"Shikamaru'ya itiraf mı ettin?" dedim. Ağzım beş karış açık ona bakıyordum.
"Misaki," dedi yüzünü yastığa gömerken, "çok utanıyorum."
Bende yastığı alıp onu ararken söylendim. ''Utanması gereken sen değilsin. Hislerini korkmadan söylemişsin işte. Bu cesaret gerektirir.''
Ne kadar onu teselli etmeye çalışsam da şu an bana inanacak gibi değildi. İçinde büyük bir sıkıntı olduğuna emindim. Yerimden kalktım ve onun yanına geçtim. Dürtsemde kafasını yastıktan çekmedi.
''Oksijensizlikten ölmeyi mi planlıyorsun?'' dedim.
''Nereden bildin?''
İç çekerken bir yandan da Temari'yi sırtüstü çevirdim. Yastığa bu sefer bir ayıcık gibi sarılıyor ve yüzünü saklıyordu. Yastığı da çektim ve Temari'nin yanına attım.
''Bir şey söyleyeyim mi?'' dedim meraklandırmak için.
Başka yerler bakmayı kesip bana baktı.
''Sasuke'ye sevgili olmayı ben teklif ettim.'' Gerçi bu benim sonradan fark ettiğim bir şey olmuştu...
Biraz durdu ama sonra yanındaki yastıkla yüzüme vurdu. ''Aynı şey mi aptal!''
''Değil mi?'' dedim acıyan burnumu ovuştururken.
Başını iki yana salladı. ''Bu farklı. Shikamaru beni sevmiyor ve muhtemelen bundan sonra benden kaçacak. Ah, ne büyük utanç.''
''Sevmediğini nereden biliyorsun?''
Bana öyle bir bakış attı ki yorganımın içine girip saklanasım geldi. ''Ama,'' diye devam ettim riski göze alıp. ''Sevmiyorsa bile ki bence sana olan hislerini fark edecek, sonuçta bende Sasuke'yi sevmediğimi düşünüoyrdum. Yani seviyordum ama bilirsin işte-''
Yüzümün kızardığına emin olunca kafamı başka taraflara çevirdim.
''Vay canına! Misaki de bir şeyler değişmeye başlıyor!'' Temari kısa süreliğine üzülmeyi bırakıp beni utandırma çalışmalarına başlamıştı.
''Beni bırak şimdi,'' diye mızmızlandım. ''Bir şeyler düşünmeliyiz.''
''Konuyu değiştirmeye çalışsanda haklısın.'' Tekrar depresif haline dönünce belki de benimle dalga geçmesine izin vermeliydim diye düşündüm.
''Kesinlikle hiçbir şey olmamış gibi davranmalısın,'' dedim sonunda. ''Böylece hem söylediklerinin arkasında durmuş olursun hem de onun sana karşılık vermesini istemediğini belli edersin.''
Temari hafifçe başını salladı. ''Zaten ortalıkta İno gibi dolaşamam. Ne yapacağım Shikamaru'ya zorla teklif mi ettireceğim.''
''Zavallı Sai,'' derken gülmeye başladım. Temari de bana katıldı.
''Misaki,'' dedi gülüşmemizin arasında. Kafamı kaldırıp ona baktım. ''İyiki varsın.''
Kafasını kolumla sıkıştırdıktan sonra saçlarını dağıtmaya başladım. ''Ne öyle duygusala bağlamalar falan?''
Telefonumun sesi yükselince saçları çalı gibi olmuş Temari'yi bıraktım ve binbir güçlükle yataktan inmeden karşı yataktaki telefona uzandım.
''Efendim?'' diye sordum kim olduğuna bile bakmamıştım arayanın.
"Hazır mısın?"
Bir anda telefonu yanağımdan uzaklaştırıp saate baktım. "Daha var zannediyordum."
"Vardı ama bir an önce çıkmamız gerekiyor."
"Sasuke, Temari pek iyi değil bu yüzden-"
"Kapıyı aç öyle konuşalım." Aceleci sesi telefonu bir an önce kapatmamı söylüyordu. Öyle yaptım ve kapıyı açmadan önce Temari müsait mi diye kontrol ettim. Biraz doğrulup kafasını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı Hisler
FanfictionGaara, ayrılmak istediğini ve başka birini sevdiğini söylediğinde her şeyin hikayelerdeki gibi olacağını düşünmüştüm. Kalbim parçalara ayrılacaktı ilk başta. Sonra üzüntüm öfkeye dönüşecekti ve intikam planları yapacaktım. Belki de yeni sevgilisiyle...