33. Cezanı çekmelisin Lixie.

1.4K 190 122
                                    

"Biz artık eve gidebilir miyiz?" Jisung, başını sevgilisinin omzundan çekip konuştuğunda oturma odasındaki herkes ona bakmıştı. Birkaç gündür hepsi buradaydı, aralarında en ufak bir sorun çıkmamıştı ama Jisung'un birden bire bunu söylemesi diğerlerini bir nebze de olsa şaşırtmıştı. "Yani bir sorun olmayacaksa... Kaç gündür kimsenin geldiği de yok zaten."

"Neden birden bunu istedin ki?"

"Sizi daha fazla rahatsız etmek istemiyorum."

"Rahatsız olmuyoruz, saçmalama." dedi Chan.

Diğerleri onu başıyla onayladı ve Jisung aldığı cevap üzerine sessiz kalıp başını tekrar Minho'nun omzuna koydu. Parmakları birbirine geçikti. O günden sonra küçük olan sevgilisinin yanından bir saniye olsun ayrılmıyordu. Minho bundan şikayetçi değildi fakat sevgilisinin gereksiz yere bu kadar endişelenmesi hoşuna gitmiyordu.

"Changbin." dedi Felix. Jisung'un bir başka versiyonu da oydu. Tıpkı Jisung gibi, eşini bırakmama konusunda ısrarcıydı.

"Efendim?"

"Ben Seungmin'i özledim. Son zamanlarda çok sık aramaya başladı, ayrıca nasıl oldu bilmiyorum ama seni de öğrenmiş. Diyorum ki bunları artık o da bilse, saklamasak... Kendimi cidden kötü hissediyorum."

"Beni de sıkıştırıyor." diye itiraf etti Jisung. O da içten içe her şeyi arkadaşına anlatmak istiyordu.

"Ben onu tanımıyorum ama siz ona güveniyorsanız söylebilirsiniz." 

"Çocuk şok üzerine şok yaşayacak." Minho sırtını koltuğa iyice yaslayıp dudaklarını birbirine bastırdı. Yüzündeki ifadeden onun bu konuda tereddüt ettiği çok açıktı. "Bu olanları nasıl anlatmayı düşünüyorsunuz?"

"Olduğu gibi."

"Jisung haklı, ne nasılsa öyle anlatacağız işte."

"Ben bir vampirle tanıştım, önce sevgiliydik şimdi de eşiz. Birbirimizden besleniyoruz. Peşimizde başka vampirler var ve onlarla bir savaş içindeyiz. Unutmadan artık ben de bir vampirim." Minho'nun kendi kendine yaptığı açıklamayı hepsi dikkatle dinlemişti. Böyle söyleyince ne kadar tuhaf olduğunun farkındalardı ancak onlar anlatmayınca gerçek değişmiyordu. "Fazla uçuk durmuyor mu?"

"Ama gerçek bu."

"Kanıtlanabilir bir olay." Jeongin elindeki teneke kutu kolayı içmeye ara verdi. "Changbin vampir olduğunu Felix'e kanıtlamıştı, eminim sen de Jisung'a kanıtlamışsındır. Yine yaparsınız." 

"Asıl sorunun güven olduğuna eminim." 

Minho, Changbin'i onayladı. İkisi birbirini gerçekten iyi tanıyordu.

"Seungmin'e güvenebiliriz, sorun yok."

"Sen öyle diyorsan."

Minho'yla Jisung birbirine gülümsedi. Kısa süreliğine bir sessizlik oldu ve bu sessizlik Jeongin'in yerinden kalkmasıyla bozuldu.

"Ben acıktım da bir şeyler yapacağım, yemek sizin ilgi alanınıza pek girmiyor ama yemek istiyorsanız söyleyin ona göre yapayım."

"Ben istemiyorum."

"Ben de öyle."

Dört vampir yemek yemeyi reddetmiş fakat Chan sevgilisini yalnız bırakmayıp onun teklifini kabul etmişti.

"Ben seninle yiyeceğim."

"Tamam." dedi Jeongin. Chan'ın yaklaşıp dudaklarına öpücük bırakmasına izin verdi. Son zamanlarda bu olay çiftler arasında sürekli olduğu için diğerleri bu öpücükleri görmezden geliyordu. Öpücükler ilişkilerin olmazsa olmazlarındandı. Özellikle Felix, Changbin'e olan sevgisini daha çok sarılma ve öpme yoluyla aktarmayı tercih ediyordu. Bunu bilinçli olarak yapmasa da onun temas halinde olmayı sevdiği ortadaydı.

Blood | Changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin