29. Bölüm

760 56 81
                                    

Bu gezi SasuMisa'nın olacak demiştim. Yani o yüzden biraz fazla varlar şllşjh o değil SasuMisa kusmanızdan korkuyorum :D Neyse ya okuyun :D

''İşte bunu da al,'' dedi Uruchi-obaasan diğer yorganı kollarıma bırakırken. ''Koltukta yatırıyorum sizi de.''

''Sorun değil,'' dedim ve elimdeki yorganı da diğerlerinin yanına bıraktım. Sasuke telefonla konuşmayı bitirip yanımıza döndü. 

''Bu saatte kim?'' diye sordum. Sadece neden bu saatte birinin uyanık olacağını merak ettiğimden.

''Önemli bir şey değil.''

Omuz silktim ve koltuğu uyumak için hazırlamaya başladım. Uruchi-obaasan'ın uyarısıyla ayak bileğimdeki ağrıyı fark ettim. 

''Misaki bileğin morarmış.''

Bir müddet Uruchi-obaasan'a baktıktan sonra bakışlarımı bileğime indirdim. Gerçekten morarmıştı. Koltuğa oturdum ve bileğimi diğer bacağımın üzerine koydum. 

Sasuke yanıma oturdu. ''Ne zaman oldu bu? Nasıl fark etmedin? Üstelik şişmiş. Aptal falan mısın sen?''

Ona çirkefleştikten sonra ne zaman olduğunu düşündüm. ''Yangın merdivenlerinde olmalı,'' dedim. ''O zaman neredeyse düşüyordum.''

Uruchi-obaasan bileğime baktıktan sonra mutfağa yöneldi. Buz getireceğim diye mırıldandı. "Yangın merdiveninde ne işi olabilir ki bir insanın. Bu çocuklar!"

Bileğimde hissettiğim soğuk parmaklar yüzünden neredeyse çığlık atıyordum. 

''Acıyor mu?''

''Öyle aniden bastırırsan tabi acır!'' Ayağımı tekrar yere indirdim. ''Şu ana kadar hissetmedim bile. Bir şey olmaz.''

Sasuke ters ters baktı. Uruchi-obaasan yanımıza gelirken beni yana, koltuğa doğru öyle bir ittiki mecburen ayaklarım havalandı ve o bileğimi kaptığı gibi kucağına koydu.

''Yardım mı ediyorsun işkence mi?'' dedim doğrulurken. Ayağımın altına bir yastık koydu ve buzu tutmaya devam etti. Tamamen işine odaklanmış görünüyordu. Bu kadar abartılacak bir şey yoktu.

''Merdivenlerden inerken mi oldu?'' diye sordu. 

''Bilmiyorum yani belki dengemi sağlamaya çalıştığım için etkilemiş olabilir ama ondan önce burktum. Ne zaman olduğu önemli mi zaten?'''

Başıma bela açmak konusunda uzman olduğum için kendime kızarak tekrar koltuğa yattım. 

''Misaki, ufakken de hep böyleydin.''

Uruchi-obaasan sen yapma, biliyorum zaten kendimi.

''Sen uyu,'' dedi Sasuke ona. ''Saat neredeyse üçe geliyor.''

''Ama-''

''Bu aptalla ben ilgilenirim.''

''Ben aptal değilim.'' Yüzümü gömdüğüm yorgandan dolayı sesim boğuk çıkmıştı. ''Sen uyuyabilirsin Uruchi-obaasan.''

''Her nasılsa Misaki iyi görünüyor. Öyleyse uyuyorum. Siz de hemen uyuyun, dinlenin. Erkenden yola çıkacaksınız.''

Yine başım yorgandayken, ''Tamam,'' dedim. ''İyi geceler.''

Kapının kapanma sesi duyulduğunda ve ben oksijensizlikten ölecekken başımı geri çektim. ''Üşüdüm, sabaha geçer zaten. Uyuyalım.''

Sasuke'nin elinden buzu alıp kenara koydum. Buz kesmiş ayağımı aşağı indirdim. Yorganın altına hızlıca girdiğimde iç çektiğini duydum. 

Farklı HislerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin