3.5

291 30 41
                                    

"Ben sana deliler gibi aşığım..."

Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Buz gibi soğuk olan hava birden volkan kadar sıcak olmuştu.

Kerim'in gözleri, gözlerime bakarken yıldızlar gibi parlıyordu. Yüzünde hafif bir gülümseme vardı. Bana kalbini açmış öylece duruyordu sadece. Benden bir cevap beklemiyordu, bir şey istemiyordu.
Gözlerimi kaçırdım.

Başını uzatıp yüzüme bakmaya çalıştı ve güldü.
"Utanınca daha da güzel oluyorsun..."

Boğazımı temizledim, "Gidelim mi artık? Saat geç oldu. Hem üşüdüm ben."

"Sen nasıl istersen öyle olsun."

**

Araba yolculuğumuz sessizce geçiyordu. Kerim beni eve bırakmak için ısrar edince onu kıramamıştım.

"Seni böyle sessiz görmeye alışık değilim. Bir şeyler konuşalım."
Yanından hızla geçtiğimiz binaları izlemeye devam ettim.

"Bak, hala kime inanacağını bilmiyorsun farkındayım. Ama şunu bil ki anlattığım her şey gerçek. Karar verirken lütfen dikkat et. Şahika'nın yalan söylemekte bir numara olduğunu çok iyi biliyorsun. Seni benden uzaklaştırmak için kırk takla atıyor."
Derin bir nefes alıp verdi.
"Ama yine de ona inanmayı seçersen bir şey diyemem..."

Şahika'nın yalan söylediğini biliyordum. Ama Kerim'e güvenip güvenemeyeceğimi bilmiyordum...

"Umarım verdiğin karar seni mutlu eder. Zor durumda kalmanı istemiyorum."

Ufak bir sessizliğin ardından konuşan taraf ben oldum,
"Sevim'i ziyarete gitmişsin diye duydum. Teşekkür ederim."

"Teşekkür etmene gerek yok. Sevim çok tatlı bir kız ve onun kendisini iyi hissetmesi için elimden geleni yapıyorum. Umarım hastalığından çabucak kurtulur."

"Umarım."

Trafiğe takılı kaldığımızda başımı Kerim'e çevirdim. Ona baktığımı görünce gülümsedi. Çekinerek konuşmaya başladım,
"Geziye gittiğimiz gün Halit peşime adam takmış. İkimizin fotoğraflarını çekmiş. Davada kullanması için."

"Şu fotoğraflardan mı bahsediyorsun?" dedi arabanın torpidosunu açarak.
Torpidonun içinden Kaya'nın bahsettiği fotoğraflar çıkmıştı!
El ele tutuştuğumuz fotoğrafı elime aldım.

"B-Bunların sende ne işi var?"

"Halit'in adamları varsa, benim de var. Gezide çekilen fotoğrafları dava dosyasına koymadan hepsini yok ettirdim. Bunlar da Halit'in odasında sakladığı son kopyalarıydı. Ama onun dışında birkaç fotoğrafımız daha hâlâ dava dosyasında duruyor. Merak etme, davada ben de şait olarak yanında olacağım."

Kaşlarım havalanmış bir şekilde Kerim'e baktım. Gözlerim dolmaya başladığında ona sarıldım.
"Çok teşekkür ederim..."

Ellerini belime yerleştirip sarılışıma karşılık verdi. Çenesini omzuma yerleştirip derin bir nefes aldı.
"Halit, oğlunu senin elinden almayı hak etmiyor. Sana yaptıklarının cezasını verene kadar onu rahat bırakmayacağım."

Arkadaki arabalardan korna sesleri yükselince sarılmamızı sonlandırdık. Kerim arabayı sürmeye devam ederken onu izliyordum. Onu yüzlerce kez reddetmeme, bağırmama, kovmama rağmen hala yanımdaydı. Hala bana destek oluyordu. Onu hak etmiyordum...

Yutkundum başımı yola çevirdim.
Bana yaptığı iyiliklerin karşılığında ona iyi davranmaya başlamalıydım artık.

"Yarın sabah Sevim'i görmeye gideceğim. Gelmek ister misin?" dedim başımı yine ona çevirerek.
Gülümsedi, "Olur. Giderken ona bir demet papatya da alalım."

Yolun devamında hiç konuşmamıştık. Radyoda hafifçe çalan müzik ortamı gerginlikten koruyordu. Arada birbirimize bakıp tebessüm ederek yola bakmaya devam ediyorduk.

Sonunda evimin önüne gelmiştik. Yerimde kıpırdayıp Kerim'e döndüm,
"Teşekkür ederim."

Güldü, "Rica ederim, görevimiz."

Aramızda ufak bir sessizlik oluşunca gitme vaktimin geldiğini anladım. Çantamı elime alıp kapıyı açacakken Kerim konuştu.
"Kararını verdiğinde... Bana haber ver, olur mu?"

"Kararımı zaten verdim." dediğimde kaşları havalandı.

Hızla uzanıp yanağını öptüm ve kapıyı açtım.
"İyi geceler."

Arabadan çıkarken sesim gereğinden fazla ince çıkınca yüzümü buruşturdum.
Utanmaya başladığımda hızla eve doğru yürüyerek arkama bakmadan içeri girdim.

Lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun...

Neden böyle bir şey yaptım ki?

Birden içimde oluşan cahil cesareti ile saçma sapan bir şey yapmıştım...

Şimdi sabaha kadar o anı düşünüp rezilliğimden kendime sövecektim...

Bölüm Sonu

Mutlu yıllar! Umarım 2021 size mutluluk, sağlık ve huzur getirir.
Sizi seviyorum!

Biliyorum bölüm çok kısa ve çok geç geldi. Bunu telafi etmeye çalışacağım...
Şimdilik idare edin lütfen sjdnsjns

𝑺𝒆𝒓𝒆𝒏𝒅𝒊𝒑𝒊𝒕𝒚 | ʏɪʟᴋᴇʀ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin