in CEO'su Kerim İncesu aslında çok başka planlar ile işe girdi. Asıl planı yavaş yavaş Halit'in güvenini kazanıp holdingi içten fethetmekti. Anlayacağın kadarıyla Kerim aslında Argun Holding'in parasını çalmaya çalışan bir hırsızdı!"

"N-Ne?"

"Aa bu daha başlangıç Yıldız! Tepkilerini sona sakla lütfen! Nerede kalmıştım? Hah! Fakat zavallı Kerim holdingten hiçbir para koparamayacağını anladığında bundan vaz geçti. Yazık, değil mi?"

İçimdeki duygu karmaşası Şahika'nın hoşuna gidiyordu. Bu da ondan daha çok nefret etmemi sağlıyordu.

"Daha sonra Kerim'in aklına ilginç bir plan geldi. Eğer holdingin parasını alamıyorsa buradan eli boş ayrılamazdı, değil mi? Evet! İşte o yüzden hedefini değiştirdi. Yeni hedefi de, abes bir işten para kazanan sendin!" güldü.

"Ne saçmalıyorsun sen?!"

"Aa dur lütfen. En heyecanlı yeri geliyor! Kerim senin kazandığın parayı almak için önce sana yaklaşması gerekiyordu -ki bildiğimiz gibi bu çok da zor bir şey değildi. Ama sen onu çoktan tanımıştın ve başka bir yöntem kullanması gerekiyordu. Aklına ergen hikayelerini aratmayan bir fikir geldi ve sana gizli bir numaradan mesaj atmaya başladı! Ah, zavallı sen de onun söylediği her söze inandın."

Duyduklarım şok etkisi yaratmıştı. Yani bilinmeyen kişi Kerim miydi?
Başından beri bana oyun mu oynuyordu yani?

Başım dönmeye başladığında Şahika'ya belli etmeden demirliklere tutundum. Yutkunup başımı tekrar ona çevirdim. Zehirli oklarını bana saplamaya devam edeceği belliydi.

"O seni kendisine aşık etmek için klişe mesajlar gönderirken bir yandan da holdingi tekrar ele geçirmeye çalışıyordu. Bunu fark ettiğimde ona her iki yoldan yardım etmek için onunla sevgili rolü oynamaya başladık. Bu süreç ilerledikçe aramızda bazı anlaşmalar imzaladık. Her şey mükemmel ilerlerken Kerim bir yanlış yaptı. Hem de çok büyük bir yanlış. Bu da onun planlarını batırmam için yeterli bir sebepti ama vicdanım el vermedi. Biliyorsun, çok vicdanlı biriyimdir."

Sözleri gittikçe inanılmaz derecede saçma bir hale dönüyordu. İçten içe söylediklerinin doğru olduğunu bilsem de inanmak istemiyordum.

"Ona bir şans daha verdim. Ama Kerim o şansı da kaybetti. O yüzden tüm bunları anlatmak bana düştü."

"Ne oluyor burada?" Kerim'in sesi duyduğumuz anda ikimiz de başımızı kapıya doğru çevirdik. Bakışları endişeliydi. Vakit kaybetmeden hızla yanımıza geldi.

"İyi insan lafın üzerine gelirmiş derler! Ben de tam Yıldız'a ona nasıl gizli numaradan mesaj attığını anlatıyordum!"
Şahika'nın sözlerinden sonra Kerim hafifçe geriledi. Kaşlarını çattı ve bana döndü. Bal renkli gözleri gözlerimle buluştuğunda gözlerimin dolmasına engel olamadım.

"Sen-"

"Neyse ben sizi yalnız bırakayım. Malum, konuşacağınız bir sürü şey vardır!" Şahika salına salına yanımızdan ayrıldığında Kerim'in karşısına geçtim.

Yutkundum, "Onun söyledikleri...doğru mu?"

Gözlerini kaçırdığında Şahika'nın tüm söylediklerinin doğru olduğunu anlamıştım. Dişlerimi birbirine sıkıca kenetledim. Yanaklarıma birkaç damla yaş düşerken sinirlerime hakim olamayıp Kerim'e sağlam bir tokat attım. Hak etmişti.

Başımı iki yana sallayıp onun omuzuna vurarak yanından hızla uzaklaştım. Ondan böyle bir şeyi asla beklemezdim...

Artık dayanacak gücüm kalmamıştı...

Bölüm Sonu

𝑺𝒆𝒓𝒆𝒏𝒅𝒊𝒑𝒊𝒕𝒚 | ʏɪʟᴋᴇʀ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin