"Biraz erken gel ama."
"Tamam gelirim. Hadi öptüm Endo'cuğum. Bay bay."
"Babay canım."
Ender kafa dağıtmak için beni yemeğe davet etmişti. Her ne kadar Şahika şeytanına maruz kalacağım için isteksiz olsam da dert ortağım Ender'imin davetini geri çeviremezdim.
Barış'ın yeni instagram hesabı açıp bana mesaj atmasından sonra onu tekrar engellemiştim. İyi ki de öyle yapmıştım! Hak etmişti pislik.
Şimdi de akşam giyeceğim elbiseyi seçiyordum. Fazla abartı şeyler giymeyecektim. Sonuçta yemekte ben, Ender, Kaya ve Şahika olacaktık sadece.
Gözüme çarpan pembe elbisemi seçip yatağımın üzerine bıraktım. Hızlı bir duş aldım ve giyindim. Saçlarımı kuruttuktan sonra aşağıya inip Halit Can'ın mamasını hazırladım.
"Mama zamanı!"Renkli topları sağa sola fırlatan oğlumu yemek sandalyesine oturttum. O toplara uzanmaya çalışırken zor da olsa mama önlüğünü taktım.
"Anne, ben yarım saate Ender'lere gideceğim. Yemeğe davet etti."
"Başka kimler olacak orada?" gözlerini kısmış bana şüphe dolu gözlerle bakıyordu. Bu aralar herkese çok şüpheci bir tavırla yaklaşıyordu.
Ona bakmadan omuzlarımı kaldırdım, "Biz bize olacağız başka kimin olmasını bekliyorsun anne?""Ne bileyim kız, sordum işte."
Annem mutfaktan çıktığında telefonumdan çocuk şarkıları açtım. Bir türlü mamasını yetmiyordu küçük canavar!"Oğluşum hadi beraber söyleyelim. Otobüsün tekerleği yuvarlak, yuvarlak, yuvarlak!"
Sonunda ilgisini çekebildiğimde mamasını yedirmeye devam ettim.Şarkıdan sıkıldığında Ali babanın çiftliği şarkısını açtım.
"Ali babanın bir çiftliği varmış a-aa!"**
Ekinci ailesinin evlerinin önünde durduğumda zili çaldım. Kapıyı açan yardımcı kadına selam verip içeriye geçtim.
"Yıldız! Hoş geldin!""Hoş buldum Endo. Yine giymişsin yılan derilerini hah!"
Ceketimi yardımcıya verip beraber koltuklara oturduk. Havadan sudan ve bolca Halit Can'dan bahsettikten sonra yanımıza Kaya geldi.
"Hoş gelmişsin Yıldız.""Hoş buldum avukatların en karizmatiği!"
Gülüp eğlendiğimiz dakikalardan sonra yanımıza Şahika cadısı geldi. İtici konuşmalarını yaptıktan sonra Kaya ile sohbet etmeye başladı. Bundan istifade ederek Ender'in kulağına fısıldadım.
"Ender, gökten vahiy mi inmesini bekliyoruz?""Ne?"
"Açım diyorum, ne zaman masaya geçeceğiz?"
Kaşlarını kaldırdı, "Ah ben sana söylemeyi unuttum! Biz Kerim'i de çağırdık, bir sorun olur mu?"
"Yok benim açımdan bir sorun olmaz da, neden çağırdınız anlayamadım."
Ender tam cevap verecek iken Kerim geldi. Mavi gömleğinin kollarını düzeltip yanımıza yaklaştı.
"Hoş geldin Kerim, nasılsın?""İyiyim Kaya sen nasılsın?"
Kaya ve Ender ile tokalaştıktan sonra Şahika'nın zoru ile sarıldılar. Şahika gözümüze sokarcasına Kerim'e sarılırken yüzümü buruşturdum.
Nihayet Şahika'nın ağından kurtulan Kerim bana döndü. Ama bal rengi gözleri gözlerime fazla bakmadı bu sefer. Morali bozuktu galiba.
"Selam Kerim.""Selam." gözlerini durmadan kaçırması rahatsız hissetmeme neden olmuştu. Neden böylesine soğuk davranıyordu ki?
"Hadi masaya geçelim o zaman!"
Ender, bu sözü bana bakarak söylemişti. Açlıktan ağzımdan çıkabilecek herhangi kaos içerikli sözü duymamak için aceleyle beni doyurma peşindeydi.Hep beraber masaya geçtik. Yemeklerimizi yavaş yavaş yerken Şahika bu güzel sessizliği bozdu.
"Ee Yıldız, bir şeyler duydum. Yine aldatılmışsın?" dedi alay dolu bir gülüşle."Bu seni hiç alakadar etmez canım." sahte gülüşümü Şahikaya gönderip yemeğine geri döndüm.
"Biz bile anladık artık hiçbir erkeğin seni gerçekten sevmediğini. Sen hâlâ anlayamadın. Yazık."
"İnsanlar beni sevip sevmeyeceklerini sana soracak değiller. Mutlu yaşamak için illa da bir erkeğe ihtiyacım yok merak etme sen."
Ortamın gerginliğini azaltmaya çalışan Kaya, Kerim'e gezdiği ülkeler hakkında sorular sormaya başladı. Kerim genel kültürümüzü geliştirecek ilginç bilgiler ile bizi aydınlattıktan sonra yemeğimizi tamamlayıp oturma odasına geri döndük.
Kahvelerimizi içerken Şahika Kerim'e gülümseyip başını salladı, sonra da bize döndü.
"Bizim sizinle paylaşmak istediğimiz güzel bir haberimiz var.""Ülkeden mi gidiyorsun inşallah?"
Ender bu sözüme kıkırdarken Şahika beni takmayıp sözlerine devam etti."Belki daha çok erken ama duygularımız o kadar yoğun ki birbirimizden daha fazla uzak duramadık."
Kaşlarımı çattım.
Neyden bahsediyordu bu?"Biz Kerim ile sevgiliyiz." deyip Kerim'in elini tuttu.
"Ne?"
"Ne?"
"Ne?"
Ender ve Kaya ile aynı anda, şaşırdığımızı ne? diyerek belli etmiştik.
Gözlerimi Kerim'e çevirdiğimde onun bana baktığını fark ettim. Hemen gözlerini kaçırdı ve yutkundu. Şahika sevgili olmaları hakkında bir şeyler gevelerken Kerim'in bu durumdan mutlu olup olmadığını merak ediyordum. Şahika onu böyle bir şeye zorlamış mıydı acaba?
O anda bağış gecesinde Kerim'in elinin durmadan Şahika'nın belinde olduğunu hatırladım. Hemen ardından da, Şahika'nın yanında beni savunmadığını hatırladım...
Dudaklarımı birbirine sıkıca bastırdım, "Mutluluklar o zaman."
"Darısı senin başına diyeceğim de, seçtiğin erkekleri görüyoruz Yıldız'cığım." itici bir kahkaha attığında gözlerimi devirdim.
Şahika'nın sinir bozucu hareketlerine daha fazla dayanamayacağımı fark ettiğimde şoförüme beni gelip alması için mesaj attım. Birkaç dakikaya kapıda olacağını söylediğinde gitmek için ayaklandım.
"Saat geç oldu, ben artık gideyim. Malum evde beni bekleyen bir oğlum var.""İstersen seni eve kadar bırakabilirim." Kerim'in sözleriyle kaşlarımı kaldırıp ona baktım. Saçma davranışlarından sonra bu da neyin nesiydi?
"Sen sevgilinin yanında kal bence. Kendisini yalnız bırakınca birilerini zehirliyor çünkü. Neyse, iyi akşamlar."
Bölüm Sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑺𝒆𝒓𝒆𝒏𝒅𝒊𝒑𝒊𝒕𝒚 | ʏɪʟᴋᴇʀ
Fanfictionꜱᴇʀᴇɴᴅɪᴘɪᴛʏ: "ᴛʜᴇ ᴏᴄᴄᴜʀʀᴇɴᴄᴇ ᴀɴᴅ ᴅᴇᴠᴇʟᴏᴘᴍᴇɴᴛ ᴏꜰ ᴇᴠᴇɴᴛꜱ ʙʏ ᴄʜᴀɴᴄᴇ ɪɴ ᴀ ʜᴀᴘᴘʏ ᴏʀ ʙᴇɴᴇꜰɪᴄɪᴀʟ ᴡᴀʏ." (Olayların mutlu veya faydalı bir şekilde tesadüfen meydana gelmesi ve gelişmesi.) [Eğer Yasak Elma dizisinden tanıdığımız Yıldız ve Kerim bambaşka bir ş...