2. Vampirlere inanır mısın, Felix?

3.4K 390 483
                                    

Genç çocuk, salondaki koltuğa yerleştirdiği adama baktı.

Eve henüz gelmişlerdi, küçüğün korkusu az az geçmiş, siyah saçlı adamın yaraları neredeyse iyileşmek üzereydi. Biyolojik bir farklılıktı bu. İnsanlar ve vampirler arasında olan bir farklılık...

Onun için son derede normaldi ama genç için öyle miydi? Büyük ihtimal korkacaktı. Siyah saçlı biraz sonra yapacağı teklifi nasıl sunması gerektiğini düşünürken genç çocuk konuştu.

"Ben bir şeyler getireyim, yaralarını temizleyelim."

"Gerek yok."

"Olmaz öyle, mikrop kapar sonra." dedi çocuk. Onu ikna etmek istercesine başını salladı ve sessiz kalması üzerine kabul ettiğini düşünerek arkasına döndü.

Daha ilk adımı atmak için harekete geçtiğinde kolunu tutan adamla ilk olarak irkilse de hemen sonra omuzlarını düşürdü.

"Sen bana lavaboyu göster yeter. Kanı temizlemekten başka bir şey yapmama gerek yok."

Genç çocuk inat etse bile kendi bildiğini okuyacağını düşündüğü bu adama karşı gelmedi. Başıyla onay verip kolunun serbest kalmasıyla salondan çıkıp siyah saçlıyı lavaboya kadar götürdü. O lavaboya girdiğinde ise kapının önünde beklemeye koyulup kendini düşüncelerine bıraktı.

Ona edeceği büyük bir teşekkür vardı. Ne yapsa azdı, resmen hayatını kurtarmış, bir anda ölümün eşiğinden döndürmüştü. Basit bit teşekkür yeter miydi emin değildi. Belki de ne yapması gerektiğini ona sormalıydı. Borçluydu ona, borcunu ödemeliydi.

Olay anını bir kez daha hayal ederken takıldığı en büyük nokta, yeni tanıştığı bu adamın gücüydü. Bakıldığı zaman sert mizaçlı olan bu adamın yapısına karşı kat kat fazla olan gücünü hâlâ aklı almıyordu. Nasıl yapabilmişti ki? Bir insanda, başka bir insanı o denli savuracak güç nasıl olabilirdi?

Gerginlikle dudaklarını ısırıp gözlerini koridorda gezdirdi. Odasının açık kapısından dolayı bulunduğu yerden masanın üzerinde duran kitapları görebiliyordu. Onları kendisi taşımamıştı...

Bu adam cidden kimdi? Kendisi tehlikeye atacak ve tanımadığı birisine bu kadar çok yardımda bulunacak kadar iyi miydi?

Gülümsemeden edemedi. Demek ki bu dünyada iyi insanlar hâlâ vardı... Şimdiye kadar yaşadıkları genç çocuğa hep tersini düşündürmüştü.

Açılan lavabo kapısını duyduğunda bakışlarını oraya çevirdi ve kapıyı kapatıp karşısında duran adamın yüzüne baktı.

Az önce kaşında oluşan yaranın nereye gittiğini anlamaya çalıştı. Yoksa sadece oraya kan sıçramış da yıkayınca geçmiş miydi?

"E-eline bakabilir miyim? Ne kadar kötü bakmak istiyorum."

Adam, itiraz etmeden bir saat öncesinde kesik olan ama şimdi birkaç saat sonra tamamen eski haline dönecek gibi duran yaralı elini çocuğa uzattı.

Küçük olan yaşadığı şaşkınlıkla eline bakakaldı. Doğru görüp görmediğini kendi çapında gözlerini kırparak anlamaya çalıştı ve hemen ardından konuştu.

"A-ama nasıl olur? Nasıl bu kadar çabuk iyileşti?"

"Açıklayacağımı söyledim Felix."

"İsmim... İsmimi nereden biliyorsun?"

Genç çocuğun şok üzerine yaşadığı şoklara karşı siyah saçlı yüz ifadesini bozmadan durmaya devam etti.

"Oturalım mı?"

Blood | Changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin