23. Ben senin bebeğin değilim.

1.5K 222 137
                                    

Bölüm yazarken düşündüğüm şey sizin yorumlarınız oluyor. Bu yüzden küçük bir anlaşma yapalım. Bölüm yazmam gereken bir sonraki kitap Escape ama siz buna fazlaca yorum yapıp en az 65 oy verirseniz ilk buna yazarım. Haydi bakalım.✌🏻
______________________

"Evet evet, bir sorun yok." dedi Felix. Telefonun diğer ucundan konuşan arkadaşına cevap vermeye çalışıyor ama Changbin'in elleri inatla onu rahat bırakmıyordu. "Yarın gelecek gibiyim."

"Neden gelmedin ki? Zaten telefonun kaç gündür kapalı, evde de yoksun."

Arkadaşları endişelenmekte çok haklılardı ama o gece gördüklerinden sonra arkadaşlarını aramak Felix'in aklına dahi gelmemişti. Gözleri bacağının üzerinde gezinen ele kaydı ve onu tuttu.

"Ellemesene artık."

"Ne?" Ses telefondan gelmişti.

"Yok bir şey, yarın geleceğim okula o zaman açıklama yaparım. Tamam mı?"

"Peki... Ama telefonun açık dursun. Endişeleniyorum."

"Tamam, açık tutarım merak etme... Sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonunu kapattı Felix. Yüzündeki gülümseme silindi ve çatılan kaşlarıyla sevgilisine dik dik baktı.

"Niye öyle bakıyorsun?"

"İki saattir elleme diyorum."

Changbin'in, Felix'in teklifini düşünmesine rağmen reddetmesinden sonra ikisinin arasının pek iyi olduğu söylenemezdi. Küçük olan bir nevi sevgilisine trip atıp onu kendine yaklaştırmıyor, Changbin de başka bir şey olduğunu düşünerek kendini affettirmeye çalışıyordu, sevgilisinin neden böyle davrandığından habersizdi.

Kırmızı saçlı, kaslı kolların arasından ayrılıp kendini yatağa attı. Arkası sevgilisine dönüktü. Ona olan tribini daha iyi belli edemezdi.

Changbin yine pes etmedi. Sinsice Felix'in arkasından yaklaşıp kollarını beline sardı ve başını boyun girintisine soktu. Nefesini boynuna titrekçe vererek onu etkisi altına almaya çalışırken Felix bunun olmaması için kendi içinde direniyordu.

"Haydi bebeğim affet artık beni, bu biraz fazla uzadı."

"Affetmeyeceğim."

"Lütfen."

"Olmaz, sen en iyisi beni unut."

"O nasıl söz öyle?"

Omuzlarını silkti Felix. Umursamaz bir şekilde saçlarını düzeltip kaslı kollar arasından kaçmaya çalıştı ama etrafını sıkı sıkıya saran kollar hareket etmesine bile zor izin veriyordu. Bedeninde sahip olduğu güce bir kez daha kızarken pes ederek kendini serbest bıraktı. Changbin bundan memnun olmuş gibi gülümsedi.

"Bebeğim-"

"Ben senin bebeğin değilim."

"Bebeğimsin."

"İstemiyorum."

"Niye böyle yapıyorsun?" Changbin'in gevşeyen kolları ve üzgün çıkan sesi küçüğü şaşırttı. Gerçekten üzülmüş müydü? Neden böyle yaptığını anlamamış mıydı? Gözlerini büyüttü. Sevgilisinin geri çekilmesini ve hayal kırıklığına uğradığını belli eden yüz ifadesini izledi. Fakat anında böyle davrandığı için pişman olmuştu, onun istediği şey Changbin'in üzülmesi değildi ki. Bunu asla istemezdi. 

Siyah saçlı yataktan kalkıp gitmek üzereydi ki Felix aceleyle onun eline yapıştı.

"Nereye gidiyorsun?"

Blood | Changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin