''Bu kadar saçmalık yeter! Neden bahsediyorsun? Sen benden üç ay önce ayrılmak istedin. Konunun Sasuke ile hiçbir alakası yok.'' Sinirimi nefessiz bir şekilde konuşarak yanısıtyordum. Sasuke'yi bahane olarak kullanması yanlıştı. O benden başka biri için ayrılmıştı, şimdi karşıma geçip Sasuke sevgin yüzünden gibi saçmalıkları duymak istemiyordum.
''Ya da sen konunun Sasuke ile alakası olmadığını düşünüyorsun.''
Garson kahveleri masaya koydu fakat ikimizde onlarla ilgilenmiyorduk.
''Öyleyse lütfen açıkla bana Sasuke'nin bu iş ile ne alakası var.''
Düşüncelerim gittikçe değişiyordu. Gaara'nın, böyle bir şey yapmasına ben bile inanmazken, ayrılıktan pişman olup Sasuke'yi öne sürdüğünü düşünüyordum.
''Ona toz konduramadığını farkındasın değil mi?''
Bu doğru değildi! Olmamalıydı. Gerçekten böyle mi davranıyordum? Sasuke'ye laf söyletmiyordum, bu doğru ama haklı nedenlerim vardı. Ben bir şey söylemeyince devam etti.
''Senden ayrılmak istediğimde Akina'yı tanımıyordum,'' diye söze başladı. ''Sebep sadece Sasuke'ydi.''
Şaşkınlıktan öylece durmuş ona bakıyordum. Yutkunmak ya da göz kırpmak bile sanki çok büyük bir şeymiş gibi geliyordu. Kalbim heyecandan hızlıca çarpıyordu.
''Bana ne demek istediğini doğru düzgün açıkla,'' diyebildim sonunda.
''Bunu fark etmiş olduğunu düşünmüştüm. Bunu gerçekten fark etmiş olmalıydın. Ama verdiğin tepkiye bakılırsa gerçekten anlamamışsın.''
Kafayı yiyecektim. Neden sadece doğru düzgün anlatmıyordu? Neyi anlamamıştım?
''Neyi anlamamışım? Açık konuşur musun?'' Ses tonumun sakin çıkmasına ben bile şaşırmıştım.
''O zamanlar Sasuke'nin seni sevdiğini göremiyor muydun?''
''S-sen b-bunu...''
Nasıl ya? Sasuke'nin sadece iki haftadır beni sevmesini bende beklemiyordum ama Gaara'nın bunu fark etmiş olması... Hayır hayır, bunu fark etmekle kalmayıp bunun ayrılık sebebimiz olması işleri kötü bir hale sokuyordu. Böyle olmamalıydı. Buraya gelirken olayın basit özürler ile kapanacağını düşünmüştüm. Gerçekten böyle olmamalıydı. Sadece sessiz bir şekilde veda etmeliydik. Neden bilmiyorum ama suçlu hissediyordum. Aylarca kendimi bu ayrılığın Gaara'nın yüzünden olduğu gerçeğine alıştırmışken bu ağır olmuştu. Savunma fikri tüm düşüncelerimi ele geçirdi.
''Beni seviyorsa ne olmuş?'' dedim. Kendim bile bu soruya binlerce cevap buluyorken onun 'ah, tamam o zaman' deyip geri çekileceğini beklemiyordum.
''Ne mi olmuş?'' Bana baygın gözlerle baktı. ''Eğer o ilişkimizin dışında kalan biri olsaydı hiçbir şey olmazdı fakat sen onu hep yanımızda tuttun.''
''O benim en yakın arkadaşım!''
''Ben de senin sevgilindim Misaki!''
Tamam, sakin olmalıydım fakat bu bana Gaara'nın bağırdığı ilk seferdi.
''Eğer Sasuke ile olmamdan hoşlanmıyorsan bunu söyleyebili-''
''Söylebilir miydim sence? Bunu dediğimde ne yapardın?'' Masaya dirseklerini koydu ve yaklaştı. ''Ayrılırdın Misaki. Sasuke ile olan bir tercihte onu seçerdin. Zaten hep onu seçtin!''
Daha fazlasını kaldıramazdım ya da bir şey söyleyemezdim. Gaara onca zaman boyunca sevdiği kişiyi başka biriyle görmek zorunda kalmıştı. Kendisi yerine başka biri seçilmişti hep. Onu sevmediğimi düşünmüştü. Kendimi onun yerine koymak bile ne hissettiğini anlamam için yeterliydi. Ama neden, neden şimdi de olsa Sasuke'yi seçeceğimi düşünüyordum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı Hisler
FanfictionGaara, ayrılmak istediğini ve başka birini sevdiğini söylediğinde her şeyin hikayelerdeki gibi olacağını düşünmüştüm. Kalbim parçalara ayrılacaktı ilk başta. Sonra üzüntüm öfkeye dönüşecekti ve intikam planları yapacaktım. Belki de yeni sevgilisiyle...