''Bu doğru değil!'' Sakura İno'nun ağzını kapatmaya çalışırken bir yandan da olabildiğince bağırıyordu. Ben hariç odadaki herkes onları izliyordu. Ben hariç diyorum çünkü kahkaha atmaktan dönüp bakamıyordum bile.
Her şey İno'nun görevini merak edip telefona bakmamla birlikte olmuştu. Görev netti: dudaktan bir öpücük. Ama Sakura bunu değiştirmek için çok ter dökmüştü. Sonrasında ise Temari'nin yazdığı mesajla her şey açıklığa kavuşmuştu.
İno kahkahalarının arasından, ''Hiç öpüşmediniz mi?'' diye konuşmaya çalışıyordu.
Benim gülme sebebim onların hiç öpüşmemiş olması falan değildi. İno'nun bu sarhoş ve çatlak hali harikaydı! Ciddi anlamda komikti. Onun dışında Sakura'ya anlam veremiyordum. Gayet tatlı bir ilişkilerinin olması utanılacak bir şey kesinlikle değildi. Ya da belki Lee'nin bu mevzuyu bilmesini istemiyordu.
''Misaki bunun neresi komik?'' Shikamaru dakikalardır hemen yanında güldüğüm için sınıra gelmiş olmalıydı.
''Komik olan İno,'' dedim.
Shikamaru sıkılmış surat ifadesiyle ikiliye bakarken Naruto onları ayırmaya çalışıyordu. İno'nun tekmesi suratına gelince kenara çekildi.
Başını tutan Sasuke, ''Neden böyleler?'' diye sordu. Meraklı gibi değilde daha çok bıkmış gibiydi.
''İno'nun saçmalıkları yüzünden bu hale geldi olay,'' derken bir türlü gülümsememi bastıramıyordum.
''Bugün bir garip davranıyorlar zaten.''
Ortalık biraz daha durulduğunda ve İno'nun muzurluğu sadece Sakura'ya bakıp pis pis sırıtmak olduğunda mesajı açıp Sasuke'ye gösterdim. Eğlenmeye onun da hakkı vardı. Cidden işin içinde olmadığınızda her şey çok komik oluyordu.
Kaşlarını çatıp bir müddet mesajı okumaya çalıştı. ''Göremeyecek kadar sarhoş musun?'' diye kızdım.
Dediklerimi umursamayarak, ''Ne bu?'' dedi.
''Bunları yapana ödül var.'' Sırıtıp çok kısa bir özet geçtim.
''Ödül ne?''
İç geçirip, ''Mevzuniyette hiçbir şeye el sürmeme hakkı,'' dedim. Sasuke koltuğun köşesine sırtını koymuş, kolunu koltuğun tepesinden uzatmıştı. Çapraz oturduğu için arada kalan boşluğa oturmuş sırtımı onun göğsüne dayamıştım.
''Sana yardım edebilirim.''
Beni öpeceğini bildiğim için elimi istemez anlamında havaya kaldırdım. ''Kalsın.'' Herkesin ortasında beni öpmesi demek inanılmaz bir gürültü demekti. Bunu kaldıramazdım.
''Biraz hava alacağım,'' dedi Temari kalkarken.
Onun peşinden gitmek isterdim ama mayışmıştım bile. Üstelik bu hissi bırakmak istemiyordum. Başımı telefonumdan kaldırıp Temari'nin sessizce çalan telefonuna çevirdim. Sonra ayak ucumda oturan Shikamaru'yu dürtüm.
''Ne oldu?''
''Temari'nin telefonu çalıyor, götürsene.''
''Ben niye götürüyorum?''
Ona öyle bir baktım ki ayağa kalktı. Ya da fikir hoşuna gitmiş olabilirdi, emin değildim. Kızların üçüncü görevi yapması epey zaman alacaktı anlaşılan. Aslında onlara iyilik olsun diye, kesinlikle onlara iyilik olması için, Sasuke'yi öpebilirdim. Başımı iki yana sallayıp on ton daha ağır gelen kafamı boyun girintisine yasladım.
Ayaklarımda yumuşak tüyleri hissedince Aka-chan'a sırıttım. Uzanıp onu aldım ve yerime geri döndüm. Patilerini yüzüme koyuyordu ama uzun süre tutamıyordu. Burnunu burnuma değrdirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı Hisler
FanfictionGaara, ayrılmak istediğini ve başka birini sevdiğini söylediğinde her şeyin hikayelerdeki gibi olacağını düşünmüştüm. Kalbim parçalara ayrılacaktı ilk başta. Sonra üzüntüm öfkeye dönüşecekti ve intikam planları yapacaktım. Belki de yeni sevgilisiyle...