Blood | Changlix ✓

7. herkesin beğeneceği türden bir güzelliğe sahipsin.

Felix, Changbin'e oldukça yakın bir şekilde otururken aynı ortama ilk defa girdiği diğer ikilinin bakışları yüzünden fazlaca utanmış hissediyordu. İki saattir neden bu kadar düşünceli göründükleri ve kendisini süzdükleri hakkında hiçbir fikri yoktu. Yine de eninde sonunda bunu öğreneceğini düşünürken kahverengi saçlı adamın konuşmasıyla dikkatini ona verdi.

"Gerçekten bu çocuk mu o adamlara bulaşmış?"

"Evet de önce bir tanışın, siz onu tanıyorsunuz ama o sizi tanımıyor."

Changbin'in söylediği söz Felix'in yanaklarını nedensiz bir şekilde kızartırken Jeongin bunu fark edip kendi kendine güldü.

"Hyung, Felix tam bir bebek gibi." dedi Jeongin. Sorun olmayacağını bilse gider onun kızarmış yanaklarını sıkardı.

"O senden büyük." dedi Changbin.

"Kaç yaşında ki?"

"Yirmi sanırım?"

Changbin'in soru sorar gibi söylediği cümleyi Felix kafasıyla onayladı.

"Ben Bang Chan." Elini uzatan adam Jeongin'den daha olgun duruyordu.

Felix tereddüt etse de kendisine uzatılan ele karşılık verdi. Hissettiği soğukluk yüzünden onun vampir olduğunu anlamış fakat hiç bozmadan tam zamanında elini geri çekmişti.

"Benim ismimi duydun ama olsun, Yang Jeongin. Senden bir yaş küçüğüm."

Onun da elini sıktı Felix. Ve aniden "Sen vampir değilsin." dedi.

Kırmızı saçlının bu çıkışını onaylayan ikiliden sonra ilk konuşan Changbin oldu.

"Senin onlarla tanışmanı istedim çünkü... Bir şey olursa kimin yanına gelmen gerektiğini bilmen iyi olur. Chan ve Jeongin sana her durumda yardım edecektir. Tabi ikisinin yardım etme şekli farklı. Ben nasıl senden besleniyorsam Chan da Jeongin'den besleniyor. Korktuğunu biliyorum belki Jeongin'le konuşursan hissettiğin yabancılık ve korku azalır."

"Zamanla alışırım zaten." dedi Felix. Korkusu, daha öncekinin yanında o kadar da büyütülecek bir şey değildi.

"Chan için bir şey söylemeyeceğim. Belki gerek bile kalmaz."

"O ne demek?" dedi Felix. Her şeyi en iyi şekilde anlamak istiyordu.

"Bunu açıklayamam Felix, olur da zamanı gelirse buraya gelmen gerektiğini kendin hissedersin zaten."

Kırmızı saçlı pek bir şey anlamasa da onu onayladı. Soru sorsa bile bundan daha fazla bilgi edinemeyeceğinin farkındaydı.

Yine de şansını denedi. "Tehlikede değilsiniz di mi?"

Changbin'in bakışları karşısındaki arkadaşından yanında oturan Felix'e kaydı. Ona yalan söylemeyi düşünmüyordu ama doğruyu söylerse de korkacağından endişeleniyordu.

"Gerçeği söyle lütfen."

Felix'in tekrar konuşması, büyüğü şaşırtsa da şaşkınlığını belli etmedi. Kırmızı saçlı sanki kendisinin aklını okumuştu.

"Tehlikedeyiz."

"Ne tehlikesi?"

"İlk başta sormuştun ya vampirlerin topluca yaşadığı bir yer var mı diye. Hatırlıyor musun?"

Diğer ikili onları sessizce izlerken Felix başını salladı.

"Oradan kaçtım."

"Neden ki?"