''Pekala ne istiyosun?''
Kahvaltıyı henüz toplamış Misaki, oturma odasında belirmişti. İtachi gittikten sonra Sasuke koltuğa kurulmuş ve bilgisayarını yanına almıştı. Misaki ise mutfakla uğraşmıştı. Saat neredeyse ondu. İtachi onlar ile olduğu için bazen erken kalkıyorlardı. Bugünde erken kalktıkları günlerden biriydi.
Sasuke gözlerini bir saniye bile ekrandan ayırmayarak, ''Neden sana yardım edeyim bu konuda?'' diye sordu. Misaki sinirine hakim olamıyordu. Resmen onunla dalga geçiyordu. Elindeki çıkarmayı unuttuğu bulaşık eldivenlerinden tekini hızlıca çekip Sasuke'ye fırlattı. İsabet etmemişti gerçi ama bunu yapmak istemişti.
''Bu tavırla işin biraz zor.''
''Beğenmiyor musun!? Biraz yardım için değişeceğimi mi düşünüyorsun!?''
''Öyleyse yarın için sana iyi şanslar.''
''Bugün akşam yemeğinde ne istersin Sasuke-kun? Ramen. Hayır, bu çok sıradan. Etli bir şeyler mi yapmalıyım yoksa?''
Sasuke ilk defa gözlerini Misaki'ye çevirdi ve kızın kendi kendine konuştuğunu gördü.
''Cidden çıkarcısın.''
Misaki kendine geldi ve diğer eldivenini de çıkarıp Sasuke'ye fırlattı. Bu sefer koluna isabet etmişti.
''Asıl sen çıkarcısın. Hem ufacık bir yardım için bana yaptırdıklarına bak!''
''Sorun şu ki henüz bir şey yapmadın.''
Misaki yumruklarını sıktı ve gözlerini kıstı. ''Dua et ki başka eldiven yok.''
Beyaz saçlı kız hızla odasına giti ve kapıyı çarptı. Aslında sinirli olduğundan değildi, Sasuke'de sinirli olmadığını biliyordu. Her zamanki saçma sapan kavgalarıydı işte.
Misaki'nin Açısından
Üstümdeki ince pijamaları çıkarıp kalın bir şeyler giydim ve tekrar Sasuke'nin yanına gittim. Koltuğa oturduğum gibi ona döndüm.
''Tamam, harekete geçmeye karar verdim. Hadi sinemaya gidelim! Ondan sonra da... yaparız bir şeyler.''
''Senin bu plansızlığın beni öldürüyor.''
''Ama her şeye laf edersen odaklanamam ki!'' Kaşlarımı çattım. Ne kadar denersem deneyim, bunu zorla yaptığımda sevimliden öteye geçemiyordum.
''İstediklerini yapacağım. Ama yine de ikna edemezsen-''
''Bana güven,'' derken baş parmağımla 'OK' işareti verdim. O hazırlanmak için odaya gittiğinde bende bir kaç hazırlık yaptım. Salondaki boş bardakları toplarken telefonum çaldı.
''Anne?''
''Tatlım.''
''Anne.''
''Tatlım.''
''An-''
''Bu kadar yeter. Ne yapıyorsun bebeğim?''
''Sasuke'yle sinemaya gideceğiz onun için hazırlanıyordum.''
''Ah, öyle mi? İkinizin iyi geçindiğinizi görmek güzel.''
''...''
''...''
''Sesindeki muzurluğa son ver.''
Bir kahkaha patlattı. ''Tamam tamam.''
''Siz ne yapıyorsunuz?''
''Her zamanki şeyler işte.''
''Yani bütün gün orası senin burası benim geziyorsunuz, alışveriş yapıyorsunuz ve eve geldiğinizde yorgun olduğunuz için masaj yaptırıp tekrar geziyorsunuz ve İspanya'nın en güzel yerlerini keşfediyorsunuz.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı Hisler
FanfictionGaara, ayrılmak istediğini ve başka birini sevdiğini söylediğinde her şeyin hikayelerdeki gibi olacağını düşünmüştüm. Kalbim parçalara ayrılacaktı ilk başta. Sonra üzüntüm öfkeye dönüşecekti ve intikam planları yapacaktım. Belki de yeni sevgilisiyle...