37. Bölüm

725 46 113
                                    

/Hatırlatma/ Misaki'nin babasının Düşman'da ki ile yakından uzaktan alakası yoktu. /Hatırlatma/ Ona göre :D 

Not: Misaki'nin istediğim tarzda resmini bulamazsam bende çibisini yaparım dedim eheheh :'D (çibi o. susun)

***

Delirmek üzereydim. 

Durumumu açıklayan en iyi cümle buydu. İkili koltuğun yarısından fazlasını kaplamış Naruto'yu ayağımla itekledim. Yanağına ne kadar baskı yaparsam yapayım itirazlarını sürdürüyordu. 

''Her yeri kapladın Naruto!''

''Asıl sen kapladın!''

Biz itiş kakışa devam ederken bir yandan Sakura ve İno kavga ediyorlardı. Sai yoktu, Shikamaru yoktu, Neji yoktu ve Sasuke yoktu. Erkeklerden Lee ve Naruto vardı. Kızlar olarak ise tam takım buradaydık. Olmaz olaydık.

Naruto beni yere iteklemiş ve savaşı o kazanmıştı. Ona sinirli bir bakış attım ama aklıma bir fikir gelince sakin bir şekilde önüme döndüm. Yerde, minderde oturan Hinata'nın yanına gittim. 

''Hinata,'' dedim sevimli bir ses tonuyla. Bir kaç minderi altıma koyup başımı Hinata'nın kucağına yerleştirdim televizyonu izlemeye başladım. Göz ucuyla Naruto'ya 'şimdi kim gülüyor' bakışımı attım. Ama gülümsemem İno'nun ayağımı ezmesiyle son bulmuştu. 

Yerimden fırladım. ''Ben gidiyorum! Yok dayanamayacağım.''

''Nereye?'' diye sordu Temari hemen. 

''Herhangi başka bir odaya,'' deyip merdivenlerden çıkmaya başladım. Koridora çıktığımda telefonum çaldı.

''Efendim anne?'' dedim dikkatlice. Bir şeyler oluyordu, belliydi. 

''Yarım saat sonra buraya geliyorsun çünkü İtachi ve Sasuke çoktan geldi.''

''İtachi mi?'' dedim hemen. O gelmiş miydi?

''Evet,'' dedi ciddi bir sesle. ''Üstelik Naruto'yu ve evdeki tüm aptalları çağırıyorsun. Hepiniz gelmezseniz öldürürüm.''

Anlaşılan herkesin ailesi oradaydı. Ne kadar kalabalık olabileceğini düşündüm. 

''Neyse, şu ankinden daha kötü olmayacak sonuçta.'' İç çekip gerisin geri aşağı döndüm. ''Hem İtachi'yi görürüm.''

Ama ne olursa olsun Uchiha Abi ve Uchiha Kardeş'in nasıl o partide olmayı kabul ettiklerini anlamıyordum. 

''Bir şey mi oldu?'' dedim kararsızlıkla.

''Sen boş ver,'' dedi. ''Çabuk gelin.''

Omuz silkip telefonu kapattım. Merdivenlerden inerken, ''Hadi toparlanın!'' dedim. ''Naruto seni eğlenceli bir yere götürüyorum!''

İlk önce şaşkınlıkla baktı daha sonra ayaklanıp heyecanla yumruğunu savurdu. ''Senden mi?''

''Benden,'' dedim sırıtarak. 

Benden...

Naruto heyecanla hazırlanmaya gitti. Gerçekten onu partiye götüreceğim aklının ucundan geçmiyordu. Gerçi benim bile geçmezdi az önceye kadar ama nedense ortam gergin gibiydi. Merak duygum ağır basıyordu. 

Arka taraftan bahçeye çıktım ve Sasuke'nin telefon numarasını tuşladım. Sırtımı pürüzlü zemine yasladım. Biraz uzun sürmüştü ama açmıştı.

''Efendim.''

''Bizim evde misin?'' diye sordum. 

''Maalesef.'' Canının bir şeye sıkkın olduğu belliydi. 

Farklı HislerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin