Küçüğün kanı içmesinin üzerinden saatler geçmişti. Kırmızı saçlıda en ufak bir hareket dahi yokken fiziksel değişimlerden birkaç tanesini görebilmişti Changbin. Ten rengi hafifçe soluklaşmış, bedeni ısısını kaybetmişti. Siyah saçlı için normal olan zaten buydu ama Felix'i bu şekilde düşününce içinde oluşan boşluğun sebebini anlamıyordu. Belki de bu boşluk, onu bir daha ısıtmak için uğraşmayacağı, minik ellerinin hep soğuk kalacağından dolaydı.
Avcunun içindeki ele baktı. Nefesini dışarı verdi, sesi biraz sıkıntılı çıkmıştı. Soğuk elin üzerine eğilip onu yanağına sürttü ve üzerini öptü. Sevgilisinin bir an önce uyanmasını istiyor, bir yandan da bu dönüşüm sürecinin zorlu geçmemesini diliyordu.
"Hyung."
Duyduğu sesle arkasını döndü Changbin. Kapının girişinde duran arkadaşına 'ne oldu' der gibi başını salladı.
"Uyanıp uyanmadığına bakmak için gelmiştim."
"Uyanmadı ama uyanır birazdan."
Jeongin onu onayladı. Elini kapı kolundan çekmeden dururken içeri girmek istese de girmedi. Arkadaşlarını rahatsız etme niyetinde değildi.
"Felix uyanınca kimden beslenecek?"
Sorduğu soruyla Changbin'in ilgisini tekrar üzerine çekmeyi başardı.
"Ona her şeyi anlatacağım eğer kabul ederse benden beslenir."
"Etmezse ben buradayım, unutma."
"Teşekkür ederim." dedi Changbin. Jeongin'e gülümsedi. Onun buraya gelmesindeki asıl sebebin bu olmadığından neredeyse emindi. Kendisine bir şey sormak istiyordu ama bu konuda son derece kararsızdı. "Ne söylemek istiyorsan söyle haydi."
Küçük olan, Changbin'in konuşması ile utandığını hissetti. Nasıl anlamıştı ki?
"Ben de vampir olmak istiyorum."
"Neden?"
"Ben zaten hep istiyordum, kabul etmediniz ki." Changbin'in ifadesiz suratına karşı devam etti. "Lütfen hyung, elimden gelenin en iyisini yaparım. Beni de aranıza alın."
"Sen zaten bizimlesin, kendini dışlanmış hissetmene gerek yok. Yine de çok istiyorsan beni değil sevgilini ikna et."
Küçük olan duyduklarının şaşkınlığıyla kaşlarını kaldırdı. Bu kadar kolay kabul etmesini beklemiyordu.
"En iyisi bu." diye açıklama yaptı Changbin. "Kendinizi koruyun en azından. Eninde sonunda bu iş size de bulaşacak."
"Biz hepsini atlatacağız."
"Birden bire nereden çıktı bu dönüşme işi?" Chan, Jeongin'in arkasından yaklaşıp arkadaşıyla göz teması kurduğunda büyük olan onların bu merakını gidermeye çalıştı.
"Felix düşün dedi... Ben de düşündüm. Dönüşüm en mantıklı karar gibi gelse de bir yanım çok kararsız kaldı. Bu yüzden akışına bırakmayı seçtim. Ama Felix inatla ısrar etmeye devam etti."
"Kafandan neler geçti merak ettim."
"Sürekli onların yanında olamayız Chan." Siyah saçlının sesi fazla net çıkmıştı. "Onlar insan, dönüşseler bile insanların arasından öylece çıkamazlar. Çalışmak zorunda olacaklar bu yüzden üniversiteye gidiyorlar, eminim her ikisi de bu kadar ilerlemişken okulu bırakmak istemez, devam etmek isteyecekler."
Jeongin'den bir onay bekledi. Jeongin de başıyla Changbin'e istediği onayı verdi.
"Kısa süre sonra okula geri dönecekler. Orada tamamen tek başınalar, biz yanlarında olmayağız. Vampirlerin ne kadar ileri gideceğini tahmin edemiyorum. Tek tehlike savaş değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood | Changlix ✓
Fanfiction[TAMAMLANDI] "Senden beslenmeme izin verirsen seni her şeyden korurum ama izin vermezsen bu benim için de kötü olur, senin için de. Ben kan içemediğim için ölürüm seni de o adamlar öldürür. Karar senin. Bize yardım etmek senin elinde Felix." -Kan, h...