3.6

291 31 52
                                    

"Yıldız bakacak mısın artık şu telefonuna? Car car bir türlü susmuyor!"

Gözlerimi devirerek çatalımı elimden bıraktım. Annemin isyanları sonucu yüzleşmekten korktuğum mesajlara bakmak zorundaydım. Telefonumu alıp ekranını açtığımda bilinmeyen numaradan gelen mesajları gördüm.
Midem kasılmaya başlamıştı. Daha kahvaltımı bitirememiştim ayrıca. Acaba ne yazmıştı?

Gönderen: Bilinmeyen Numara
Dün geceyi hatırlıyorsun, değil mi?

Gönderen: Bilinmeyen Numara
Rüya falan görmedim ben değil mi?

Gönderen: Bilinmeyen Numara
Yok kesin sarhoştum başka açıklaması olamaz çünkü.

Gönderen: Bilinmeyen Numara
Sen baya beni seçtin yani?

Gönderen: Bilinmeyen Numara
Bir de üstüne üstlük beni öpüp iyi geceler diledin.

Gönderen: Bilinmeyen Numara
Gece iyi oldu da, ben uyuyamadım, sabahlara kadar seni düşündüm ya.

Gönderen: Bilinmeyen Numara
Tamam şaşırdık falan şimdi ne kadar ömrüm kaldı söyle.

"Kimmiş?"
Annemin sorusu ile başımı telefonumdan kaldırdım. Şimdi sana kim olduğunu anlatmaya başlasam akşam olur be anne. Öğrendikten sonra kırmızı görmüş boğaya dönüşeceğini de biliyoruz. O yüzden hiç anlatamayayım daha iyi.

"Caner ve Emir yeni grup kurmuşlar da, orada mesajlaşıyorlar."

"Ne grubuymuş o?"
Her şeyi de merak etmesen keşke...

"Ender'in doğum günü için." diye ortaya attım aklıma ilk gelen fikri.
Anında pişmanlık bedenimi sarmıştı. Ama artık çok geçti...

"Ender yıllardır sana yapmadığını bırakmadı, gittin arkadaş oldun. Şimdi de doğum günü sürprizi mi yapacaksın? Aferin salak kızım! Anneni hiç dinleme bravo!"

"Sağol anneciğim dayak yemiş kadar oldum yine. Kahvaltı etmeme gerek kalmadı doydum. Gidiyorum ben hava alacağım." diyerek masadan kalkıp bahçeye çıktım.

"Buraya acilen sallanan koltuklardan almam gerek. Bu normal koltuklar sıkıcı." Söylenerek koltuğa oturdum ve Kerim'in yazdığı mesajları geri açtım.

Gönderen: Yıldız
Günaydın.

"Neden bunu yazdın ki salak? Şimdi mesajı silsem ne sildin neden sildin diye bin tane soru soracak! Uf!"

Gönderen: Bilinmeyen Numara
Evet gün baya aydın.

Gönderen: Yıldız
İyisindir inşallah?

Gönderen: Bilinmeyen Numara
Turp gibiyim.

"Ee sen nasılsın yok mu?" kaşlarımı çattım. Telefonun titremesiyle yerimde irkildim. Kerim arıyordu!

Aramayı onaylayıp telefonu kulağıma götürdüm, "Ay ne var?"

"İyisindir inşallah?"
Sesinden ne kadar keyifli olduğu belli oluyordu.
"Ha ha ha! Çok komik!"

"Komiklikten demedim ki, halini hatırını soruyorum işte."

"Turp gibiyim o halde!"
Kahkahası kulağıma ulaşınca istemsizce tebessüm ettim. Rezil oluşum onun gülmesine neden olmuştu. Olsun, onu güldürmüştüm sonuçta.

"Dün gece hakkında konuşmak istemediğin için böyle davranıyorsun. Farkındayım. Tamam, sen istemiyorsan konuşmayız. Ayrıca bana inandığın için teşekkür ederim. Öpücük için de teşekkür ederim." tekrar güldü.
Yine utanmaya başlamıştım. İçimdeki garip hisler yine beni ele geçirmişti. Ne diyeceğimi bilmeden öylece, sessizce bekledim. O da konuşmaya devam etmedi. Hafifçe duyulan nefesini dinledim...

"O zaman bir saate seni almaya geliyorum. Sevim'i ziyarete gidiyoruz."
"Tamam." sesim garip çıkınca yüzümü buruşturdum. Keşke önce boğazımı temizleyip sonra konuşsaydım!

Ben panikten ne yapacağımı bilemez iken Kerim'in gülüşü yine duyuldu ve son kez konuştu, "Sonra görüşürüz o zaman. Öptüm."

Yeterince rezil olmuştum. Konuşmayı daha da batırmadan sonlandırmak için elimden geldiğince hızlı olmam gerekiyordu.
"Ba-bay!"

**

"Selam." arabasına yaslanmış bana sırıtarak bakan Kerim'i görünce gülümsedim.
"Selam."

Sinsice sırıtmaya başladı.
"Nasılsın? İyisindir inşallah?" arabaya binmem için kapıyı açtı.

"Ah, yine mi?!" diye gözlerimi devirdim. Kerim gülerken ben arabaya binip onun sürücü koltuğuna geçmesini bekledim.
"Ne yapayım, kızınca çok tatlı oluyorsun."

"Hıı kesin öyledir."

Ufak atışmalar dolu yolcuğumuz devam ederken bir çiçekçinin önünde durup Sevim'e bir demet papatya aldık. Kısa bir süre sonra da hastaneye yetişmiştik.

Vakit kaybetmeden deli kızımı görmek için odasının bulunduğu kata çıktık. Bu sefer odaya ilk giren kişi Kerim'di. Hemen arkasından içeri girip "Ben geldiiim!" dedim büyük bir coşkuyla.

"Hoş geldiniz! Sizi o kadar özlemişim ki anlatamam!"
Sevim son gördüğümden bu yana değişmişti. Yüzünün rengi solmuş, gözleri yorgunlukla bakıyordu. Gördüğü tedaviler ona hiç iyi gelmemiş gibi görünüyordu.

"Sevim'im nasılsın?" dedim yanına oturup elini tutarak.
"Pek mutlu değildim. Ta ki siz gelene kadar! Şu anda çok mutluyum!"
Kerim hemen yanımıza gelip çiçekleri Sevim'e uzattı. Onun gülümsediğini görmek beni de mutlu ediyor. Umarım iyileşip hastaneden çıkacağı günler çabuk gelir...

Biz Sevim'i mutlu etmek için türlü şaklabanlıklar yaparken keyfi yerindeydi. Yüzünün solgunluğu azalmıştı sanki.

"Bak şimdi size sihirbazlık yapacağım! Hazır olun ve dikkatli izleyin!"
Kerim heyecanla bize sihirbazlık gösterisi yapmaya başladığında Sevim'in yanına geri oturdum. Bunu izlemek keyifli olacaktı!

Kerim hepimizin bildiği klasik sihirbazlık numaraları yaparken, atomu parçalamışcasına gururluydu. Bu mutluluğunu bozmamayı tercih edip bu numaralara çok şaşırmışım gibi davrandım.
"Aaaa! Nasıl yaptın bu numarayı?! İnanılmazdı!"
Ama en sonunda Kerim onunla dalga geçtiğimi anlamıştı. Daha sonra koltuğa oturup Sevim'in anlattıklarını dinlemeye başladık.

"Geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Son zamanlarda annem ve babam tartışmaya başladılar. Bana belli etmemeye çalışıyorlar ama ben farkındayım. Onları öyle görünce ben de üzülüyorum. Yemek yiyesim gelmiyor."
Kerim ile göz göze geldik. O daha çocuktu, böylesine şeyler yaşamak ona çok ağır geliyordu.

Uzanıp elini tuttum,"Merak etme. Onlar senin için endişeleniyorlar sadece. Sen yemeğini yersen onlar hep mutlu olacaklar. Tamam mı? Biz her zaman senin yanındayız. Sen yeter ki gülümse."
Birbirimize gülümsedik.

"Sana yine pamuk şeker getirmemi ister misin?"
Kerim ortamın havasını değiştirmeye çalışıyordu. Başarılı olmuştu da.
"Evet!"

"5 dakikaya geliyorum o zaman!" Kerim gülerek odadan çıktığında başımı iki yana sallayıp güldüm.
Onu böyle mutlu görmek çok güzeldi.

"Yıldız abla sen Kerim abiye aşık mısın?"

"Ne?"

Bölüm Sonu

𝑺𝒆𝒓𝒆𝒏𝒅𝒊𝒑𝒊𝒕𝒚 | ʏɪʟᴋᴇʀ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin