32. Bölüm

845 54 95
                                    

Sasuke... Hasta olduğum için tüm gezi boyunca bana kızan kişi... Şimdi fena halde nasıl hasta olabilir?

Nadir hastalanan biriydi. Hayır, böyle hastalandığını daha önce hiç görmemiştim.

Otelden çıkmadan önce zaten kötü görünüyordu ama gece boyunca daha kötü olmuştu. Otobüsten iner inmez Shizune-san Sasuke'yi zorla hastaneye götürmeme yardım etmişti. Daha sonra evden çıkmaktansa hemen gidip ilaçları almamız daha mantıklıydı zaten.

Şimdi saat akşam saatlerine yaklaşıyordu ama pek bir iyileşme olduğu söylenemezdi.

İlaçları bir kez daha suyla birlikte ona uzattım. Hafifçe doğrulup içti. Bu bile acı veriyormuş gibi görünüyordu.

Bardağı Sasuke'nin tarafındaki komidine binbir güçlükle koydum.

Daha sonra bana yatakta, tepesinde boş boş dikildiğim için kızdı. Onu umursamayacaktım elbette. Elimi alnına götürdüm. Hala ateşi vardı. Daha iyiydi ama geçmemişti.

"Bir şey istiyor musun?" Diye sordum.

"Başımda dikilmemeni söylemiştim." Hastayken ayrı bir kabaydı.

Söylenerek kendimi yanına bıraktım. Hafifçe gözünü açıp dik dik baktı.

"Hasta olmak mı istiyorsun?"

"Sen benimle uyumuştun ama," dedim. "Hem kafasını kaldıramayacak kadar hasta olan sensin ve hala beni azalıyorsun."

Cevap verecekti ki hafifçe öksürdü. Ama ciğerlerinden gelen sesi duyabiliyordum. Muhtemelen başka birisi olsa bu öksürük fena olurdu ama beyefendi böyle şeyleri kabullenemiyordu.

Uchiha Sasuke hasta olmaz.

Acı çektiğini bildiğim için ona sarılmak istiyordum fakat beni öldürürdü. Ne harika ama değil mi? Sevgiliniz hasta ve yapmanıza izin verilen tek şey sadece ilaç verip durmak.

"Senin hastalığın benimki ile aynı şiddette miydi? Git ve uyu."

Huysuzluğuna aynı şekilde karşılık vermek, bir çocuk gibi mızmızlanmak istiyordum. Ani bir hareketle ayağa kalktım. Ben ayağa kalkınca gözlerini tekrar kapattı. Gideceğimi düşünüyordu ama ben yine kıvrak hareketlerle yatağa yattım. Bu sefer yorganının içine girmiştim.

Derin bir soluk aldı. ''Laf anlamıyorsun değil mi?"

"Sabahtan beri seninle aynı havayı soluyorum zaten. Sadece bu şekilde uyuyacağız."

Benden sıkıldığı o kadar belliydi ki. Ne zaman yerleri değiştirmiştik? Bu gibi konularda yanımdan ayrılmayan ve baskı yapan oydu. En azından onun evine taşındığım zamandan beri.

O çoktan sırtını dönmüştü. Bende boynum ağrıdığı için yavaş hareketlerle döndüm.

"Bu evde seninle yan yana olmadan uyuma yetimi kaybettim. Aslında bakarsan bugün biraz nostaljik hissediyorum." Sessizlik bir müddet sürdü. Elimle yorganı sıkıca kavramıştım. Bunu gergin olduğum zamanlarda yapardım. "Sadece arkadaş olduğumuz zamanlardaki gibi yani. Aslında o zamanlar senin bana böyle davranman çok sıradan geliyordu. Hatta samimi olduğu bile söylenebilirdi."

Güldüm ama bunun içten gelen bir şey olmadığını anlardınız. Sanki biri size kırıcı bir şey söylüyordu ama siz üzülmemiş gibi davranmaya çalışıyordunuz. Böyle bir gülüştü.

"Son bir kaç ayda çok alışmış olmalıyım," dedim sonunda.

Söylediğim için rahatlamış hissediyordum. Sasuke'ye söylemekten çok tüm gün düşündüklerimi kendime söyleyebildiğim için. Biraz üzgün hissetsem de en azından huzurlu bir şekilde uyuyabilecektim.

Farklı HislerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin