"Ay Kerim Allah aşkına şu Caner'i uzak tut. Canım çıktı!"
"Yıld-"
"Sus Emir duymak istemiyorum!"
Hafifçe eğilip, saçlarımı silkeledim ve yürümeye devam ettim.Orman yürüyüşüne çıktığımız andan beri Caner ve Emir durmadan başlarını belaya sokuyordular. Bir bakmışsın ağaca bağlanmış olan ipe tırmanıp Tarzan olmuşlar, bir bakmışsın yarış yapmaya çalışıp etrafta kaybolmuşlar. Bu süreçte de onlara bakıcılık yapan kişi maalesef ki bendim. Durmadan arkalarından koşup onların beladan uzak durmaları için uğraşıyordum.
Ama nafile!En son yürüyüşten geri dönerken kafamdan aşağı iki avuç toprak dökmeleri bardağı taşıran son damla olmuştu. Onları azarlayıp benden uzaklaştırdıktan sonra gruptan biraz daha geride yürümeye devam ettim. Oflayarak saçlarımı temizlemeye çalışırken Kerim yanıma geldi.
"Sen bu ikisi ile nasıl başa çıkıyorsun? Helal olsun vallahi!"
"Bir Yıldız olmak kolay değil Kerim Bey!"
Saçımı elimle sol tarafıma doğru atıp yorgun bir nefes verdim.
"Baksana arkalarından koşmaktan kilo verdim resmen! Fiziksel olarak büyümüş olsalar da ruhsal olarak hâlâ emekleme çağındalar."
Kerim başını eğip güldü.Yolun kalanında sessizce yürüdük. Herkes bir saat sonra gidecekleri mekanlar hakkında konuşurken ben kendimi yorgunlukla sandalyeye bıraktım.
"Yıldız sen de geleceksin değil mi?""Ay hiç gelemem vallahi. Siz gidin eğlenin. Ben yatağımda koyun saymayı tercih ediyorum."
Kızlar beni ikna etmeye çalışsalar da onları tekrar reddettim ve yerimden kalktım. Gidip uyumak istiyordum."Gerçekten gelmeyecek misin?"
Tam kaldığım bungalovun kapısını açacakken duyduğum ses ile durdum. Bu ses Kerim'e aitti.
"Evet. Çok yorgunum, biliyorsun."
Başını sallayarak onayladı. Ben kapıyı açtığımda ise tekrar konuştu.
"Biz Caner ve Emir ile gideceğiz. Yani... Belki bilmek istersin diye söyledim..."Başımı çevirip ona baktım. Elleri ceketinin ceplerinde, omuzlarını kaldırmış bana bakıyordu. Güldüm ve başımı iki yana salladım.
"Böyle yavru kedi bakışı atarak beni ikna edeceğini mi sanıyorsun?"
"Neden? İkna olmadın mı? Tüh ya. Oysa geçen sefer işe yaramıştı..." dedi sonlarına doğru kendi kendine konuşuyormuş gibi yaparak.
"Düşünmem gerek. Belki gelirim, belki gelmem."
"Peki o zaman, düşün."
**
Saçlarımı havlu ile kurularken Seda ve Nergis yanıma geldiler. Bungalovda geçirdiğimiz birkaç saat içerisinde ikisi ile tanışmış, çok iyi zaman geçirmiştik. İkisi de çok eğlenceli ve enerjik kızlardı.
"Ya Yıldız sence hangisi bana daha çok yakışır?"
"İkisi de yakışır Seda'cığım. Ama şu soldaki çok pullu sanki ya. Valla ben giysem disko topuna benzerim hah!"
Kızlar giyecekleri elbiseleri seçerken aynadan kendime baktım. Yorgunluğum geçmişti. Kızların heyecanla hazırlanmaları benim de gitme isteğimi arttırmıştı. Birkaç saat daha yorulalım bari, sonra uyuruz.
**
Kızlar nereden bulduğunu bilmediğim ütü ile benim elbisemi ütülerken ben makyajımı tamamlıyordum.
"Ay Yıldız bu sana çok yakışacak!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑺𝒆𝒓𝒆𝒏𝒅𝒊𝒑𝒊𝒕𝒚 | ʏɪʟᴋᴇʀ
Fanfictionꜱᴇʀᴇɴᴅɪᴘɪᴛʏ: "ᴛʜᴇ ᴏᴄᴄᴜʀʀᴇɴᴄᴇ ᴀɴᴅ ᴅᴇᴠᴇʟᴏᴘᴍᴇɴᴛ ᴏꜰ ᴇᴠᴇɴᴛꜱ ʙʏ ᴄʜᴀɴᴄᴇ ɪɴ ᴀ ʜᴀᴘᴘʏ ᴏʀ ʙᴇɴᴇꜰɪᴄɪᴀʟ ᴡᴀʏ." (Olayların mutlu veya faydalı bir şekilde tesadüfen meydana gelmesi ve gelişmesi.) [Eğer Yasak Elma dizisinden tanıdığımız Yıldız ve Kerim bambaşka bir ş...