BÖLÜM (37)

16.5K 1.3K 787
                                    

İYİ OKUMALAR.

SATIR ARASI YORUM YAPMAYI VE BOLÜMÜ BEĞENMEYİ UNUTMAYIN....

Satır arası yorum yapmayı ve bölümü beğenmeyi unutmayın....
Arkadaşlar yaptığınız yorumlar etiketli olan sıralamalarda yükselmemize yardımcı oluyor. Bol, bol, bol yorum yapın..

Arkadaşlar okuyucu sayısına göre beğeni sayısı biraz düşük gibi, ne dersiniz?? Çok çok iş değil, alt üstü küçük bir yıldıza basacaksınız... Lütfen üşenmeyin...

 Lütfen üşenmeyin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






"Sen Emir'in hangi meslekle uğraştığını biliyor musun?"

"Hayır, gardiyan falan mı? Başka bir meslek gurubu insanları hapiste tutar gibi kaçmasın diye bekçilik yapmıyor kimseye." Yani en azından benim başka bildiğim bir meslek yoktu bu görevi üstlenen. Hapistekini -beni- gardiyan -Emir- beklerdi kaçmasın diye.

"Emir işinde çok iyi bir psikolog ve senin için gelmesini ben istedim Urfa'dan!"

Odanın duvarında dolanan bakışlarımı usul usul dedeme çevirdim. Gözlerinde gördüğüm ışık, benim için pek bir şey anlatmıyordu maalesef.

"Benim için?" İçime aldığım nefesi dışarıya vermeden devam ettim. "Neden benim için gelmesini istedin dede? Benim psikolojik bir sorunum yok, sadece korkuyorum. Anlatabiliyor muyum?!"

"Korkun için zaten Naz."

"Bunların bir işe yaramadığını yüzüme vurmak hoş mu? Hepsi aynı şeyi yapıyor dinliyor. Dinliyor. Biraz daha dinliyor, ama bu bana pek bir etki etmiyor. Çok uzun değil henüz aylar önce bende gitmeye karar verdim, gittim ama sadece bir gün. Çok uzun değil bir gün."

Dağhan'la ilişkiye başladıktan sonra kafede söylemiştim gitmek istediğimi ve sadece bir gün gitmiştim.

"Naz, güzel kızım... Ne demek hoşunuza mı gidiyor? Sadece sana yardım etmek istiyoruz. Eğer istemezsen ya da yine boş geldiğini hissedersen uzatmayız. Devam etmez Emir."

"Tamam, nasıl istiyorsan öyle olsun." Konu uzamasın, kimse kırılmasın diye kabul ettiğim şeylerin karşılığını bir an önce almak istiyorum Allah'ım...
"Uyuyabilir miyim artık dede?"

Dedem dizime 'üzülme' anlamı taşıyan şekilde birkaç kez vurup oturduğu yerden kalkarak salondan çıktı o sırada ise Cihat girdi.

"Sen," dedim elime aldığım yastığı ona doğru atarken. "Sen bana abinin psikolog olduğunu nasıl söylemezssin."

"Sormadın ki abl- elindeki şey vazo, lütfen sakince onu yerine koyar mısın?"

"Haklısın, bu fazla acıtmaz. Küllük daha ağır. Onu alayım." Cihat gözlerini daha da ayırıp şimdi içeriye giren Ilgaz'ın arkasına geçti. Aynı zamanda da ona bir şeyler diyordu fakat ben anlamıyordum.
"Çekil aradan bak beni kardeş katili yapma!" Dedim Ilgaz'a işaret parmağımı sallayarak. Ilgaz ellerini havaya kaldırıp sağa doğru kaydı.

POLİS FOBİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin