Bu yazı hem Düşman, hem FH okuyanlar için. Misaki ve Mieko her iki hikayede de olup, aynı karakterde olmalarına rağmen Misaki'nin babası öyle olmayacak. Yani Düşmandakiyle alakası olmayacak. Bilgilerinize >.<
Biraz daha öylece durup gördüklerimin hayal olmadığına karar verdikten sonra annemin üzerine neredeyse atlamıştım. Öyle bir sarılmıştım ki apartman boşluğuna gerilemek zorunda kalmıştık.
"Anne!" Dedim bir kez daha. Bu sefer ki meraktan uzak daha çoşkuluydu. Birbirimize biraz daha böyle sarılarsak kemirlerimiz sağlam kalmayacaktı.
Annem geri çekilip kolunu belime sardı. Bu sırada sakince sarılmayı bitirip konuşmaya başlamış Sasuke ve Mikoto-san'ın yanına gittim. Mikoto-san kollarını açıp bana nazikçe sarıldı.
"Gerçekten sizleri özlemişim," dedi.
Sesi annemin aksine daha şefkatliydi her zaman. Annem anneden çok çatlak bir arkadaş gibiydi. Ama Mikoto-san ılımlı ve daha havalıydı.
Ona biraz daha sıkı sarılınca güldü.
"İçeri geçelim hadi,'' dedi annem. Tekrar ona yapıştım.
"Bu sevgi gösterisi gözlerimi yaşartıyor Misa-chan," dedi. "Sahi siz ne yapıyordunuz?"
Ortamdaki tüm ses birden kesilmişti. Sessizlik içinde koltuklara oturduk.
Ne yaptığımızı elbette görmüşlerdi ama eğer bunu itiraf edersem beni hayatta rahat bırakmazlardı.
Annem sanki içimi görebilecek gibi bana baktıktan sonra pes etti ve Sasuke'ye döndü. "Sasuke?" Her heceyi vurgulamış, yüzüne sinsi bir gülümseme yerleştirmişti. Sasuke her zamanki gibi ilgisiz görünüyordu.
"Görmediniz mi zaten?"
Harika. Al başına belayı. Anlaşılan bu işte yalnızdım.
Annem heyecanla koltuğun tepesine çıktı. "Biliyordum!" Hırkasının ucundan tutup onu aşağı çektim.
"Neyi biliyordun? Çocuk gibi davranma!"
"Aranızda bir şeyler olacağını," dedi gururla. Arkama yaslandım ve derin bir iç çektim. Ben görüş açısından çıkınca radarları bu sefer Sasuke'yi yakaladı.
''İlk hanginiz teklif ettiniz?"
"Misaki."
Yerimden doğrulup şaşkınca Sasuke'ye baktım. Bu doğruydu, evet ama böyle deyince sanki peşinden koşmuş ve sonrada ben teklif etmiş gibi oluyordum. Sasuke'nin peşinde koşan diğer tüm kızlar gibi...
Annem kolunu omzuma attı. Neredeyse parmağını yanağıma gömmüştü. "Misa-chan beni etkiledin! Demek sen teklif ettin."
Neden bana bunu yapıyorlardı? Sasuke'ye çaresiz bir bakış attım. O da omuz silkti. Sadece omuz silkti...
''Misaki'yi rahat bırakalım,'' dedi Mikoto-san, o hiçbir şey yapmamış olmasına rağmen. Bu kadını seviyordum.
''Ama daha nasıl ettiğini öğrenecektim.''
Annemin yanağına elimi koyup onu ittim. ''Öğrenemeyecektin.''
Üzgünmüş gibi yaptıktan sonra anında konuyu değiştirdi. ''Bu arada mağazaları açmaya başlayacağız,'' dedi.
''Mağazalar? Gerçekten orada iş yaptınız demek.''
''Aynen öyle,'' dedi eliyle OK işareti yaparken. ''Avrupa'daki çalışmalarımız bitti. Geriye Japonya'ya gelip her şeyi bitirmek kaldı.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı Hisler
FanfictionGaara, ayrılmak istediğini ve başka birini sevdiğini söylediğinde her şeyin hikayelerdeki gibi olacağını düşünmüştüm. Kalbim parçalara ayrılacaktı ilk başta. Sonra üzüntüm öfkeye dönüşecekti ve intikam planları yapacaktım. Belki de yeni sevgilisiyle...