Zaman geçsin diye ders ile her zamankinden daha fazla ilgilenmiştim. Evet, bu işe yarıyordu. Üstelik sınıfımı da sevmeye başlamıştım. Öncelikle okul başkanına sahip olduğumuz için haberleri ilk biz alıyorduk. Ve Akina'ya karşı her hangi bir kinim yok. Ayrıca İno'nun söylediğine göre o ve Gaara daha yeni çıkmaya başlamışlar. Yani geçirdiğimiz yaz tatili boyunca ben Gaara'nın sevgilisi olduğunu düşünürken aslında yoktu. Belki peşinden koşmuştu, bilmiyorum. Aslında bir çok yönden Gaara'ya haksızlık ediyordum. Hem de bir çok yönden...
Sınıfımızı sevmemin diğer sebeplerine gelirsek; öğretmenlerimiz! Gerçi tüm son sınıflara hemen hemen aynı öğretmenler giriyordu fakat bizim sınıf öğretmenimiz Gai-sensei! Gençlikten anlayan öğretmen diye ben buna derim işte.
Son sebepse sınıf arkadaşlarım. Lee, Temari, Hinata ve Neji ile aynı sınıftaydım. Yani anlaştığım kim varsa. Aslında bakarsanız tüm son sınıflar arkadaşlarımızdan oluşuyordu.
Lee yanımda aniden parmak kaldırıp bağırınca yerimden sıçradım. Her zaman bu kadar istekli olmak zorunda mıydı? Sakinleşip tekrar not tutmaya devam ettim. Arkamdan biri dürtünce o tarafa döndüm. Temari kalemin ucunu ısırırken sıraya doğru eğilmişti.
Sessizce, ''Sasuke neden gelmedi?'' diye sordu.
''Şirkette sorun çıkmış. İtachi'de yok tabi iş ona düşüyor.''
Başını sallarken eski konumuna geri döndü.
Sasuke konusuna gelirsek... benden kaçışı yoktu. Onunla konuşmam gerekiyordu ve ben onunla bugün konuşacaktım.
Zil çalınca bizim grup bir araya toplandı. Konuşurken Sakura ve TenTen'de aramıza katılmıştı. Havadan sudan konuşurken, ve Lee Sakura'ya onu sevdiğini söylerken, çığlık atarak sınıfa İno girdi. Hepimiz başımızı ona çevidik. Hızlıca yanımıza geldi.
''Bomba haberlerim var! Sınıfımıza yeni biri geldi. Adı Sai ve çok yakışıklı.'' Konuşmasına yanaklarını tutarken devam etti. ''Ve ben sanırım ondan hoşlanıyorum.''
Elimi alnıma sertçe vurdum. Sakura ise İno'ya bu kadar kolay etkilenmesi konusunda kızıyordu.
***
Şirkete gitmek için hazırlanmış bekliyordum. Bekliyordum çünkü Sasuke'ye hala şirkette olup olmadığı konulu bir mesaj atmıştım. Eğer oradaysa yanına gidebilirdim. Yaklaşık üç dakika sonra telefonum titredi ve hemen kilidi açıp mesajı okudum.
'Evet, şirketteyim.'
Bu iyiydi. Hemen cevap yazdım.
'Yanına geliyorum.'
'İşim fazla ama sen bilirsin.'
Derin bir iç çektim.
'Beklerim.'
Mesajı yazdım ve şirkete gitmek için evden çıktım. Bir taksiye atladım ve adresi verdim.
Trafikten dolayı biraz uzun sürmüştü ama sonunda varmıştım. İnip binaya yöneldim. Dışarısı hafif rüzgarlıydı. Sonuçta kış yaklaşıyordu. Güvenlik görevlilerinin bile beni tanıyor olmasının sebebi küçüklükten beri bu binaya gelip durmam mı yoksa bu şirketin ortağının kızı mı olmam ben de bilmiyorum.
Yanıma hemen biri geldi. ''Hoşgeldiniz,'' dedi selam verirken. Aynı şekilde selam verdim.
''Sasuke'yi göreceğim,'' dedim.
''Tabi eşlik edeyim.''
''Lütfen yorulmayın, ben hallederim.''
Biraz itiraz etsede sonunda kabul etti ve bende asonsöre binip istediğim kata ulaştım. Sekreter beni görünce selam verdi ve tekrar yerine oturdu. Aşinası olduğum koridoru geçtim ve sonunda büyük ahşap kapıya ulaştım. Kapıya çaldıktan sonra içeri girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı Hisler
FanfictionGaara, ayrılmak istediğini ve başka birini sevdiğini söylediğinde her şeyin hikayelerdeki gibi olacağını düşünmüştüm. Kalbim parçalara ayrılacaktı ilk başta. Sonra üzüntüm öfkeye dönüşecekti ve intikam planları yapacaktım. Belki de yeni sevgilisiyle...