Yerimde biraz kıpırdandım. Bu sıcak hissi seviyordum. Daha tam olarak uyunamamıştım ama etrafımı saran kolları hissediyordum. Bıraksalar yıllarca böyle uyuyabilirdim. Ama bırakmıyorlardı. Sasuke'nin telefonu çalmaya başladı.
''Lütfen aç şunu,'' diye mırıldandım arkamdaki Sasuke. Derin bir nefes alıp doğruldu. En azından soğuk olduğunu hissedince bunu anladım. Telefonu açtı.
''Odasındadır. Uyuyor şu an.Ne istiyorsun? Sadede gel. Buluşacak mısınız? Akşamüstü falan buluşun neden bu saate? Kapatıyorum.''
Sasuke tekrar eski yerini aldı.
''Kızlarla buluşcaktık,'' diye sızlandım gözlerimi açmadan.
''Sorun değil akşamüstü gibi buluşacakmışsınız. Bir şey değil.''
Sırıttım. ''Teşekkür ederim.''
Sasuke kafasını yastığın biraz üstüne koydu. Böylece kafam onun boynunun olduğu yerde kalmıştı. Kolunu etrafıma sardı. Böyle hissetmemelisin Misaki. Yorganı biraz daha çektikten sonra kıpırdamayı kesti. Onunla neden bu şekilde uyuduğuma dair inanın bir fikrim yoktu.
Bu huzurlu anı kimse bozmamalıydı. Zihnim bulanıklaştı. Bir kaç gidip gelmeden sonra tamamen uykuya daldım.
***
Uyanıp uyanıp tekrar uyumayı bıraktım ve bu sefer kalkmaya karar verdim. Sasuke'yi yavaça kenara ittim. Saate baktığımda çoktan bir olduğunu gördüm... Onüç saattir uyuyorduk.
İçeriden tıkırtılar gelince kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. Hırsız? Kapıya gittim. Zaten açıktı. Kafamı içeri uzattığımda bir adet İtachi gördüm. Rahatlasam mı daha çok mu endişelensem bilemediğim için kendimi ortaya attım.
''Gelmişsin?'' dediğimde arkasını baktı ve bana gülümsedi. Sonra televizyona geri döndü. ''Uyandırmak istemedim sizi.''
Kıpkırmızı olduğuma emindim ama belli etmemeye çalıştım.
''Keşke uyandırsaydın,'' dedim gülümsemeye çalışarak. Utancımdan mimiklerim çalışmıyordu. ''Bir şeyler yedin mi?'' Mütfağı işaret ettim yanına geçerken.
''Siz uyanmayınca yedim.''
''İyi yapmışsın,'' dedim başımla onaylarken. ''Öyleyse ben bize kahvaltı hazırlayayım.''
Mutfağa giriyordum ki İtachi'nin pek yüksek olmayan sesi geldi. Sanki kendi kendine konuşuyor gibiydi ama bana söylüyordu. ''İkiniz evli çift gibisiniz.''
Arkama aniden döndüm ama sonra fazla tepki verdiğimi fark ettim önüme döndüm. ''Her zamanki halimiz işte.''
Mutfağa kendimi atıp kahvaltı, ya da öğle yemeği mi demeliyim, hazırlamaya başladım. Bir evli çift olmadığımız kalmıştı.
Neredeyse her şeyi hazırlamışken aklıma telefonum ve Temari geldi. Koşarak odama geçtim. Vay canına! Bu kadar mesaj ve arama... Hemen tuşlara basıp Temari'yi aradım.
Arar aramaz, ''Umarım senin yüzünden buluşmayı geç saatlere ertelememi-''
''Üzgünüm üzgünüm, uykuya dalmışım.''
''Sahi...'' dedi. ''Neden seni her aradığımda ulaşamıyorum ama Sasuke'yi aradığımda telefonunun yan odada olduğunu söylütor. Birlikte uyuyorsunuz değil mi?''
Öksürük krizini atlatmaya çalıştım. ''Eğer oturma odasında televizyon izlerken uyuya kalmaktan bahsediyorsan, evet.''
Hayır, bu nasıl bir yalan söylemektir. Süper olduğumu biliyoru-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı Hisler
FanfictionGaara, ayrılmak istediğini ve başka birini sevdiğini söylediğinde her şeyin hikayelerdeki gibi olacağını düşünmüştüm. Kalbim parçalara ayrılacaktı ilk başta. Sonra üzüntüm öfkeye dönüşecekti ve intikam planları yapacaktım. Belki de yeni sevgilisiyle...