Olduğu yerde durup arkasına baktı Seungmin. Birisi peşinden mi geliyordu yoksa on dakikadır kendisi mi kuruntu yapıyordu? Anlamaya çalışarak arkasına baktı ama yine hiç kimseyi göremedi. Paniklemek istemese de doğal olarak peşinde birisinin olduğunu düşünmek onu korkutuyordu.
Derin bir nefes aldığında buz gibi hava içini doldurdu. Felix'in aksine soğuktan çok fazla rahatsız olmazdı.
Okula yaklaştığını fark etti. Sadece birkaç dakika daha yürüse iki sokağı geçecek ve caddenin üzerinde okuluna varacaktı.
Ellerini cebine soktu. İçindeki korku azalmıştı, okula ulaşınca her şey bitecekti. Adımlarını olabildiğince hızlandırmaya çalıştı ama sokağı döner dönmez önünü kesen adamla kaşlarını çattı.
"Yine mi sen? Sabahtan beri senin yüzünden tedirgin tedirgin dolaşıyorum, korkuttun beni."
"Geçen geldiğimde eve alsaydın şu an böyle bir şeyi yapma girişiminde bulunmazdım."
Omuzlarını silkti Seungmin. Hyunjin'in tabiriyle sürekli şans eseri karşılaşıyorlardı. Sokakta, kafede, kütüphanede hatta okulda bile... Garip olan şeyse Hyunjin'in okulunun farklı olmasıydı. Gerçi en son evine bile gelmişti.
"Annem ve babama ne diyecektim? Senin doğru durmayacağından eminim."
"Onların önünde seni öpmeye çalışmam merak etme."
"Hyunjin."
"Şaka yapıyorum."
"Niye böyle yapıyorsun anlamıyorum ki."
"Arkadaş olmaya çalışıyorum." dedi Hyunjin. Seungmin'e birazcık yaklaştı ve çoğu zaman yaptığı gibi kolunu onun omzuna attı. "Haydi okula geç kalıyorsun."
"Bu kadar yaklaşmasan mı?..."
"Niye?" dedi Hyunjin. Her ikisi de yavaş yavaş yürümeye başlamıştı.
"Birileri yanlış anlayabilir."
"Arkadaşlarınla yapınca sorun olmuyor, benimle niye oluyor?"
Merakla kolunun altında duran gence baktı Hyunjin. Seungmin'in etrafında olduğu zaman yüzünden eksik olmayan gülümsemesi yine yerindeydi.
Seungmin ilk zamanlar Hyunjin'in yaklaşımlarını sürekli olarak reddetse bu sefer o kadar da rahatsız olmamıştı.
"Ne okuyorsun sen?"
"Sosyoloji." dedi Seungmin. "Sen ne okuyorsun?"
"İç mimarlık."
Başını salladı.
"Senin dersin yok mu bugün?"
"Var ama bugün on ikide başlayacak, şanslıyım sanırım."
"Sana göre öyledir, ben zaten hep erken kalkıyorum."
Ne Seungmin de Hyunjin normal bir şekilde sohbet etmeye başladıklarının farkındaydı. İkisi daha önce tartışmak dışında bir şey yapmamıştı.
"Erken kalkıp ne yapıyorsun?"
"Bilmem... Bazen ders çalışıyorum, bazen de sadece oturup telefonumla ilgileniyorum."
"Sürekli ders çalışmaktan sıkılmıyor musun?"
"Sıkıldığım oluyor aslında."
"Arkadaşlarınla buluşuyorsundur?" Uzun olanın sesi sorar gibi çıkmıştı.
"Evet. Sen ne yapıyorsun peki?"
"Ben sınavlardan önce ders çalışıyorum, onun haricinde çok eksiklik hissetmezsem çalışmam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood | Changlix ✓
Fanfiction[TAMAMLANDI] "Senden beslenmeme izin verirsen seni her şeyden korurum ama izin vermezsen bu benim için de kötü olur, senin için de. Ben kan içemediğim için ölürüm seni de o adamlar öldürür. Karar senin. Bize yardım etmek senin elinde Felix." -Kan, h...